X

Sonlanması gereken bir ilişkiyi bitirmenize engel olan 7 düşünce kalıbı

Yaşadığımız ve çevremizde gözlemlediğimiz ikili ilişkilerde ilişkiyi devam ettirmek ve bir ileri boyuta taşımak için yüzlerce sebep sayabiliriz. Ancak kabul etmek istemesek ve çoğunlukla göz ardı etsek de kimi ilişkileri sürdürmemek için de yüzlerce gerekçe olabilir. Belki de çoktan bitmesi gereken bir ilişki partnerlerden birinin veya ikisinin sahip olduğu engelleyici düşünce kalıpları yüzünden karada gitmeye çalışan bir gemi gibi can çekişiyordur. Oysa ki bazen gitme zamanı geldiğinde geçmişe bakmadan yola devam etmek ve her anı sıfır kilometre gibi yaşama cesaretini göstermek gerekir. Eğer partnerinizin beklentileri sizin beklentilerinizle uyuşmuyorsa, ilişkiniz yolunda gitmiyorsa, aranızdaki çekimin azaldığını hissediyorsanız ama yine de ilişkiyi bitirmiyorsanız hem kendinize hem de partnerinize haksızlık yapıyor olabilirsiniz. İlişkinizi bitirmeye hazır olup olmadığınızı anlamanıza yardımcı olacak ipuçları için “İlişkinizi bitirmeye hazır olduğunuzu ne zaman anlarsınız?” yazımıza göz atabilir; sonlanması gereken bir ilişkiyi bitirmenize engel olan düşünce kalıpları’nı öğrenmek için bu yazımızın devamına geçebilirsiniz.

“Birlikte olduğum kişi çok iyi bir insan ve onu kırmak istemiyorum.”

Gelin, biraz gerçekçi olalım. Dünyanın iyi ve dürüst insanlarla dolup taştığını söyleyemeyiz ama hayatını iyilik yapmaya adamış insanlar da tabii ki var. Eğer birlikte olduğunuz kişi de yaşadığı dünya ve çevresindeki insanlar için iyi bir şeyler yapmaya çabalıyorsa onu üzmek istemiyor olabilirsiniz. Ancak, birlikte olduğunuz insanın iyi bir kişiliği olması, ilişkinizin de mükemmel olması gerektiği anlamını taşımıyor. İlişki karşılıklı yaşanan ve birlikte olan iki bireyin kişiliklerinin değil, iletişiminin ön planda olduğu bir birliktelik şekli. Bu nedenle ayrı ayrı ne kadar mükemmel insanlar olursanız olun, bir araya geldiğinizde doğru bileşimi yaratmanız her zaman mümkün olmayabilir.

“Peki ya yıllardır biriktirdiğimiz onca anı?”

Birlikte deneyimlenen güzel anılar aldatıcı olabilir. Geçmişteki güzel günlerin hatrına, yolunda gitmeyen şeyleri görmezden gelmeye çalışmanız ilişkinizi daha büyük bir çıkmaza sürükleyebilir. Bu nedenle, ilişkinizin devam etmemesi gerektiğini düşündüğünüz an, mutlu anılarınızın ve ortak geçmişinizin yaşadığınız mutsuzluğu gölgelemesine ve problemlerinizin üstünü örtmesine izin vermemelisiniz. Yolunda gitmeyen birçok şey varsa, geçmiş güzel günler gelecekteki güzel günleri garantileyemez.

“Ama ben bir zamanlar bu kişiyi aşık olabilecek kadar sevmiştim.”

Büyük bir aşk ve tutkuyla başlayan ilişkilerin zamanla karşılıklı yapılan hatalar sonucunda değiştiğine şahit olmak çok üzücü olabilir. Birçoğumuz aşkın ve sevginin başlı başına ilişkiyi sürdürmek için yeterli olduğunu düşünebiliyoruz (ki böyle olsaydı her şey çok daha kolay olurdu); ancak ilişkiyi sağlıklı şekilde yürütebilmek için sadece aşk ve sevgi yeterli değil. İki tarafın da ilişkinin ihtiyaçlarını çok iyi anlayabilmesi ve bu ihtiyaçları giderebilmek için aynı ölçüde sorumluluk alması şart. Aşk, yalnızca birlikteliğin devam etmesini sağlayan bir illüzyon. Siz değiştiğinizde, ilişkiniz değiştiğinde aşk ve sevgi güçlenebilir. Ancak yaşanan değişimlerin her zaman olumlu değişimler olmayacağı ve aynı ölçüde akıntının yön değiştirip her şeyi mahvedebileceği ihtimalini de kabul etmeniz gerek. Yani, bir zamanlar çok severek ilişkiye başlamış olmanız ilişkinin devamlılığı için yeterli değil.

“Ya ondan daha iyisini bulamazsam?”

Bu konuda belki haklı olabilirsiniz, belki daha iyisini bulamayacaksınız… Ya da belki size daha uygun birini bulacaksınız, kim bilir. Ancak aradığınız şeyin daha iyisi değil farklısı olduğunu anladığınızda, her şeyin çok daha kolay olacağını göreceksiniz. Daha iyi kişiye göre değişen bir bakış açısı. İlişkiyi bitirmek isteyip “daha iyisini bulamam” düşüncesiyle hareket etmenin altında aslında ne aradığını bilmemek yatıyor olabilir. Belki kafanızda belirlediğiniz bir doğru partner tanımı olabilir. Ancak bu doğru insanla tanışana kadar, onun kim olduğunu asla bilemeyeceksiniz.

“Aynı yaşam tarzını sürdürebileceğim başka birinin karşıma çıkacağını düşünmüyorum.”

Birlikte olduğunuz kişi varlıklı ya da herkes tarafından saygı gören biri olarak tanınabilir ve bu nedenle geniş imkanlara sahip bir çift olarak yaşıyor olabilirsiniz. Ya da partneriniz de tam sizin gibi gerçek bir maceraperesttir ve ortak bir yaşam tarzına sahipsinizdir. Yaşam stilinize uygun olan ve istediğiniz hayatı yaşamanıza olanak sağlayan biriyle birlikte olmak güzel olabilir, ancak ilişkinizi ayakta tutan tek sebep bu ise, yeterli değil. Yaşamak istediğiniz hayatı tek başınıza da inşa edebilmeniz mümkün. Birlikte olduğunuz kişinin size hissettirdiklerinden çok, size sundukları için o kişiyle birlikteyseniz ya da sevginiz, aşkınız bitmiş olmasına rağmen ilişkiye devam ediyorsanız kendinizi suçlu hissetmeniz de olası.

“Belirsizliklerle dolu bir hayattansa gelecek planlarımızın olması daha cazip geliyor.”

Belirsizlikten nefret ediyorsanız yalnız olmadığınızı söyleyebiliriz. Çevrenizdeki birçok insan, sizin gibi gelecekte nasıl bir hayatının olacağını öngörememe korkusu taşıyor. Ancak her ne kadar çok ütopik gelse de, bazen gemileri yakıp nereye gittiği belli olmayan bir yolculuğa başlamak, düşündüğünüzden daha kolay olabilir. En azından birlikte olmamanız gerektiğini düşündüğünüz kişiyle sonunuzu bile bile uçurumdan atlamaya çalışmaktan daha kolay olduğunu söyleyebiliriz. Belirsizlik yaşamadan daha iyi ve mutlu bir yaşam olasılığınızın olup olmadığını görmeniz imkansız. Unutmayın, en güzel gün henüz yaşanmamış olandır.

“Daha iyi biriyle birlikte olmayı hak etmediğimi düşünüyorum.”

Daha iyisini mi hak ediyorsunuz? Bu soruyu en doğru şekilde cevaplayabilecek tek kişi sizsiniz. Yapmanız gereken tek şey kendinize karşı dürüst olmak. Belki de sadece kendinizi kötü hissetmek istediğiniz için ya da çevrenizdeki kişilerin olumsuz yorumlarını fazla önemsediğiniz için öyle düşünüyorsunuz. Bunu sizden iyi kimse bilemeyecektir. Çevrenizdeki kimse, buna ne kadar yakın olsanız da, aileniz de dahil, yaşadıklarınızdan çıkardığınız dersleri, hissettiklerinizi ve kafanızdaki değer yargılarını sizden daha iyi bilemez. Eğer kendinizi yanlış insanla birlikte olarak cezalandırmak istiyorsanız, bu kimsenin değil sizin seçiminiz.

Eğer yukarıdaki düşüncelere veya benzer yargılara sahipseniz ve bu nedenle belki de çoktan sonlanması gereken ilişkinizi sürdürmeye çalışıyorsanız hem kendinize hem de partnerinize haksızlık yapmamak ve mutluluk oyunu oynayarak yaşamınızdan çalmamak için büyük bir değişimi başlatacak küçük bir adım atabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: “Eyvah! Yine yanlış kişiyi seçtim!”: İlişkizedelik kader midir?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale