Sosyalleşmede yeni trend: “Ayık olmak”
New York, Los Angeles gibi büyük şehirlerde ortaya çıkarak popüler olan, dünyanın geri kalanında ise yeni yeni yükselmeye başlayan trend, sosyal çevrelerde ayık olmak. “İnsanlardan umudu bu denli kestik mi” diye düşünen olursa diye, hemen konuya açıklık getirelim: Bazı oluşum ve mekanlar, insanları birbiriyle kaynaştırmak üzere düzenledikleri çeşitli aktivite ve toplantılarda alkol servis etmiyor. Bunun ana nedeni ise dünyayı saran başka bir trend olan sağlıklı yaşam hareketi.
Eğlenmek için alkol almanın şart olduğu düşüncesi tam olarak ne zaman yerleşti bilinmez, fakat sosyalleşilen mekanlarda alkol tüketilmesi kökeni atalarımıza uzanan binlerce yıllık bir alışkanlık. Bu durum zaman içinde öyle bir hal almış ki, 1930’larda pazar kahvaltılarında sofradaki erkeklere, 1950’lerden itibaren de herkese alkol servis edilmeye başlanmış. Tamamen ayık olmak ayıpmışçasına… Günümüzde ise bazı insanlar, sağlıklı yaşam ve meditasyon kombinasyonunun etkisiyle alkolsüz buluşmaları tercih ediyor. Alkolün insanda yarattığı rahatsızlık ve kendini rezil etme endişesi ile, üniversite çağındaki randımanla alkol tüketememenin de bu tercihte payı var elbette.
Bu şehirlerde “ayık olmak” mümkün
Ayık olmak hareketinin öncüleri, New York’taki Club Soda ile Los Angeles’taki Bender, Conscious Family Dinner ve The Shine Movement. Sosyal paradigmayı değiştirerek iyi yemek, müzik, yoga ve kişisel gelişimi bir çatı altına topluyorlar (bol hashtagli fotoğrafların çekildiği mekanlar bunlar olmalı!)
Bu şehirlerde yaşayan, sosyal içiciliğe ara vermek ya da alkolü bırakmak isteyen insanlar için bu trend bulunmaz bir nimet. Çünkü alkolü ve sigarayı bırakma kararı gibi, ama bir farkla: Sigarayı bırakma kararı alkışla karşılanırken, alkolü bırakma kararı insanları genelde şaşırtıyor. Hatta kişiyi kararından vazgeçirmeye çalışanlar bile oluyor. Hal böyle olunca, alkolü bırakmaya karar veren ama sosyalleşmeyi de önemseyen kişi alkolsüz buluşmalara ağırlık veriyor.
Başka bir “iyi olma hali” mümkün
Conscious Family Dinner’dan Benjamin Rolnik: “Alkol servis etmiyoruz, çünkü buna gerek görmüyoruz” diyor. Rolnik’e göre yüksek enerjili, doyurucu ve ruhsal açıdan tatminkar bir hayat yaşamak, kafa bulandırıcı maddelere ihtiyacı ortadan kaldırıyor. Diğer bir deyişle, bu kişiler keyif verici maddelerin verdiği keyfe muhtaç hissetmiyorlar.
Los Angeles ve Chicago’da alkolsüz yoga aktiviteleri düzenleyen Bender’ın kurucusu ve DJ’i Justin Henderson bu buluşmalarla ilgili şunları söylüyor: “Yoga, müzik ve kafa dengi insanların enerjisi arasında, herkes farklı bir bilinç seviyesine ulaşıyor. Zaten rahat, huzurlu ve kaynaşmış hisseden insanlar için alkolün ortama katabileceği hiçbir şey yok.”
İş çıkışı iki bira içmeden eve gitmemeyi adet haline getiren İngilizler bu modaya uyar mı bilinmez. Ancak Türkiye’de sağlıklı yaşama karşı büyüyen merak sayesinde, yükselen vergilerin de katkısıyla, alkolsüz etkinliklerin çok geçmeden etrafımızı saracağı aşikar.
İlginizi çekebilir: Sosyalleşmenin ilk adımı: Ayaküstü sohbetler için kurtarıcı ipuçları
Kaynaklar:
Well+Good
Chopra
Wanderlust
Mashed