X

Sonbaharda cilt bakımı: Cildinizin ihtiyaçlarına kulak verin

Dört bir yanımızın birbirinden güzel renklerle çevrildiği sonbahar tüm hızıyla serinleyen havaların eşliğinde devam ederken, güneş bir görünüp bir kaybolurken, huzuru, hüznü bir arada yaşarken kişisel bakımımızı ihmal etmeyerek günlük yaşantımızı sürdürmek hepimiz için büyük önem taşıyor. Özellikle değişen hava koşullarından hızlıca etkilenen cildimizi korumak, ihtiyacı olan bakımı sunmak mevsim geçişlerinde daha kritik bir hal alıyor. Soğuyan havadan cildimizi korumak, doğru ve ihtiyaca yönelik bakım yapmak, sıcaktan soğuğa geçiş yaparken solgun görünümün önüne geçmek için sonbaharda cilt bakımında dikkat edilmesi gerekenleri bir araya getirdik. İşte sonbaharda cilt bakımı konusunda size yol gösterecek ipuçları:

Derinlemesine temizliğe önem verin

İlk olarak dikkat etmemiz gereken nokta, hepimizin tahmin edebileceği üzere temizlik. Cildimizi düzenli olarak temiz tutmak, cilt tipimize uygun bir temizleyici ile derinlemesine temizlemek çok önemli. Gözeneklerin tıkanmasını önlemek, rüzgarın etkisiyle uçuşup cildimize yapışan tozlardan arındırmak, sivilce ve siyah nokta oluşumunun önüne geçmek için her mevsim olduğu gibi sonbaharda da cildimizi temiz tutmak şart. Yazın tercih edilen cilt temizleme ürünlerinden farklı olarak bu mevsimde vücudumuzun artan nem ihtiyacını karşılayabilmek için köpüren veya aşındırıcı etkili temizleyiciler yerine krem, yağ veya balm içeriklerine sahip ürünleri tercih etmek, cildin yağ ve nem dengesini kaybetmeden temizlenmesine yardımcı olur.

Güneş kremini ihmal etmeyin

Özellikle yazın daha sık kullanmaya alışkın olduğumuz fakat diğer mevsimlerde çoğu zaman göz ardı edebildiğimiz güneş kremleri, havalar serinlese de unutmamamız gereken bir cilt bakım ürünü. Rüzgar, puslu havalar veya yağışlar bize “Güneş kremine ne gerek var…” diye düşündürse de güneşin hala bulutların ardından da olsa göz kırptığını hatırlamak gerek. Cildimizi yaşlanmanın etkilerinden ve zararlı güneş ışınlarının neden olacağı lekelerden korumak için güneş kremi kullanımını sonbahar mevsiminde de ihmal etmemeliyiz.

Daha yoğun bir nemlendiriciye geçiş yapın

Yaz aylarında tercih ettiğimiz hafif formdaki nemlendiricilerin yerine sonbahar mevsiminde daha yoğun yapıdaki nemlendiricilere geçiş yapmak, cildimizin kaybettiği nemi telafi etmenin pratik yollarından biri. Nasıl ki havalar soğumaya başladığında kıyafet tercihlerimiz değişiyor ve kendimizi soğuktan korumak kat kat giyinmeye başlıyorsak, cilt sağlığımızı devam ettirmek için de kullandığımız nemlendiriciyi daha yoğun sürerek dış etmenlerden etkilenmemesini ve kaybolan nem seviyesini geri kazanmasını sağlayabiliriz. Ayrıca dışarıdan olduğu kadar içeriden de vücudumuzu desteklemek için su oranı yüksek besinlerden faydalanabiliriz.

C vitaminini es geçmeyin

Yaz mevsiminde sıcak havaların da etkisiyle vücut direncimizin daha yüksek olduğu bilinen bir gerçek. Fakat, havaların soğumaya başlamasıyla vücut direncimizi korumak, bağışıklığımızı güçlü tutmak ve hasta olmamak için nasıl ki takviyelerden yararlanıyorsak, cildimizi de koruyabilmek için ekstra destek vermemiz şart. Cildin doğal yapısını korumaya ve kolajen üretimini artırmaya yardımcı olan C vitamini serumunu cilt bakımı rutininize ekleyerek ışıl ışıl bir cilt ile soğuk havalara karşı direnç kazanabilirsiniz.

Beslenmenizi mevsime uygun düzenleyin

Cilt bakımının sadece dışarıdan değil içeriden de etkilendiğini unutmayın. Cildimiz, yediklerimizden ve içtiklerimizden hızlı bir şekilde etkilenir. Harici olarak uyguladığımız bakımın yanı sıra nasıl beslendiğimize de dikkat etmemiz şart. Sonbahar meyve ve sebzeleriyle mevsimine uygun beslenerek bedenin ihtiyaç duyduğu tüm kaynakları sunmak çok önemli. Sonbahar denilince akla ilk gelen besinlerden biri olan balkabağı, cildin genç görünümünü sürdürmeye yardımcı olurken, A vitamini deposu havuç da kırışıklık oluşumunu geciktirmede ve akne oluşumunu önlemede etkili. Öğünlerinize eklediğiniz mevsim meyve ve sebzeleriyle bakımlı bir cildin ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz. Ayrıca, her mevsim de olduğu gibi özellikle havaların yeni yeni soğumaya başladığı sonbaharda cildin kaybettiği nemi dengelemek için her gün yeterli miktarda su içmeyi unutmamalıyız.

İlginizi çekebilir: Sonbahar mevsimine yakışır en fit çorba tarifleri

Dudakları unutmayın

İnce ve hassas yapıda olan dudaklar, sonbaharla birlikte gelen soğuk hava ve rüzgardan hızlıca etkilenir. Bir de farkında olarak ya da istemsizce yaptığımız dudak yalama alışkanlığı ile iyice kurur; çatlamaya ve soyulmaya başlar. Cilde nem sağlayan bezlerin dudaklarda bulunmaması, dudakların cildimizin diğer bölgelerinden daha hızlı zarar görmesine neden olur. Bu yüzden dudakların nem dengesini koruyabilmek için E vitamini, jojoba veya Shea yağı gibi güçlü içeriklere sahip dudak balmlarının cilt bakım rutinine eklenmesi gerekir.

Yağların gücünü keşfedin

Doğal yağlar, nemlendirici etkilerinin yanı sıra soğuklara karşı cilt bariyerini destekleme özelliğine de sahip. Yüz bölgesinden, saçlarımıza; tırnaklarımızdan tüm vücut bakımına kadar kullanabileceğimiz bitkisel yağlar, cildi yatıştırıcı etkisi ile nem ihtiyacını karşılarken aynı zamanda sorunlu bölgelerde iyileştirici etki de yaratmaya yardımcı olur. Temiz, bitkisel içerikli, organik yağları cilt yapınıza ve cildinizin ihtiyaçlarına göre seçerek bakım rutininize ekleyebilirsiniz.

Soyucu etkisi olan ürünleri kontrollü kullanın

Yazın güneşten lekelenen cildiniz için tedavi edici bir çözüm arıyorsanız cildinizi tahriş etmeden, nazikçe yenileyecek peeling etkili ürünleri tercih etmek isteyebilirsiniz. Fakat, soğuyan havalar ile birlikte cildinizin yıpranmaması için glikolik asit veya retinoid içeren soyucu etkili cilt bakım ürünlerini kullanırken cildinizi yormamaya ve temiz, basit içerikli peelinge yönelmeye özen göstermelisiniz. Cildinizin zarar görmemesi için haftada 1-2 defadan fazla peeling yapmamaya dikkat edin.

İlginizi çekebilir: AHA ve BHA nedir: Cilt bakım ürünlerinde kullanılan asitler

Kaliteli bir hava nemlendiricisi edinin

Hava nemlendiricisi dendiğinde aklımıza ev bakımı geliyor olsa da sıcaklardan soğuklara geçiş yaptığımız şu dönemde kaliteli bir hava nemlendiricisi cildimiz için de birçok etkiye sahip. Vaktimizin çoğunu geçirdiğimiz evimizde soluduğumuz ve cildimize sürekli temas eden havanın kaliteli olması fiziksel sağlığımızdan psikolojimize olumlu etkiler yaratabiliyor. Kendimizi daha iyi hissetmemize, kaliteli nefes almamıza ve cildimizin nem seviyesini korumaya yardımcı olan kaliteli bir hava nemlendiricisini evimizin olmazsa olmazları arasına ekleyebilir, sağlıklı bir cilt için gerekli nemi ev ortamında da sağlayabiliriz.

Bonus: Kendinizi sevin

Mutluluğunuz gözlerinizde ışıl ışıl parlasın, cildiniz neşe saçsın istiyorsanız sizi siz yapan tüm özelliklerinizi kabul etmeyi unutmayın. Kendinizi sevin. Kusurlarınızı kabul edin. Hayatla zıtlaşmak yerine kendinizi onun akışına bırakmayı öğrenin. Stresin sizi ele geçirmesine izin vermeyin; onu yönetmeyi ve bardağın dolu tarafını görmeyi deneyin. Emin olun siz kendinizi iyi hissettikçe yansıttığınız enerji de capcanlı olacak. Neşeniz cildinizden saçacak.

Cildinizin ihtiyaç duyduğu ürünlerden kendi cilt tipinize en uygun olanları seçebileceğiniz ürünlerin yer aldığı Cilt Bakımı listemizi inceleyebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Cilt bakım rutininizde mutlaka bulunması gereken cilt bakım ürünleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale