dummy

Sosyal medya etkisi: Yeni gönderiyle birlikte takipçileri olaya şahit tutmak

Yeni başlangıçlar kimi için bilinmeyen bir durumu temsil etmesi sebebiyle kaygı uyandırırken, kimi için de yeni bir adım düşüncesi ile motivasyon kaynağı olup heyecanlı hissettirir. Kaygı da heyecan da içimizde bulunan duygulardandır. Bu duyguların tanımı evrensel olsa da, duyguların yaşandığı olaylar kişiden kişiye farklılık gösterir.

dummydummy

Sosyal medya, milenyum çağında teknolojinin gelişmesi ile birlikte başlayan ve yıllardan beri kullanımı artarak ve güncellenerek devam eden internet tabanlı sanal platformlardır. Yıllardan beri, sosyal medya kullanımının faydaları ve zararları üzerine pek çok tartışma yapılmaktadır. Güncel ve son dakika haberlerine erişimin kolaylaşması, bilgiye çabuk ve zahmetsiz ulaşılması, çocukluk arkadaşlarının birkaç tık ile birlikte bulunması, yetenek ve becerilerin daha büyük topluluklara ulaştırılabilmesi gibi örnekler sosyal medyanın faydaları olarak düşünülebilir. Öte yandan, sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte başta depresyon olmak üzere pek çok psikolojik rahatsızlığın artış gösterdiğini söyleyebiliriz. Peki, sosyal medyayı ruh sağlığımızı etkileyecek kadar güçlü kılan şey sahiden nedir? İlk olarak, sosyal medyada güzellik algısının tekdüze olduğu, yani bir şeyin güzel olmasının sanki kuralları varmışçasına davranıldığı görülmektedir. Yeni gönderinin birçok hazırlık aşamasının olduğu söylenebilir. Bunlar:

  • Fotoğraf büyük bir özenle ve birden fazla olmak üzere pozlanarak çekilir,
  • Fotoğrafın rengi, şekli, biçimi ile oynanarak görsele uygun bir filtre seçilir,
  • Paylaşıma uygun bir alt yazı oluşturulur ve emojiler ve müzik ile desteklenir,
  • Yeni gönderi sosyal medyada paylaşılır.

Bu aşamalar büyük bir çoğunluğumuza tanıdık gelecektir. Peki ya sonrası? Gerçekten fotoğraftaki kadar mutlu muyuz? Sahiden paylaştığımız kare kadar kusursuz muyuz? Her şeyi bu kadar mükemmel göstermeye çalışarak birileriyle ya da bir şeylerle mi yarışıyoruz? Evet, bir yarışın içerisindeyiz. Ama daha çok içi boş bir yarış. Bilgilerimizi, tecrübelerimizi, yeteneklerimizi değil de eşyalarımızı, telefonlarımızı, fizikselliğimizi yarıştırıyoruz. Bir alanı ön plana çıkarmaya çalışmak da bazı eksik yönlerimizi örtmeye çalıştığımızı çağrıştırıyor bana.

Depresyon demiştik değil mi? En çok da bu yarışa ayak uyduramadığımızda, tükendiğimizde gelir ve bulur depresyon. Aslına bakarsanız insan önce kendisiyle yarışmalı. Dünümüz ile bugünümüz arasında bir fark yoksa işte tam da bu noktada yarışmalıyız. İnsan kendine ekleyerek gitmeli… Bilgiyi, ilmi, keşfetmeyi, yeniliği… Her ne kadar yine son zamanlarda bu algıları kırmak adına da yapılan paylaşımlar çoğalsa da, büyük bir kesimin hala bu mükemmeliyetçi algı yörüngesinde devam ettiğini düşünmekteyim. Her birimizin en temelinde sevilme, onay görme ve desteklenme ihtiyacı var. İş yerimizdeki başarımızdan ötürü takdir göremeyip bununla ilgili bir paylaşım yaparak takdir ve beğeniyi somutlaştırabiliyoruz. “En yakın arkadaşın gönderine yorum yaptı”, “Hoşlandığın kişi bunu beğendi”, “Üniversite hocan bunu kendi hikayesine ekledi”… İşte tam da bu sebeple bizler, gerçek yaşantımızda değer görmediğimizi hissettiğimizde, hayatımızda yeni bir sayfa açmaya karar verdiğimizde, belki de yeni başlangıca takipçilerimizi şahit tutarak bunu yeni bir gönderi ile duyurmaktayız. Gerçekten de insanlar, bilgi edinmek istedikleri kişilerin sosyal medya profillerine bakarak onlar hakkında fikir sahibi olabilmektedirler.

Başlangıçlar deyince aklıma geldi, aslında çoğunlukla bir eylemin başında şahit tutuyoruz bizi takip edenleri. Tam projeye başlayacakken kupamızdaki kahve sıcağıyla tüterken çekiyoruz fotoğrafını ve paylaşıyoruz. Sonrasında işimize devam ediyoruz. Dahası, sipariş ettiğimiz yemek harika bir sunum ile geldiğinde onu yemeden önce fotoğrafını çekiyoruz ve paylaşıyoruz. Yemeğimizi sonrasında yiyoruz. Sanırım başlangıçları daha kusursuz buluyoruz, tükettikçe korkuyoruz. Yeni bir seneden beklenen güzel dilekler gibi, eğitim hayatında mesleki kariyer için atılacak yeni bir adım gibi, aile kurmak için hayatı sevdiğin biri ile birleştirmek gibi, daha disiplinli ve düzenli olabilmek adına tutulmaya karar verilen bir ajanda gibi, fazla kilolardan kurtulmak adına Pazartesi günü başlamaya karar verilen spor gibi… Yeni başlangıçlar; biraz kaygı, biraz heyecan, biraz cesaret, ama çoğunlukla bir umut gibi.

Güzel başlangıçlarımızı paylaşayım derken tüketmemek umuduyla…

İlginizi çekebilir: Obsesif kompulsif bozukluk: Neden olur, belirtileri nelerdir?

Betül Cavlak Akdaş: TED Üniversitesi'nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra uzmanlığını Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji bölümünden onur öğrencisi olarak almıştır. Yüksek lisans tez konusu "Yetişkin Bireylerin Ebeveynleşme Olgusunda Obsesif İnanışların ve Kaygı Düzeylerinin Rolü"dür. İş hayatına özel bir kurumda devam eden Uzman Klinik Psikolog/Yazar Betül Cavlak Akdaş, online olarak terapi yaparak da danışan görmektedir. Ruh sağlığı alanında almış olduğu Bilişsel Davranışçı Terapi, Objektif Testler, MMPI, Aile Danışmanlığı, Sanat Terapisi gibi eğitimlerinin yanında, psikoloji bilimine yazılarıyla da katkı sağlamayı hedefleri arasına almıştır. Daha önce farklı dergilerde de Yazar olarak bulunan Betül Cavlak Akdaş'ın, "Erteleme Davranışı", "Mimari Yapı ve Psikoloji", "Benlik Saygısı" konuları üzerine araştırma projeleri mevcuttur. Ayrıca, Türkiye Buz Pateni Federasyonu bünyesinde İl Hakemliği yapmaktadır.

Yapay Zekânın Mutfaktaki Sırrı: Kusursuz Pişirme Siemens iQ700’de Gizli

Mutfak sadece yemek pişirdiğiniz bir yer değil; sabah kahvaltısına sıcak börekler hazırlarken güne başladığınız, akşam sevdiklerinizle sohbet ederken fırından mis gibi kokuların yayıldığı, evinin en sıcak köşesi. Akıllı teknolojiler ve yapay zekâ sayesinde, artık o köşe çok daha akıllı. Siemens’in iQ700 Fırını, sıradan bir pişirme deneyimini size özel bir sanata dönüştürüyor. Fırına koyduğunuz kek her seferinde mükemmel kabarır, et istediğiniz oranda pişer, sebzeler rengini ve vitaminini kaybetmeden tabağınızı süsler. Siemens iQ700, tüm bu süreci sizin yerinize izliyor, her detayı sizin için mükemmelleştiriyor. Artık mutfakta yalnız değilsiniz; yanınızda sizi anlayan akıllı bir “yardımcı şef” var.



Kamera kontrollü mükemmellik: Yemeğinizi “tanıyan” zekâ

Siemens iQ700 fırını farklı kılan en çarpıcı özellik, sıradan bir pişirme deneyimini akıllı bir mutfak asistanına dönüştüren yapay zekâ destekli kamera teknolojisi. Bu teknoloji sayesinde, fırın artık sadece ısı veren bir cihaz değil; sizinle birlikte düşünen, sizi anlayan bir mutfak şefi gibi çalışıyor.

Fırına bir kek koyduğunuzda, Siemens iQ700 hemen tanıyor. Çünkü 100 farklı yemeği tanıma özelliği sayesinde kekten rostoya, pizzadan böreğe kadar onlarca tarifi analiz edebiliyor. Her birini kendi pişirme ayarına göre değerlendiriyor ve o yemeğe en uygun ayarları kendisi seçiyor.

Üstelik en ince ayarları otomatik yapması sayesinde sıcaklık, pişirme süresi ve pişirme modu gibi detayları sizin için ayarlar. Siemens iQ700, her yemeğe özel ideal koşulları kendi belirliyor. Siz sadece malzemeleri hazırlıyorsunuz; gerisini o hallediyor.



Ve en büyüleyici kısmı: Kamera kontrollü pişirme ve otomatik kapanma (cookControl Pro) sayesinde, yemeğinizin kızarma derecesini veya iç sıcaklığını izleyerek, tam kıvama ulaştığında pişirmeyi otomatik olarak sonlandırıyor. Böylece yemeğin az ya da çok pişmesi endişesi tamamen ortadan kalkar.

Pişirme sanatını destekleyen akıllı sensörler

Yapay zekâ, iQ700 fırınlarda yalnızca kamerayla sınırlı değil; her yemeğe kusursuz kıvamı kazandırmak için geliştirilen sofistike sensörlerle deneyimi bir üst seviyeye taşıyor. Çünkü Siemens iQ700, pişirme sürecini sizin kadar ciddiye alıyor.

roastingSensor Plus, üç farklı noktadan ısıyı ölçen gelişmiş bir termometreyle etin, tavuğun ya da balığın iç sıcaklığını anbean takip ediyor. Siemens iQ700 ile fırının kapağını hiç açmadan, etin sıcaklığından pişip pişmediğini kendi belirliyor. Sonuç, dışı çıtır ama içi sulu bir lezzet… Şeflerin elinden çıkmış gibi, her seferinde aynı kusursuzlukta pişen lezzetleri artık evinizde deneyimleyebilirsiniz.

Tatlıdan tuzluya her hamur işinde aynı titizlik geçerli. bakingSensor Plus, fırın içindeki nemi ve sıcaklığı analiz ederek kek, poğaça ya da ekmeklerinizin ne zaman mükemmel kabarıklığa ulaştığını tespit ediyor. Böylece kekiniz her defasında istediğiniz gibi kabarır, içi yumuşak kalır.

Her detayında profesyonel bir şefin özeni, her dokunuşunda kusursuz bir pişirme dengesi… Siemens iQ700, sadece pişirme sürecini değil, mutfakta yarattığınız deneyimi de yeniden tanımlıyor.



Hayatı kolaylaştıran ekstra özellikler

Siemens iQ700, sadece kusursuz pişirme sonuçlarıyla değil, modern yaşamın hızına uyum sağlayan akıllı çözümleriyle de fark yaratıyor. iQ700, sizin için mutfakta geçen zamanı kolaylaştırmayı da biliyor.

FullSteam Plus özelliği sayesinde buhar ve 120°C ısı kombinasyonuyla yemekleri %50’ye kadar daha hızlı pişirirken, vitaminleri ve lezzeti koruyor. Dışı çıtır, içi sulu balıklar ya da sebzeler hazırlamak artık sadece birkaç dakikanızı alıyor. Üstelik tüm bunları yaparken besinlerin doğallığını koruyor; yani sağlıklı ve lezzetli sofralar, zamandan ödün vermeden mümkün hale geliyor.

Siemens Home Connect uygulamasıyla Siemens iQ700 fırınınız dışarıda olsanız bile sizinle her yerde. Telefonunuzdan uygulamayı açın, yemeğinizi uzaktan pişirmeye başlayın, sıcaklığı ayarlayabilir hatta iç kameradan yemeğinizin ne durumda olduğunu izleyebilirsiniz. Eve geldiğinizde yeni pişmiş yemek kokusuyla karşılanmak artık yalnızca konfor değil, Siemens iQ700 ile modern yaşamın akıllı kolaylığı.

Hijyen konusunda en rahatlatıcı detay ise activeClean® (Pirolitik Temizlik). Siemens iQ700, iç yüzeyinde biriken yağ ve kalıntıları yüksek sıcaklıkta küle dönüştürerek kendini tamamen temizliyor. Sizin yapmanız gereken, fırın soğuduktan sonra bir bezle hafifçe silmek. Artık temizlik için vakit harcamanıza gerek yok; çünkü iQ700, size zamandan fazlasını kazandırıyor.

Siemens iQ700, modern yaşam temposunu anlayan, sizin yerinize düşünen bir mutfak deneyimi sunuyor. Hız, hijyen ve lezzet… Hepsi tek tuşla elinizin altında.

Mutfakta yeni bir yetenek

Siemens iQ700 Fırın, sadece bir ev aleti değil; mutfak yeteneğinizi parlatmanıza yardımcı olan, en zorlu tariflerde bile yanınızda olan akıllı bir asistan. 

Unutmayın, her mükemmel sofranın ardında doğru bir seçim vardır. Ve bu seçimi Siemens iQ700 ile yapabilirsiniz. Sonuçta Siemens, teknolojinin keyfini bilenlere. Siemens’in iQ700 ve daha birçok ürününü keşfetmek için tıklayın.Siemens iQ700





İlgili Makale
whatsapp