X

Bu sonbahar mutlaka denemeniz gereken 35 şey

Tatlı bir melankolinin, bereketli hasat zamanının, renk cümbüşlerinin, doğanın uyanışının, yepyeni bir dönemin, altın renkli dokunuşların, rüya gibi manzaraların ve daha nice harika tamlama ile anlatılabilecek anların mevsimi: Sonbahar! Geldi, hoş geldi… İçimizi okşayan, ruhumuza dokunan, bunaltıcı sıcaklardan sonra serinliği ile bizi kendimize getiren, yeni başlangıçların müjdeleyicisi sonbahar, yaşamlarımızda taze bir sayfa açmak için de harika bir fırsat.

Doğa kendini yenilerken biz de bu yeniliğin bir parçası olabilir, doğa ile daha uyumlu yaşamayı seçebiliriz. Zihinlerimizi tazeleyebilir, yaşam alanlarımızı yenileyebilir, gereksiz ne varsa hepsinden arınabilir ve kendimizi önceliklendirerek bize iyi gelecek ne varsa yapmaya başlayabiliriz. Sonbaharın tabiri yerindeyse ‘hakkını vermek’ ve değişen mevsimin tadını doyasıya çıkarmak için siz de ilham arayışındaysanız, işte bu sonbahar mutlaka denemeniz gerekenler:

1.. Bir sonbahar takvimi hazırlayın ve bu mevsimde yapmak istediklerinizin, gezmek, görmek istediğiniz yerlerin listesini yapıp takvime yerleştirin.

2. Sonbahar kokulu, sonbahar renkli bir mum yapın. Balkabağı şeklinde turuncu bir mum olabilir.

3. Koltuklarınıza şallar ekleyin, ince kumaşlı ev tekstili ürünlerinizi biraz daha kalın, sıcak tutan, tüylü kumaşlarla değiştirin, yastıkların, minderlerin sayısını artırın.

4. İsveç kültüründen gelen ‘fika’ deneyimini yaşayın; öğlen tatlısı ve kahvesi ile keyif yapın.

5. Mevsim değişikliği ile kuruyan ellerinize daha sık bakım yapın, çalışma masanızın üzerine, yatağınızın yanına mis kokulu el kremleri ekleyin.

6. Gardırop temizliği yapın ve bunu eğlenceli bir etkinliğe dönüştürün. Mumlarınızı yakın, pencereleri açın, dilerseniz kıyafetlerinizi tek tek deneyerek kendi kendinize küçük bir defile ile gardırobunuzun yeni düzenine karar verin.

7. Stilinizi gözden geçirin. Sonbahar kombinleriniz için dolabınızda hangi parçalar var, neler eksik, neler fazla, ne olsa daha iyi olurdu, hepsini gözden geçirin.

8. Saçlarınıza yeni bir şekil verin. Kuaföre gidin ve yaz güneşinden yıpranan saçlarınızın kırıklarını aldırın, hazır gitmişken bir de saçlarınıza yeni bir hava katacak değişik kesim deneyin.

9. Sonbaharın kırtasiye alışverişini sadece öğrencilere bırakmayın, gidin ve siz de kendinize yeni bir kalem ve defter alın.

10. Ivır zıvır çekmecesini boşaltın, gerçekten işe yaramayan şeyleri elden çıkarın, gelen rahatlama hissini fark edeceksiniz.

11. Sonbahara özgü bir playlist hazırlayın. Özellikle yağmurlu günlerde dinlemek ya da serin akşamüstlerinde ruhunuzu okşamak için uygun olan şarkıları özenle seçin.

12. Bir okuma listesi oluşturun ve evin bir köşesini okuma alanına dönüştürün. Mumlar, tütsüler, loş bir ışık, birkaç kırlent ve hazır.

13. Yeni ev terlikleri alın ya da elinizdekini yeniden tasarlayın. Evdeki konforunuzu ve keyfinizi artırmak için küçük dokunuşlar ekleyin.

14. Dip köşe temizlik sadece ilkbaharda olmaz; bir de sonbahar versiyonunu deneyin. Kışa girmeden evinizi ferahlatın, tüm tozlara, kirlere, uzun zamandır silinmemiş noktalara veda edin.

15. Sonbahar dekorasyonunu evinize getirin. Bal kabaklı dekorlar ekleyin, kurumuş sarı yapraklardan potpori yapın, sonbahar çiçekleri alın.

16. Telefonunuzun, bilgisayarınızın duvar kağıdını değiştirin. Güzel bir sonbahar manzarası bulun ve size huzur veren bir arka plana dönüştürün.

17. Doğada zaman geçirin, değişen mevsimin görüntülerine şahitlik edin, yakındaki bir ormana ya da botanik bahçesine doğru gezintiye çıkın.

18. Eğer yatağınız çift taraflı ise yatağınızı çevirin ve yepyeni çarşaflarınızı yeni tarafına serin.

19. Evde kendinize bakım yapın, yüz maskeleri, cilt bakımı, manikür, pedikür, kısacası kendinizi şımartmak için zaman ayırın.

20. Sonbahar ve kış için mutfak hazırlıklarınızı tamamlayın, turşulara, domates soslarına mutfaklarınızda yer açın, sonbahar lezzetlerini evinizde pişirin.

21. Pencereleri açarak bir araba sürüşüne çıkın. Serin havayı hissedin. Değişen yaprakları hayranlıkla izleyin. Doğanın o mis kokusunu içinize çekin.

22. Kahve makinelerinizi temizleyin ama öyle tek bir yerini değil, mümkün olan tüm parçalarını çıkarın ve detaylıca elden geçirin, benzer bir işlemi su ısıtıcılarınız için de yapabilirsiniz.

23. Yazmaya başlayın; yılın başında kendinize koyduğunuz hedeflerin neresindesiniz, ne kadarını gerçekleştirdiniz, neleri yılın sonuna kadar hala gerçekleştirme şansınız var, hepsini gözden geçirin.

24. Yeni bir hobi edinin, sonbaharın ruhuna yakışan, bu mevsimde size iyi hissettirecek bir şeylerle meşgul olun.

25. Kişisel bakım ve kozmetik ürünlerinizi elden geçirin, son kullanma tarihlerine bakın, makyaj fırçalarınızı temizleyin, göz kalemlerinizin ucunu açın, far paletlerinizin dış kısımlarını silin.

26. “Ben zamanı”ndan fazlasını yapın ve kendinize bir “ben günü” ayırın. Kitabınızı alın, en sevdiğiniz kahveciye gidin, sessizliğin tadını çıkarın. Dönüşte mini bir alışveriş yapın ya da kendinizi masaj randevusu alarak şımartın.

27. Evinizdeki resimleri, tabloları, çerçeveli fotoğrafları gözden geçirin. Belki bu yaz geçirdiğiniz güzel anıları duvarlarınızda sergilemek, yıpranan tablolarınızı yenilemek istersiniz.

28. Sonbaharda kaçırılmaması gereken etkinlikler listesi yapın. Konserler, müzikaller, filmler… Kaçırmak istemediğiniz etkinlikleri belirleyin ve takviminize ekleyin.

29. Arkadaşlarınızı davet edin, sevdiklerinizi evinizde ağırlayın, lezzetli yemekler pişirin, birlikte kutu oyunları oynayın, film geceleri düzenleyin, birlikte olmanın keyfini sürün.

30. Yeni bir gece ritüeli oluşturun; günler kısalmaya başladı, hava daha erken kararıyor, dolayısıyla yenilik şart. Akşamlarınızı daha sakin geçirmeye çalışın, yatağa girmeden önce ılık bir çay, birkaç esneme hareketi gibi eklemeleri rutinlerinize dahil edin.

31. Ruh ve zihin sağlığınıza sahip çıkın, mevsimsel depresyona yenik düşmemek için size iyi gelen şeylere zaman ayırın. Arkadaşlarınızla kahve buluşmaları ayarlayın, kendinize bir SPA randevusu ayarlayın ya da cilt bakımına gidin.

32. Cildinizin değişen ihtiyaçlarına ayak uydurabilmek için alışverişe çıkın, sonbaharda kuruyan cildinizi nemlendirmek için uygun kremleri alın, dudaklarınız için balmlara göz atın, eksiklerinizi tamamlayın.

33. Egzersize daha fazla zaman ayırın, dilerseniz evde dilerseniz açık havada kendinize bir spor arkadaşı bulun ve motivasyonunuzu perçinleyin.

34. Yaratıcılığınızı besleyin. Değişen ve dönüşen doğadan ilham alarak kendinizi ifade etmenin farklı sanatsal yollarını deneyin.

35. Kendinizi kutlayın. Yılın başından beri nelere göğüs geldiğinizi, büyük-küçük elde ettiğiniz başarıları, geldiğiniz yolu kutlayın!

İster hepsini yapın ister maddelerden bazılarını seçin ya da kendinize göre uyarlayın, hiç fark etmez. Sonbaharı ve yaşamın kutlamaya değer her anını doyasıya yaşayın.

Çok daha fazla öneri için Instagram hesabımızı da takip etmeyi unutmayın!

İlginizi çekebilir: Sonbahar mevsimine geçişi kolaylaştıracak öz bakım önerileri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale