X

Sözcüklerin yaşamınız üzerindeki yaratıcı gücü: Ağzınızdan çıkanlara dikkat!

Söz, hayatımızı yaratırken kullandığımız en güçlü araç. Kendimizi ifade ederken, çevremizle iletişim kurarken ya da aklımızdan bir düşünce geçirirken, hep sözlerimiz aracılığı ile bir gerçeklik yaratıyoruz. Bu sözcükler kendimizi ve çevremizi şekillendiren öneme sahipler.

2017 yılına kadar kendime ve çevreme söylediklerim konusunda bilinçli değilmişim. “Mişim” diyorum, çünkü insan işin içindeyken, yıllarca bu şekilde yaşamını sürdürdüğü için, böyle bir konuyu hiç sorgulamıyor. “Ne oldu da sorgulamaya başladın?” diye soracak olursanız, sözün yaratma gücü hakkındaki farkındalık kapılarını aralayan, Don Miguel Ruiz’in Dört Anlaşma kitabını okudum. Kitapta verilen her bir öğreti hayatın yapı taşlarını içeriyor. İncecik bir kitap ve o kadar yalın anlatılmış ki, hani vardır ya “Bir işi ne kadar çok biliyorsan o kadar basit anlatabilirsin” gerçeği, işte kitap bu gerçeğin çok güzel bir örneği. Bizlere kitabı okuduktan sonra düşen tek iş uygulamak.

Sözün yaratıcı gücünü anlatabilmek için kitaptaki bazı ana tanımlamalara değinmek istiyorum. Kitapta geçen “anlaşma” kavramı, bizim kendimizle, çevremizdekilerle ve hayatla ilgili kabul ettiğimiz öznel gerçeklikleri yansıtıyor. Öznel diye altını çizmek isterim, çünkü fiziki olarak gerçekleşenden çok bizim gerçekleşen olaylara yüklediğimiz inanışları ve ön yargıları içeriyor. Örneğin bir kişinin “Çok şanssızım” demesi onun kendisiyle yaptığı bir anlaşmadır. Bu inanış, yaşadığı bazı deneyimler veya başka bir kişinin ona “Şanssızsın” demesiyle kendisini şanssız olduğuna inandırdığı ve yaşadığı olayları anlatırken “Ben zaten hep şanssızımdır” demesiyle bunu içselleştirdiği bir anlaşmadır.

Kitabın adında da geçtiği üzere, bizim kendimizle yaptığımız bu olumsuz anlaşmalardan arınabilmemiz için yeni dört anlaşma sunuluyor. Bu dört anlaşma içinde benim için en çarpıcı olanı birinci anlaşma diye aktarılan “Kullandığın sözcükleri özenle seç” anlaşmasıydı. Anlaşmada anlatılan sözün yaratıcı gücü, hayatın temel öğretilerinden ve bir kez dikkat etmeye başladınız mı sözcüklerinizi daha özenli seçerek dönüşümü başlatıyorsunuz.

İlk duyduğunuzda çok basit gelebilir ama bazı toplumsal alışkanlıklar o kadar köklenmiş ki kendimizi yargılamak, kötü, çirkin, şanssız görmek, aman nazar değer diye kendimizle ilgili iyi şeyleri söylemek yerine, kötü şeyleri söylemek hep adetten olmuş. Ve o kadar çok söylemişiz ki bir süre sonra hep söylediklerimize benzer durumlarla karşılaşır olmuşuz ve enerjimizi hep negatif durumlara yönlendirmişiz.

Şu an içinizden “Yok, ben öyle şeyler yapmıyorum” ya da “Aman canım herkes yapıyor, ne var bunda, muhabbetin tadı tuzu” diyebilirsiniz. Ama bu kadar “doğal” söylemlerin hayatımızdaki kötülükleri, kargaşayı, nefreti yarattığının farkında bile değiliz. Küçük bir ayrıntı ama hayatımızı kökünden etkileyen bir konudan bahsediyorum. Çoğul konuşuyorum ve kendimi de dahil ediyorum. Çoğul konuşuyorum, çünkü hala birçoğumuz sırf bu nedenle, bilinçsizce hayatında negatif olayları yaratıyor.

Kullandığım sözcüklere dikkat etmeye başladığımda, kendimle ve etrafımdakilerle konuşurken o kadar fazla negatif konuşmalar yapıyormuşum ki inanamadım. Kendimle ilgili eski düşüncem ve sözcüklerime en basitinden örnek verecek olursam “Çok kolay hasta olurum, bünyem zayıf, saçım ıslak çıkarsam hemen boğazım ağrır” şeklindeydi. Çok basit görünen günlük konuşma dili ve kendi yatkınlığını ifade etme gibi duruyor değil mi? Bir yandan arkadaşlarım kışın kalın giyinmezse, saçı ıslak dışarı çıksa bile hasta olmazdı. Onların bünyesi güçlüydü, benimki zayıftı…

Peki ben bunları söyledikçe ne oluyordu; kendimi inandırıp bilinçaltıma kolay hasta olduğumu kabul ettirmiştim ve hayatımda bu inancı kanıtlayan durumlar yaratıyordum. Aileme, arkadaşlarıma da bunu söyleyip teyit ederek, onların da “Sibel kolay hasta olur” düşüncelerini pekiştiriyordum.

Sözün yaratıcı gücüyle ilgili anlaşmayı okurken bu söylemlerimin sıklığını farketmemle, azaltmaya başlamam bir oldu. Hemen sıfırlamak tabiki kolay değil ama bir kez farkına vardıktan sonra artık her bu cümleyi söylemeye yada düşünmeye başladığımda rahatsızlık duymaya başladım ve dönüşüm o zaman başladı. Bir süre sonra bir de baktım ki daha az hasta oluyordum, kış aylarında grip olma sıklığım baya bir düşmüştü. Hatta bir gün acaba gerçek mi yoksa tesadüf mü diye Aralık ayında Almanya’nın o soğuğunda nemli saçla dışarı çıkıp kendimi test ettim! Ve sonuç: Gayet sağlıklı bir şekilde hayatıma devam ettim.

Ütopik mi geliyor? Evet, ilk başta bana da öyle geliyordu ama kendi sözümün gücüne varıp hayatımda yarattığı sayısız değişikliği gözlemlemeye başlayınca, ütopikliği yerine bilinçli olarak hayatımda yaratabileceklerimin heyecanı sardı! Siz de bir kez bu gücü keşfettiğinizde hayatınızın bir daha eskisi gibi olmayacağına eminim. Her birimiz hayal ettiğimiz hayatı yaratabiliriz, yeter ki sözün yaratıcı gücünü kullanmayı bilelim! 

İlginizi çekebilir: Yaşam enerjiniz bedeninizde özgürce yol alabiliyor mu?

Sibel Okan - moment by Sibel: Merhaba ben Sibel. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunuyum. Daha önce özel sektörde pazarlama alanında çalıştım. Mühendislik eğitiminin bana katmış olduğu analitik düşünce yapısı ve süreç yönetimi bilgisinin yanı sıra, Hamburg'da 5 ay boyunca yaşama fırsatı bulduğum Erasmus programı ve yelkencilik deneyimi okulumun bana verdiği en keyifli hediyeler. Üniversite hayatından özel sektördeki iş hayatına geçtiğim ilk yıllarda, mutluluğu arama yolunda tanıştığım enerji dengeleme deneyimi, farkındalığımın artmasına ve içimdeki yaratma gücünü daha derinden tanımama vesile oldu. Çıktığım bu yoldaki tüm deneyimlerimde ortak öğreti "anda yaşamak" oldu. Daha mutlu bir Sibel'e dönüşmek için anda yaşamanın yollarını keşfederken edindiğim bilgileri olabildiğince çok kişiyle paylaşarak herkesin kendi yaşamına uygulayabileceğini göstermek ve ilham olmak isteğiyle farklı bir yolda ilerlemeye karar verdim. Mindfulness temelli yoga ve meditasyon eğitmeni, mindfulness koçu olarak; tüm servislerimi tek bir çatı altında topladığım moment by Sibel markamla anda yaşamak için farklı yollar keşfetmenize alan açıyorum!

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale