X

Söz büyüdür: Söylemleriniz hayatınızı nasıl şekillendirir?

“Başlangıçta kelimelerle büyü aynı şeydi ve hatta kelimeler, bugün de aynı sihirli gücü sürdürmektedir. Kelimeler aracılığıyla herhangi birini dünyanın en mutlu veya en kederli insanı haline getirebiliriz. Öğretmen öğrencilerine en değerli bilgileri kelimeler aracılığıyla aktarır. Hatibin izleyenlerini sürükleyip götürmesi kelimelerle mümkündür. Her zaman ve her yerde kararlarımızı, yargılarımızı, inançlarımızı belirleyen ve etkileyen yine o kelimelerdir.”
Sigmund Freud

Psikoterapinin tarihsel gelişimine baktığımızda, bu gelişimin dönemin bilimsel gelişmelerinden ve felsefi yöneliminden etkilendiğini görüyoruz. İşte 1960’lı ve 70’li yıllardaki bilgisayar ve sistem yaklaşımındaki bulgular da sistemik terapiyi doğrudan etkilemiş. Sistemik terapi, kullanılan dilin, kendini ve hayatını ifade etme şeklinin kişilerin iç dünyasına ışık tuttuğuna vurgu yapıyor. Bu nedenle sistemik yaklaşımda danışanın kullandığı dil çok önemli. Çünkü kişinin kendini ifade ederken seçtiği sözcükler, farkında olmadan onun kaderini oluşturuyor.

Dil, zihinsel dünya modelinizin oluşumunda en temel bileşen. Dil sayesinde gerçekliği algılar ve tepkilerinizi belirlersiniz. Aslında hepimizin kendi içinde tutarlı bir söylem şekli var. Bu söylem şekli tekrarlayan kalıplar şeklinde kendini gösterir. Bu kalıplar da bazı spesifik kelimeleri barındırır. Bu kelimeler o kadar kuvvetlidir ki hayatınızı nasıl belirlediklerinin farkında bile olmazsınız.

Birkaç sihirli kelime, herhangi bir durumda yaşamınızı kısıtlayan inançlardan arındırarak çok daha zengin seçenekler sağlayan farklı perspektiflere taşıyarak hayatınızda önemli gelişmeler yaratabilir. Kullandığınız bazı kelimeler hayatınızı sınırlandırıyorken bazıları da seçenekler sunabilir. Kelimelerin büyüsü iki yönlüdür, sizi kolaylıkla olumlu yönde etkileyip güçlü de kılabilir veya yine aynı kolaylıkla olumsuz yönde etkileyip kısıtlayabilir. Öyleyse kelimelerin ve dil kalıplarının etkilerini anlarsak, onları yıkıcılıktan yapıcılığa doğru değiştirebiliriz.

İnsanlık tarihi içinde gerek olumsuz gerekse olumlu anlamda tüm gerçekleştirilenler dilin kullanımını kapsar.” Sigmund Freud bu sözüyle dilin kullanımının ne kadar kuvvetli olduğuna vurgu yapıyor. Dil, deneyimlerimiz ve zihinsel modellerimiz hakkında birbirimizle iletişim kurmak kadar bu modelleri oluşturmamıza da yardımcı oluyor. Antik Yunan filozofu Aristo kelimeler ve zihinsel deneyim arasındaki ilişkiyi şu şekilde açıklamaya çalışmış: “Konuşulan kelimeler zihinsel deneyimlerimizin, yazılı kelimeler ise konuşulan kelimelerin sembolleridir. Dünya üzerindeki tüm insanlar aynı yazıyı kullanmadıkları için konuştukları dilin ses özellikleri de aynı değildir fakat tüm bunlarla sembolize edilen zihinsel deneyimlerimiz herkes için aynı şekilde resimler ve şekilleri içermekte, resimler ve şekillerle oluşmaktadır.” Aristo’nun kelimeler için dediği zihinsel deneyimlerin sembolüdür iddiası, kelimeler zihinsel ve sözel derin yapı değişimleri olan yüzey yapılardır söylemiyle tutarlıdır.

Sonuç olarak kelimeler bu özellikleri ile deneyimlerimizi hem şekillendirip hem de yansıtırken bilinç ve bilinçdışı süreçler için de oldukça güçlü bir araç oluyorlar. Böylelikle kullandığımız belli başlı sözcüklerin ötesindeki derin yapıya nüfuz edip dil kalıplarında yansıtılan daha derin düzeydeki zihinsel işleyişe ulaşarak bunları etkileyebiliriz. Bu şekilde baktığımızda dil sadece deneyimlerimizi aktardığımız bir araç olmaktan çıkıyor. Deneyimin ta kendisi oluyor.

Kullandığınız dil (söylem, ifade tarzı, kelimeler) diğer içsel temsil sistemlerinizdeki deneyim ve davranışlarla paralellik gösteriyor ve hatta bunların yerine geçiyor. Yani bir şey hakkında konuşmak sadece algılarınızı yansıtmıyor, fiili olarak onları yaratıp etkileyebiliyor da. Bunu bilmek bile, değişim ve iyileşme için önemli bir role sahip. Değişim ve iyileşme için öncelikle zihinsel temsillerinizin, yani hayata bakışınızı belirleyen inançlarınızın farkında olmanız gerekiyor. Bu inançlar da her gün tekrar tekrar kullandığınız kelimelerde gizli.

Kendinizi ve diğer insanları tanımlarken kullandığınız ifadeler, aslında neden değişemediğinize de ayna tutuyor. Kelimelerin zihninizde yarattığı güçlü etki deneyimlerinizi etkilediğine göre, şu andan itibaren sarf ettiğiniz sözcüklere çok dikkat etmenizi tavsiye ederim. Başkalarını tanımlarken hangi ifadeleri kullanıyorsunuz? Biri bir hata yaptığında nasıl sözcükler söylüyorsunuz? Pek de rast gitmeyen işleriniz karşısında neler diyorsunuz? Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Kullandığınız kelimelere dikkat edin. Bakalım neler söylüyorsunuz?

Kişisel gözleminizi yaparken psikolojik desteğe ihtiyaç duyarsanız, bir psikolojik danışman olan benden online destek almak için ayselkeskin2004@yahoo.com adresine eposta gönderebilirsiniz. Sevgiyle kalın.

İlginizi çekebilir: Pozitif psikoloji kafayı kuma gömmek midir: Pozitif psikoloji aslında nedir? Pozitif psikoloji kafayı kuma gömmek midir: Pozitif psikoloji aslında nedir? 

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 



İlgili Makale