X

Sosyal ortamlarda sıkıcı olma korkusu: Aslında her insan ilginçtir

Sosyalleşme sürecinde bizi içten içe kemiren en büyük korkulardan biri sıkıcı olmaktır. Ancak bu konuda, aynı zamanda evrensel bir gerçek olan son derece iyi bir haberimiz var: Kimse gerçekten sıkıcı olamaz. Sıkıcı görünen insanlarsa sadece kendi benliklerini anlamakta güçlük çektikleri ya da başkalarıyla iletişim kurmayı bilmedikleri veya cesaret edemedikleri için böyle görünürler.

Bunun için bir kanıt olarak sanat eserlerini ele alabiliriz. En başarılı sanat eserlerinin çoğunda yüce veya sıra dışı unsurlar bulunmaz. Bu eserler aslında sıradanlığın özel bir bakış açısıyla, alışılmadık bir samimiyet ve salt deneyime açık bir şekilde yorumlanmasıdır.

Sıkıcı insan yoktur

Tıpkı sıkıcı bir nehir kıyısı ya da sıkıcı bir ağacın söz konusu olamayacağı gibi doğuştan sıkıcı bir insanın varlığından da söz edemeyiz. Çünkü kendi özüne dürüstçe bakabilen insan hiçbir zaman sıkıcı olmaz. Birine sıkıcı dediğimiz zamansa, aslında sadece bize “o” olmanın nasıl bir şey olduğunu anlatacak cesareti ya da iç görüsü olmayan birini gösteriyoruz demektir. Bu dünyada varoluş hakkında bilgisini arttırmaya çalışan herkes, başkalarını da etkileyecek materyali toplamış olacaktır.

İlginizi çekebilir: İnsan psikolojisini konu alan ilginç, eğlenceli ve düşündürücü 8 TED konuşması

İlginç insan kimdir?

İlginç insanın başına her zaman ilginç şeyler gelmiş insan olduğunu düşünmek büyük bir yanılgıya düşmek olacaktır. Aksine, ilginç dediğimiz bizi sohbetiyle kendilerine çeken insan genellikle kendilerini dikkatli ve farkındalığı yüksek bir dinleyici olarak eğitmiş, kalbinin ve aklının sesini doğru dürüst algılayabilen ve böylece bize yaşamanın acılı, dramatik ve garip yönleri hakkında güven verici açıklamalar yapabilen kişidir.

O halde zaman zaman, aslen olduğumuz gibi ilginç bir insan olmamızı engelleyen şey nedir? Öncelikle, başkalarının ilgisini çekebilecek en önemli tarafımızın duygularımız olabileceği inancını kaybedersek sıkıcı bir insana dönüşebiliriz. Pek çok zaman çekingenlik ve alışkanlıklardan ötürü, saygılı ama renksiz, ilgi çekici olabileceğini düşündüğümüz sohbetler yapıp gerçekten ilginç olabilecek paylaşımları bir kenara itiyoruz. Anılarımızı anlatırken görünür detayları vurguluyoruz: Orada kim vardı, ne zaman gittik, hava sıcak mıydı?… Ama bu gerçeklerin bize hissettirdiği duygulardan uzak duruyoruz: Suçluluk anı, cinsel çekim anı, aşağılanma, kariyer krizi, gecenin bir vakti gelen garip coşku… Bu ilkel duygularımızı es geçmemiz basit bir görmezden gelme eylemi değil. Normallik ve itibar hakkındaki fikirlerimizi tehdit eden farkındalıklardan kendimizi uzak tutmak için bilinçli bir strateji geliştirmiş durumdayız. Bu duygulardan yoksun konuşmalar yapıyoruz; çünkü çoğu zaman samimi ve hesapsızca içimize bakma cesaretini gösteremiyoruz.

5 yaşındaki çocukların çoğunun 45 yaşındaki insanlardan çok daha az sıkıcı olması, bu noktada önem teşkil ediyor. Bu çocukları ilgi çekici kılan şey herkesten daha ilginç duygulara sahip olmaları değil; aksine, bu sıradan duygularla sansürsüzce iletişim kurabilmeleridir. Bu dünyadaki deneyimsizlikleri içgüdüsel olarak kendi benliklerine hala sadık oldukları anlamına gelir, yani bize babaannesi ya da kardeşi hakkında düşündüklerini, dünyayı değiştirme planlarını ve çok daha fazlasını samimice söylerler. Yani doğamız gereği değil, genç yetişkinlikte bize hükmetmeye başlayan ve normal görünme çabasına iten bir istek sebebiyle sıkıcılaşırız.

Ayrıca, hislerimiz hakkında dürüst olsak da, onları gerektiği kadar anlamadığımız için de sıkıcı görünebiliriz ve bu sebeple, açıklama getirmektense bir his konusunda takıntılı oluruz. Çevremizdekilere başımıza gelen bir durumun ne kadar heyecanlı, berbat ya da güzel olduğunu anlatırız, ama bu hislerin sebebini anlamalarını sağlamak için gerekli herhangi bir detayı veya örneği vermeyiz. Bir başka ifadeyle, yaşantımızı paylaşmak istemediğimizden değil, bunun nasıl yapılacağını bilmediğimizden ötürü sıkıcı oluruz.

İlginizi çekebilir: Kendinizi gerçekten tanıyor musunuz?

Ancak neyse ki, ilginç olabilme, ne özel ne de istisnai bir yeteneğe bağlıdır. Sadece yönelim, dürüstlük ve odaklanma gerektirir. Özetle, “ilginç” dediğimiz insan, ruhumuzun içten içe sosyal etkileşimlerden beklediği şeyi, hayatın içinde başka birisinin gözünden nasıl göründüğüne dair ufak, sansürsüz bir bakış açısını bize veren ve içimizdeki şaşırtıcı, tuhaf ve yoğun duygular konusunda tamamen yalnız olmadığımızı bize hissettiren kişidir.

Kaynak
theschooloflife.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale