X

Sözsüzlüğün başladığı yer: Birini tüm yaşanmışlıklarına rağmen sevmek

Birini sevmek, yarası beresiyle, tüm yaşanmışlıkları ve bedenindeki tüm izleriyle…

Birini kucaklamak, tüm ağırlığına ve kabul görmemiş hallerinin izlerine rağmen..

Birini kabul etmek, olduğu haliyle gördüğün ve şimdilik göremediklerinle…

Göremediklerin olduğunu bilmene rağmen, sımsıkı sarılmak ve elinden tutup yürümek olana güvenle, bize bizi anlatır mı?

Bir heykeltıraş gibi, önündeki kocaman mermer bloğun içinden ne çıkacağını bilmeden nazikçe bir iki darbeyle biraz yontmak taşını, sonra gördüğün su yolları, mermerin katmanları doğrultusunda darbelerini yönlendirmek…

Eğer üzerine vurursan keskini o su yollarının, parçalara ayrılır o blok mermer tam da su yolunun gösterdiği çizgiden. Nazik ve dikkatli olmak lazım. Bir mermeri şekillendirmek için, önce onun doğasını izlemek ve öğrenmek lazım. En sağlam olduğu yerlerden yontmak, su katmanlarına gelince dikkatli olmak… Kısa ve küçük darbelerle, hem de alışmadığı yerden nazikçe…

Tıpkı bir insanı severken yapmamız gereken gibi, zayıf olduğu noktalarda zarif ve dikkatli olmak… Su yollarını iyi izlemek ve keskimizin yönünü o bölgede iyi seçmek… O su yollarından kim bilir ne acılar, ne anılar, ne insanlar geçti, boşuna aşınmadı, boşuna değişmedi kimyası. Saygı gerekir insanların yara izlerine dokunurken, acımak veya yermek değil, yaşanmışlığın ve evrilmişliğin önünde ufak bir selam sadece.

Heykeltıraşın mermer bloğunu anladığı gibi zamanla, gözlem ve özenle anlarsın karşındakini de. Mermer nasıl anlatırsa içinden çıkacak sanat eserini, insan da anlatır onu nasıl seveceğini. Sana sevmeyi öğretirken, sen de artık utanmaz olursun sevgini göstermekten, hem de çeşit çeşit hallerle, zenginlikle, akışkan bir zarafetle, sonsuz bir senfoniyle…

Tüm hoyratlığımız ifade edemediğimiz sevgimizden, duyduğumuz utançtan değil midir? Kaba bir elin sanat eseri çıkarması ne mümkün? Özensiz bir gözün, ince yolları görmesi… Kırılganlığı reddetmiş bir kalbin, yontularak gelmiş bir ruhu sevmesi, kendi evrimine izin vermesi ne mümkün?

Yargılamak ve ötekileştirmek, acımak ve güçsüz görmek daha yontulmamış benliğin belirtileri değil midir? Usta bir heykeltıraş, bir mermerin önüne geçtiğinde; usta bir ressam, beyaz bir tuvalin önüne geldiğinde en tedirgin anlarını yaşarlar. Bilinmez ve kendi halinde, halihazırda çok güzel bir şeyle karşı karşıyadırlar. Bembeyaz bir tuval ile… Lekesiz ve pürüzsüz. Çatlaksız, kendine has amorf doğal bir taş ile.

Ona yapacakları her bir darbe, ister fırça ile, ister keski ile, kendilerinden bir parçayı karşısına geçirmek olacaktır, değiştirmek ve dönüştürmek… Bu ikili bir ilişkidir, mermere nasıl davranırsan o da sana öyle cevap verecektir. Özenle vurursan keski darbelerini, o da sana kendi çatlaklarını, renklerini gösterecektir gizli köşelerindeki. Daha da nazik davranırsan tüm parlaklığı ve pürüzsüzlüğünü verecektir. Hoyrat gelirse darbelerin, tüm emeğini ayaklarının altında anlamsız darmadağın taşlarda göreceksindir.

Dinlemek, karşılıklı hareket etmek zarafet ve özenle, içeriden dışarıya, dışarıdan içeriye bir ilişkiyi başlatır. İşin sonunda kimin heykel, kimin heykeltıraş olduğu karışır.

Yontan yontulan olur, sevilen seven olur… Ve aşk, ikisinin sözsüz ilişkisinin içinde akıp giden ve dışarıdan şahit olunamayan… Yontan da yontulan da, karşılıklı dansı öğrendiğinde ve buna gönül verdiğinde;

Gözlerinin içine bakıp oradaki savaşçıyı…

Yüzündeki çizgilere, ruhundaki yara izlerine bakıp, neler deneyimleyip de burada şimdi tam karşısında durduğunu…

Acısını ve onurunu…

Kendi kendini nasıl yonttuğunu, hem kaya hem yontan olduğunu…

Halihazırda bir sanat eseri olduğunu…

Sonra büyük bir cesaretle, bir diğerinin önüne oturup, yontulmaya gönüllü oluşunu görür…

Benim için sözsüzlüğün başladığı yerlerden biri… Saygı, özen ve zarafet içimizden hiç eksik olmasın…

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Kendimize yarattığımız konfor alanları aslında kolaya kaçmak mı?

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale