X

Sosyal medya hesaplarını kapatanların sayısı neden gün geçtikçe artıyor?

Amerikalı ünlü aktris Lena Dunham, birçok yaşıtı gibi artık Twitter’da yok. Geçtiğimiz aylarda Re/code Decode‘dan Kara Swisher’a konuşan feminist oyuncu, Twitter’dan ayrılmasının nedeninin, sosyal medya platformunun güvensiz bir alan olması ve kendisinde “kanserli” bir şeyler yaratması olarak açıkladı.

Dunham’ı Twitter’dan bezdiren şey ise aslında troll’lerle mücadele etmek. Genç oyuncu hala Twitter’dan yazmaya devam ediyor ancak artık yazdığı tweet’lere gelen tepkilerle,
yardımcıları ilgileniyor.

Bazı insanlar sosyal medyayla arasında sağlıksız bir alışkanlık ilişkisi kurarken, bazıları da sosyal medya platformlarını sadece eğlence için kullanıyor.

Ünlüler Twitter’daki mücadelenin sonunda çözümü sosyal medya hesaplarının yönetimini yardımcılarına vermekte bulurken, birçok sıradan insan çareyi Twitter hesaplarını kapatmakta buluyor. Diğer bir deyişle sosyal ağlar yaklaşık 10 yıldır sosyal hayatımızı baskıladıktan
sonra şimdi Z jenerasyonu ve milenyum gençleri buraları terk ediyor.

Öncelikle şunu unutmamak gerek; bazı insanlar sosyal medyayla arasında sağlıksız bir alışkanlık ilişkisi kurarken, bazıları da sosyal medya platformlarını sadece eğlence için kullanıyor. Bu paylaşım platformlarıyla kurulan sevgi-nefret ilişkisi de çoğu zaman sosyal medyanın kendi teknolojisinden değil bunun nasıl kullanıldığından veya istismar edildiğinden kaynaklanıyor. Sosyal medya geliştikçe neredeyse hepimiz başkalarını takip etmek, sınırını aşmak, kıskançlık saldırılarında bulunma veya tehdit etme gibi alışkanlıklar ediniyoruz.

“Online Alison” lakaplı Ali Segel’in durumu da aynı bu şekilde. 29 yaşındaki yazar, başkalarını çok fazla takip etmeye başladığında Facebook hesabını kapattığını ancak her seferinde tekrar geri açtığını söylüyor. Peki onun takılıp kalmasının nedeni ne? Birçoğumuzda olduğu gibi Facebook’u profesyonel promosyon için kullanışlı bir araç olarak görmesi. Ancak sadece bundan ibaret değil. Segel, “Aynı zamanda bir internet bağımlısıyım. Bir şey hissettiğimde Facebook’a, Twitter’a veya Instagram’a koşuyorum ve hemen düşüncelerimi paylaşıyorum. Hissettiğim şeyi yaşamaktansa tanımadığım insanlardan gelecek yorumları bekliyorum. Bu egomu besleyen, mazoşistik bir şey ama bana kendimi harika hissettiriyor
diyor.

Sosyal medya aynı zamanda insanları yorgun düşüren bir alan.

Reddit’te açılan “Sosyal medya hesaplarını silen insanlar neler hissediyor” başlığı altında
bir kullanıcının yorumları dikkat çekiyor:

Sosyal medyanın o adalet savaşlarında boğuşmamak insana kendini iyi hissettiriyor. Saçmasapan yazılar, sansasyonel haberler, iğneleyici propagandalar veya zekice bir sohbetin içinde yer almaya çalışanların olmaması kendimi daha yetişkin gibi hissetmemi sağladı.

Facebook hesabını kapatan bir başka kullanıcı ise “Arkadaşlarımın sayfasında gezinmeden veya onlarla ilgili tuhaf yorumları okumadan çok daha mutlu insan olduğum kesin. Onların ne kadar mükemmel bir hayat yaşadığı ve benim ne kadar mutsuz olduğum şeklindeki kıskanç kıyaslamalarla artık boğuşmak zorunda değilim” diyor.

Sosyal medyanın, özellikle de Instagram’ın insanlara önceden hazırlanmış, ideal bir dünya algısını dayattığı yeni bir şey değil. Sosyal medya aynı zamanda insanları yorgun düşüren bir alan. Dört yıl önce Facebook hesabını silen Liz isimli bir moda tasarımcısı, yakında da Instagram hesabını sileceğini söylüyor. Bu örnekleri çeşitlendirmek mümkün.

Peki Z jenerasyonu neden gittikçe sosyal medyadan uzaklaşıyor? Bunun nedeni, mahremiyete duyulan isteğin artışı. New York Times‘da yayımlanan bir makaleye göre Z jenerasyonu dijital dünyada bırakılan ayak izlerinin çok daha bilincinde ve kendi izni olmadan başkalarıyla bilgilerini paylaşmak istemeyen bir nesil.

Herhalde bunun olacağını hepimiz biliyorduk. Sosyal medyayla ilişkilendirilen haz ve heyecan
hissi, yerini dikkat çekmek için aynı anda konuşan yüzlerce çocuğun olduğu bir salonun
gürültüsünün yarattığı hisse bıraktı. Tam bir kargaşa…

Kaynak:
i-D Vice

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

24 saat sosyal medyada ulaşılabilir olma isteği, ergenlikte kaygı ve depresyona sebep oluyor

Phubbing: Sosyal medya bağımlılığı ve insan ilişkileri üzerindeki olumsuz etkileri

Sosyal medyanın hayatımıza getirdiği en büyük yenilik: Yalnızlık

Sosyal medya bağımlılığıyla başa çıkma kılavuzu

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale