X

Sosyal medya detoksu: 5 adımda zihnini rahatlat

Pandemi yüzünden her zaman olduğundan daha fazla bir şekilde çevrimiçiyiz. İnternet aracılığıyla iş toplantıları yapıyoruz, eğitimlere katılıyoruz, uzun süredir yan yana bir araya gelemediğimiz arkadaşlarımızla görüntülü konuşmalar yapıyoruz. Başta 2004 yılında kurulmuş Facebook ve 2010 yılında kurulmuş olan Instagram olmak üzere sosyal medya platformları zaten çok uzun zamandır hepimizin hayatının vazgeçilmez bir parçası olmuş durumdalardı.

Ancak pandeminin de etkisiyle hepimiz sosyal medyada daha da çok vakit geçirir olduk. Kendinizi bu dönemde daha önce hiç olmadığı kadar, tanımadığınız insanların fotoğraflarına bakarken buluyorsanız merak etmeyin yalnız değilsiniz. Mart 2020 tarihinde yapılan bir araştırmaya göre koronavirüs pandemisinde Amerika’daki yetişkinlerin %78,1’i en çok Facebook’u kullanmışlar. Onu %49,5 kullanma oranı ile Instagram takip etmiş (Tankovska, 2020).

Evet, çoğumuz pandemi döneminde kendimizi daha az yalnız hissetmek için sosyal medyadan medet umuyoruz. Ancak yapılan bazı araştırmalar sosyal medyanın yalnızlık hissimize pek de iyi gelmediğini gösteriyor. Örneğin Facebook, Instagram ve Snapchat kullanımı hakkında yapılan ilk deneysel araştırma, sosyal medya kullanımının depresyonu ve yalnızlık hissini artırdığını ortaya çıkarmış (Hunt ve ark. 2018).

Bir başka araştırmaysa bireyin tüm yaşamı olumlu olarak değerlendirilmesi olarak tanımlanabilecek “yaşam doyumu” düzeyleri arttıkça, günlük bir oturumda sosyal medya kullanım sürelerinin azaldığını bununla beraber haftalık sosyal medya kullanım sıklığı arttıkça yaşam doyum düzeylerinin azaldığını ortaya koymuş. Yine aynı çalışmada yaşam doyum düzeyi arttıkça, alışkanlık sebebiyle sosyal medya kullanımında bir azalma görülmüştür (Longstreet ve Brooks, 2017, Akt. Kıran ve ark. 2020).

Peki sosyal medyanın olası negatif etkilerinden kendinizi nasıl koruyabilirsiniz?

  1. Kendinize sosyal medyaya neden bu kadar çok ihtiyaç duyduğunuzu sorun. Sizce siz sosyal medyayı kendinizi yalnız hissetmemek için mi kullanıyorsunuz?
  2. Canınız sıkıldığında hemen sosyal medyadan medet ummak yerine kitap okuyun, günlük tutun, kendinize yeni bir hobi edinip onunla ilgilenin.
  3. Sosyal medya kullanımınıza bir limit koyun. Örneğin günde sadece 30 dakika kullanın.
  4. Sık sık sosyal medya detoksu yapın. Haftada bir ya da iki gün sosyal medyaya hiç girmeyin.
  5. Size kötü etkide bulunan negatif içerikli sosyal medya hesaplarını takip etmekten vazgeçin.

Elbette ki sosyal medyanın güzel tarafları da var. Örneğin bize ilham veren bazı Instagram hesaplarının varlığını yadsıyamayız. Ama hayattaki her şeyde olduğu gibi burada da işin sırrı dengede. Araştırmaların da gösterdiği gibi sosyal medyayı fazla kullandığımız zaman, zihnimiz bu durumdan negatif bir şekilde etkileniyor. Gelin sık sık sosyal medya detoksu yaparak zihnimizi rahatlatalım ve pandeminin yol açtığı yalnızlık hissiyle de gerçek dünyadaki aktivitelerle başa çıkalım. Sizlere hayatın her alanında dengeli günler diliyorum.

2021 yılını “Kendini Sevme ve Hayatı Güzelleştirme Yılı” ilan ettim. Her hafta @ranakutvan kullanıcı isimli Instagram hesabımdan bu konuyla ilgili psikoloji ödevleri paylaşıyorum. Hadi hep beraber kendimizi sevmeye ve dünyayı güzelleştirmeye. Bu arada sizlere bir eğitim haberim var. Zoom üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail adresine yazabilirsiniz.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Hunt, M. G., Marx, R., Lipson, C., & Young, J. (2018). No more FOMO: Limiting social media decreases loneliness and depression. Journal of Social and Clinical Psychology, 37(10), 751–768. https://doi.org/10.1521/jscp.2018.37.10.751
Kıran, S , Küçükbostancı, H , Emre, İ . (2020). Sosyal Medya Kullanımının Kişiler Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi . Bilişim Teknolojileri Dergisi , 13 (4) , 435-441 . DOI: 10.17671/gazibtd.693331.
Longstreet, P., Brooks, S. (2017). “Life Satisfaction: A key to managing internet & social media addiction”, Technology in Society, 50, 73- 77
Tankovska, H. (2021), Social media used by U.S. adults during COVID-19 pandemic 2020.

İlginizi çekebilir: Siber zorbalığın ne kadar farkındayız: Karşınızdaki insanın kalbini kıracak her yorum zorbalıktır

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale