X

Sosyal medyanın pekiştirdiği ‘fırsatları kaçırma korkusu’ndan kurtulmanın yolları

2013 yılında “FoMO” sözcüğü Oxford İngilizce sözlüğüne bile girmişti. Sözcüğün açılımı “fear of missing out” yani fırsatları kaçırma korkusu. Her ne kadar bu kavram yeni sözlüklere girmiş olsa da aslında hepimizin belleğinde çok eskilerden beri var olan bir duygu.

Birçoğumuz, şu an başka bir yerde, başka birilerinin daha iyi zaman geçirdiğini, daha çok para kazandığını veya hayatını daha güzel geçirdiğini düşünüyoruz. Bu duyguyu daha yoğun yaşayanlar için sosyal medya ve akıllı telefonlar başkalarını takip etmeyi daha kolay hale getiriyor.

Sevdiğimiz insanlarla sürekli iletişim halinde olmanın tabii ki kötü bir tarafı yok. Üstelik biz insanları en önemli özelliklerinden biri de sosyal varlıklar olmamız. Ancak son dönemde birçok şirket, kendi ürünlerinin yeniden kullanılması veya web sitelerinin yeniden ziyaret edilmesi için insanların bu özelliğinden yararlanıyor. Sosyal medya, fırsatları kaçırma korkusunu besleyerek günlük hayatımızın içine giriyor.

Yeni teknolojiler bizden bağımsız olarak gelişmeye devam ediyor. Bu teknolojileri ne kadar ve ne zaman kullanmak ise bizim tercihimiz.

2014 yılında yapılan ve Journal of Behavioral Addictions‘ta sonuçları yayımlanan bir araştırmaya göre Facebook kullanıcıları sosyalleşme, başkalarıyla iletişim kurma, sıkıcılıktan kurtulma ve arkadaşlarının ne yaptıklarını gözetleme gibi ihtiyaçlardan esinleniyor. Araştırma ayrıca depresyon ve anksiyete ile aşırı sosyal medya kullanımı arasında karşılıklı bir ilişki olduğunu söylüyor. 2013’te yapılan bir araştırmada da katılımcılara “Arkadaşlarımın bensiz eğlendiklerini gördüğümde endişeye kapılıyorum” gibi on farklı cümle sunuldu ve bu cümlelerin kendileri için geçerli olup olmadığını oylamaları istendi. Araştırmanın sonunda lise çağındaki katılımcıların dörtte üçünde fırsatları kaçırma korkusu olduğu depresyon ve anksiyete ile aşırı sosyal medya kullanımı arasında karşılıklı bir ilişki olduğunu söylüyor. 2013’tespit edildi. Üstelik yüksek sonuç veren katılımcıların daha çok uyku öncesi ve sonrasında, yemek sırasında, ders sırasında sosyal medya kullandığı ortaya çıktı.

Hemen telaşa kapılmayın. Sosyal medyayla ilgili tüm araştırmaların sonuçları olumsuz değil. 2014’te yapılan bir çalışmada utangaç ve depresif eğilimler gösteren kişilerin sosyal medyadan çok yararlandığı tespit edilmişti. Hatta 2009’daki bir çalışmada lise öğrencilerinin Facebook kullanımıyla hayattan tatmin, yurttaşlık bilinci ve siyasi katılım arasında olumlu bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştı.

Bu çalışmalar şunu gösteriyor; yeni teknolojiler bizden bağımsız olarak gelişmeye devam ediyor. Bu teknolojileri ne kadar ve ne zaman kullanmak ise bizim tercihimiz.

Fırsatları kaçırma korkusuna geri dönecek olursak, işte bundan kurtulmak için birkaç öneri:

1. Sizin bulunduğunuz yerin dışında da muhteşem şeyler olabilir ve bazen bunlara davet edilmeyebilirsiniz. Orada olmadığınızı ve bu konuda yapabileceğiniz hiçbir şey olmadığını kabul edin. Hatta blog yazarı ve girişimci Anil Dash, “FoMO” yerine sizin de “JoMO”yu keşfedebileceğinizi söylüyor. JoMO, “joy of missing out” yani fırsatları kaçırmanın verdiği mutluluk olarak tanımlanabilir. Bazen evde olmak ve istediğinizi yapmaktan da keyif alabilirsiniz.

Facebook kullanıcıları sosyalleşme, başkalarıyla iletişim kurma, sıkıcılıktan kurtulma ve arkadaşlarının ne yaptıklarını gözetleme gibi ihtiyaçlardan esinleniyor.

2. Sosyal medyadan biraz uzaklaşın. Kendinize sınırlar koyun ve bir günlüğüne, bir haftalığına, bir aylığına sosyal medyadan uzaklaşın. Bunu yapanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Birçok insan bu “sosyal medya diyeti” sırasında kendisine daha fazla zaman ayırdığını, kitap okuduğunu, arkadaşlarıyla vakit geçirdiğini, meditasyon yaptığını söylüyor.

3. FoMO’dan kaçınmak için bazı yazılımlardan yararlanabilirsiniz. iOS için Moment, Android için BreakFree, Windows için RescueTime, Mac için SelfControl gibi uygulamalar, kullanıcıların ne kadar süre çevrimiçi olduğunu gösteriyor ve bu süreyi düzenlemesini sağlamıyor. Daha radikal yollara başvurmak isteyenler için bazı web sitelerini kısıtlayan uygulamalar da var.

4. Akıllı telefonunuzdan sosyal medya uygulamalarını silin. Bu tümden Facebook hesabınızı kapatmak kadar radikal bir yol değil ancak sosyal medya kullanımını azaltmak için hızlı ve kolay bir yol.

5. Tamamen internetten uzak kalmak istiyorsanız dijital detoks kamplarına katılabilirsiniz.

Tüm bunların dışında şunu unutmayın; sosyal medyada gördüklerinizin gerçek hayatı tamamen yansıttığını söylemek mümkün değil. Tam aksine, nasıl ünlü modeller dergilerde en güzel ve en ışıltılı halleriyle boy gösteriyorsa, sosyal medyada gördükleriniz de sadece olumlu izlenimler taşıyan bir çeşit kişisel sosyal medya pazarlaması. Burada kişisel yenilgilere, utangaçlıklara, hayal kırıklıklarına pek fazla yer yok…

Kaynak:
Nir and Far

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Sosyal medya hesaplarını kapatanların sayısı neden gün geçtikçe artıyor?

24 saat sosyal medyada ulaşılabilir olma isteği, ergenlikte kaygı ve depresyona sebep oluyor

Phubbing: Sosyal medya bağımlılığı ve insan ilişkileri üzerindeki olumsuz etkileri

Sosyal medyanın hayatımıza getirdiği en büyük yenilik: Yalnızlık

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale