X

Sosyal medyanın negatif seslerini susturun: İç huzurunuz için 4 öneri

“Eğer insanlara söyleyecek iyi bir şeyin yoksa, hiçbir şey söyleme.”
Irvin D. Yalom

Bildiğiniz gibi Antik Yunan tragedyalarında bir koro mevcuttur. İşlevleri aynı olmasa da sosyal medyada durmadan kötü yorumlar yapan, bazen hep bir ağızdan yıkıcı eleştirilerde bulunan, adeta bir koro gibi hareket eden bir güruh var. Bu insanların tanımadıkları kişiler hakkında, neden bu denli kötücül yorumlar yapma ihtiyacı içinde oldukları başlı başına bir araştırma konusu. Siber zorbalık bir birey veya grubun elektronik iletişim araçlarını diğer bireylere zarar vermek amacıyla kötü niyetle ve tekrarlayan şekilde kullanması olarak tanımlanabilir (Li, 2006).

Her ne kadar literatürde siber zorbalık benim bu yazıda bahsettiğimden daha farklı bir şekilde yer alsa da, sosyal medyada hakarete varan yorumlar yapılması da siber zorbalığın bir türü olarak ele alınmalı. Bu arada siber zorbalıkla ilgili yapılan araştırmaların ezici çoğunluğunun çocuklara ve gençlere yönelik olması çok ilginç çünkü siber zorbalık aslında yetişkinlerin de yaptığı ya da yetişkinlerin de başına gelen bir olay. Dolayısıyla artık bu konudaki araştırmalar yetişkinleri de içermeli.

Oluşturulan sahte hesaplar, görünmezliğin ardına sığınmak gibi faktörler bir araya geliyor ve siber zorbalık sergileyen insanlar gerçek hayatta asla söyleyemeyecekleri lafları gayet rahat bir şekilde internette yazıyorlar. Peki bu tip kötü yorumlar yapanlar, yorumları yüzünden insanların üzülebileceğini hiç mi düşünmüyorlar? Büyük ihtimalle hayır. Siber zorbaların karakteristik özelliklerine bakıldığında araştırmacıların ortak kanıları, zorbaların empati kurmaktan yoksun, kaba, dışlanmış, sosyal çevresinde sevilmeyen, saldırgan davranışları olan, öfkeli, düşüncesiz kişiler olduğu yönünde (Yaman ve arkadaşları, 2011).

Sosyal medya şiddeti

Şiddet illa fiziksel olmak zorunda değildir. Sosyal medyada durmaksızın kötücül yorumlar yapmak da şiddetin türevlerinden biridir. Bence şiddetin tanımına şu da eklenmeli: Karşındakinin kalbini kırdığın her türlü eylem şiddettir. Empati yeteneği gelişmemiş siber zorbaların anlamadıkları kısım da tam olarak bu. Onlar yorumlarıyla kalp kırdıklarının farkında değiller. Büyük bir olasılıkla da farkında olmamaya devam edecekler.

Yukarıda da belirttiğim gibi sosyal medyaya yazılan her kötü yorum klasik anlamdaki siber zorbalık tanımına uymasa da, kötü yorumlar yazan insanlar siber zorbalık yapıyorlar, sanal şiddet uyguluyorlar ve onların halka halka yaydığı bu olumsuzluk bizleri de etkiliyor. Düşünün evinizin konforlu mağarasındasınız. Niyetiniz çay içip, şöyle güzel bir kitap okumak. Bunu yapmadan önce, sosyal medya hesaplarıma bir göz atayım diyorsunuz. Hesaplarınıza bakar bakmaz yıkıcı eleştiriler, kötü yorumlar, hakaretler bombardımanına maruz kalıyorsunuz. Az önceki huzurlu halinizden eser yok. Hiç tanımadığınız insanların dalga dalga yaydığı negatifliği, kötülüğü alıp zihninizin tam orta yerine yerleştirdiniz. Sizce de bu çok saçma bir şey değil mi? Neden kendimize bunu yapıyoruz?

Sosyal medya korosunun negatif etkilerinden korunun

  • Gün içinde sosyal medya kullanımını minimuma indirin. Örneğin günde sadece 1 saat kullanın.
  • Sosyal medyada sadece pozitif, insana ilham veren hesapları takip edin.
  • Tanımadığınız insanlara, ünlülere yapılan yorumları okuma huyunuzdan vazgeçin.
  • Sık sık sosyal medya detoksu yapın.

Evet, sosyal medyanın olumlu tarafları olduğu gibi olumsuz tarafları da var. Biz kendimizi sosyal medyanın olumsuz etkilerinden mümkün olduğu kadar korumalı ve sosyal medyanın negatiflik korosunun ruhumuza etki etmesine izin vermemeliyiz.

Sorularınız için bana rsolaker@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. İyimser olmakla ilgili psikoloji egzersizlerini ise Instagram hesabımdanrsolaker@gmail.com  paylaşıyorum.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Li, Q. (2006) Cyberbullying in Schools: A Research of Gender Differences. School Psychology International.

Yaman, E. , Eroğlu, Y. & Peker, A. (2012) Başa çıkma stratejileriyle okul zorbalığı ve siber zorbalık. İstanbul: Kaknüs.

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale