X

Sosyal yalnızlığın olumsuz etkilerinden korunmak için hayat veren öneriler

Facebook’ta 850 arkadaşınız, 3000 küsur Twitter takipçiniz var. Instagram gibi diğer sosyal mecralarda paylaştığınız ve çoğunda özenle hazırladığınız yemek masasını, martıları, Boğaz’ı çektiğiniz birbirinden güzel fotoğraflar onlarca kişi tarafından beğenilip paylaşılıyor. İnternet’te başlayan kampanyalara destek oluyor, Change.org’da her gün en az bir e-dilekçeyi imzalayıp yetkilileri göreve davet ediyorsunuz. Yani aslında her an her yerde yüzlerce insanla sanal bir etkileşim içerisindesiniz. Fakat bir sorununuz var: Çevrenizde oturup sohbet edeceğiniz, belki dertleşeceğiniz, o gün izleyip güldüğünüz bir videoyu anlatacağınız kimse yok. Çünkü çağımızın büyük sorunundan muzdaripsiniz: Yalnızlık.

Yapılan iki güncel araştırma gösteriyor ki gelişmiş ülkelerde yalnızlık oranı gün geçtikçe büyüyor. Üstelik bu büyüme, mobil iletişim araçlarının ve sosyal medyanın en çok kullanıldığı toplumlarda daha büyük bir hızla yaşanıyor. Örneğin, dünyada İnternet’in en yaygın kullanıldığı ülke olan Amerika’da insanların %40’ı yalnız.

Psikolojik sorunlar, hayattan zevk alamama, paylaşamama hissi gibi etkileri olan yalnızlık, fiziksel riskleri de beraberinde getiriyor. Sosyal davranışların beyni nasıl etkilediği üzerine çalışan, Chicago Üniversitesi’nden Prof. Dr. John Cacioppo’a göre yalnızlık; tıpkı sigara içmek, hipertansiyon, obezite ya da egzersiz eksikliği gibi büyük bir risk faktörü. Yalnızlığın nasıl olup da insan sağlığını ve fiziksel koşullarını bu denli etkileyebildiğine cevap arayan, Harvard Üniversitesi’nden Robert Sapolsky ise “Zebralar Neden Ülser Olmaz?” adlı kitabında dört temel evresi olan bir süreçten bahsediyor:

• Sosyal olarak izole insanlar, spor ve dışarıda yapılan diğer aktivitelerden de soyutlanıyorlar.
• Bu durum, kronik bir stres haline neden oluyor.
• Stres ise bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açıyor
• Bunların sonucunda, kişiler daha fazla enfeksiyona maruz kalarak daha çok hasta oluyor.

2011’de BBC’de yayınlanan bir haberde yalnızlıktan, özellikle yaşlı insanlar için “gizli katil” olarak bahsediliyor. Haberde sözü edilen risk faktörünü açıklayan M. Hall ve B. Havens’ın, yalnızlığın yaşlı kadınlar üzerindeki etkisini inceledikleri çalışmalarına göre, kadınların erkeklerden daha uzun süre yaşamalarının da etkisiyle, özellikle dul kadınlar için yalnızlık ciddi bir tehdide dönüşüyor. Tüm bu çalışmaların dikkat çektiği ortak nokta, sosyal etkileşim azlığının hem fiziksel aktiviteleri azaltarak bireyin sağlık sorunları yaşamasına hem de mantıksal ve sözel düşünme yeteneklerini körelterek Alzheimer gibi zihinsel sorunlara neden olduğu yönünde.

Sokağa çık, uzun yaşa!

Peki, yalnızlıkla nasıl başa çıkılır? Bunun yolu ne yazık ki Facebook arkadaşlarımızı arttırmaktan geçmiyor. Yalnızlık sorununun çözümü aslında en basit olanda gizli: İnsan ilişkileri ve yüz yüze iletişim. Uzmanlar yalnızlık durumunun ve bu durumun yarattığı duygusal ve fiziksel sorunların ortadan kalkması için basit bir reçete öneriyor:

  • Dışarıda, kamusal mekanlarda daha fazla vakit geçirin.
  • Toplumsal güvensizlik hissinizle başa çıkmaya çalışın; çünkü korku ve paranoya, insan ilişkilerinin temellerine dinamit yerleştiren tehlikelerdir.
  • Her gün 20 dakika kuralı“nı hayatınıza uygulayın.
  • Sosyal medyayı kullanmakla birlikte, sosyal medyayı hayatınızdaki en önemli toplumsallaşma aracı olarak görmeyin.
  • Arkadaşlarınızı, tanıdıklarınızı, ailenizi aramaktan çekinmeyin; çünkü büyük ihtimalle onlar da benzer bir yalnızlık hissiyle kendilerini sosyal İnternet mecralarına kapatmak üzereler.
  • Telefonu mesajlaşmaktan çok konuşmak için kullanın. Araştırmalar sözel iletişimin yalnızlık duygusunu yazılı iletişime göre ciddi oranda azalttığını ortaya koyuyor.
  • Son olarak ve belki de en önemlisi, insanlarla gerçek temaslar kurmaktan korkmayın ve artık o elinizdeki telefonu bir kenara koyup karşınızdaki insanla konuşun.
Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale