X

Sonbahara özel “ruh bakımı”: Kendi merkezine dönme yolculuğu

Sonbahara girmemizle beraber, tıpkı evlerimizi yeni mevsime hazırlar gibi, ruhumuzu, bedenimizi, kalbimizi de yeni mevsime hazırlamamız gerek diye düşünmekteyim.

Bu nedenle de Eylül ayı bana her zaman bir derlenip toparlanma ayı gibi gelir. Pek çoğunuz hedeflerini yıl sonunda yaparken ben genelde Eylül ayını “kendi takvim yılımın” başlangıcı kabul ederim. Pek çok yenilenme kararını bu ayda alır, kendi yapılacaklar listemi oluştururum.

Yaz ayında havaların sıcaklığıyla beraber, ruhum da bedenim de oldukça rehavete kapılır. Ancak Eylül gelince, hemen spora başlama, yeme düzenini revize etme, kişisel bakım, okunacak kitapların listesi, izlenecek filmler gibi pek çok konu gündemime gelir. 

Tüm bunların yanında ise daha da önemli bir bakım zamanı gelir ki .. O da ruh bakımı..

Bu dönem uzunca bir zamandır yapmadığım bir temizlik, arınma sürecine girdim galiba. İşte tam da bu nedenle de oturdum klavye başına. Bu satırları yazıp hem yine yeniden içimi dökmek hem de kafamdan hızla akan cümleleri sıraya koyup düşünmek istedim. Yazmak kadar bana iyi gelen, beni hafifleten başkaca bir şey yok. O zaman biraz daha detaylara girelim beraberce.

Kalbimde yer alan insanların yeniden tasnifi süreci geldi çattı bu Eylül ile beraber. Sadece tasnifi değil tabi, bulundukları raftan elime alıp yeniden inceleyip, tozlu yerlerin tozunu almak, unuttuğum kısımları hatırlamak ile ilgili de birtakım çalışmalar içindeyim bu sıralar. Bazen kimler bize iyi geliyor, kimlerle ilgili kırgınlıklarımızı kalbimize gömüp devam etmeye çalışmışız yolumuza, kimleri kalbimizde yanlış yere koymuşuz, hak ettiği değeri verememişiz hatırlamak gerek sanırım.

Ben, kendi takvimimin miadını oluştururken, bu Eylül de uzun zamandır yapmadığım bir sonbahar temizliğine de başladım. Bir kere de dip köşe temizliğe başlayınca insan, tam temizlemeden bırakamıyor işini.

Neler keşfettim peki ben bu temizlik / tasnif sürecinde derseniz eğer:

Kırıldığım pek çok kişiyi görmezden gelmişim. Kırgınlıklarımı kalbime gömüp, ilişkilerime devam edeceğimi sanmışım. Ama fark ettim ki beni çokça rahatsız eden durum, zamanında iç sesimi susturup, yoluma devam ettiğim zamanlarmış. Zaten bu ara bunca detay temizliğe belki de bir nevi hesaplaşmaya girmeme sebep olan durum bu sustuklarımın artık susmamak istemesi olmuş, şaşkınlıkla keşfettim. 

Sonra, olmak istemediğim ortamlarda sırf o kişi üzülmesin diye bulunmuşum. Onun gönlü olsun, üzülmesin diye kendimi üzüp, huzursuz etmişim bunu da anladım.

Ve sanırım bu satırları yazmama en çok sebep olan ise ihmal olmuş… Evet, en çok istediğim en çok önemsediğim, hayatımda çok önemli yerlere sahip pek çok arkadaşımın hayatında benim düşündüğüm kadar yerim olmadığını görüp, yok sayıldığımı fark ettim. Yazarken bile içimi çok acıtan bu satırların gerçek olmamasını çok isterdim ama bu tasnif sürecinde üzülsem de beni bu gerçekliğe eriştiren bir sürece girdim. Bu hesaplaşma beni pek mutlu etmese de gerçekleri daha şeffaf değerlendirmek adına teker teker yaşadıklarımı düşündüm. Kendimi de eleştirdim elbette ama şu var ki ben olsam yapmazdım dediğim pek çok şeye maruz kalmışım meğerse.

Daha önce de dile getirdiğim gibi, hayattaki değer kavramlarına iyi bakmak, değerlerimizi doğru tanımlamak çok önemli. Ben, herkese yetmeye çalışan Pınar, yine fark ettim ki hak ettiğim değeri, görmeyi arzuladığım ilgiyi görememekteymişim. Hayatlarında yer edindiğimi düşündüğüm arkadaşlarımın, değil önceliği, kalplerinde bile bir yerim olmadığı bir dönemdeymişim meğerse.

Herkesi her zaman anlamak, fazlasıyla empatik olabilmek için çabaladım şu zamana kadar. O nedenle de anlayış gösterdim çoğu kez. “işleri vardır, herkesin bir hayat telaşı var, herkesin kendince bir derdi var” dedim durdum ama gördüm ki, bunlar bitecek şeyler değil. Yaşam devam ettiği sürece de olacaklar. Peki ya arkadaşlık? Ya destek olmak? Hal hatır sormak? Bunlar, ne yaşanırsa yaşansın sanki zor değilmiş gibi geliyor bir anlamda bana.. Ya da belki de ben çok beklentiye giriyorumdur kim bilir?

Farkındayım, biraz fazla hüzünlü, fazla karamsar bir yazı gibi oldu sanki bu yazım. Ama biraz gerçekleri mercek altına almak gerekmez mi sizce de? Ben en azından, hayatımı bu sıra didik didik incelemekteyim. Bu incelemeler ışığında şunu da dile getirmekte fayda var ki; temizlikten kastım benim kırıldığım arkadaşlarımı hayatımdan çıkarmak değil, tam tersi hala kurtarılabilir durumu tedavi etmek niyetidir.

Gelelim, benim bu süreçten neler öğrendiğime. Yazılarımı takip edenler bilir ki, her hesaplaşma mahkememi kurduğumda mutlaka bir ders ile kendime bir not ile ayrılmam gerekir.

Kendime not: Kimse senden önemli değil, tüm bunlar insanları hayatının merkezine koyup, kendi değerini unutmandan kaynaklanıyor. Yeterince ders almadın mı? Hadi, şimdi dön kendi merkezine! Zamanın geldi çoktan. Unutma ki, kendi merkezine dönerken, senin gerçekten arkadaşlarınsa onlar zaten seninle beraber hareket edecektir. Tıpkı Ay gibi… Yörüngenden sapmayacaklardır.

Kendi merkezine dönmek isteyenler, hadi bir yerden başlayalım mı?

 

İlginizi çekebilir:

 

Pınar Tümkaya: Selamlar, ben Pınar Tümkaya. 1984 senesinde sevimli bir Akdeniz kenti olan İskenderun’da doğdum. Çukurova Üniversitesi İktisat Bölümünden 2007 senesinde mezun olmadan hemen önce hep hayalini kurduğum İK alanında İşe Alım Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Ama maalesef, kısa bir süre sonra rüzgar beni Mersin’e getirdi. Şuanda Mersin’de, uluslararası bir şirkette Finansal Kontrolör olarak görev almaktayım. Kendimi bildim bileli sıkıntımı, derdimi en çok yazarak anlatmayı sevdim. Ancak, yazar olmak hiç hayalim olmadı. Hayalim her zaman, insanlarla etkileşimde olarak, onların sorunlarına destek ve çözüm ortağı olmak oldu. Her ne kadar çalışmakta olduğum alan insanlardan çok rakamlarla ilgili olsa da kişisel gelişim aşkım hiç bitmedi. Geçtiğimiz Mart ayında bunu artık daha profesyonel bir hale getirmem gerektiğine karar vererek House of Human’dan Profesyonel Yaşam Koçluğu programını tamamlayarak Yaşam Koçu oldum. Bu platform sayesinde yaşayıp aştığım, her tökezlediğimde kendimce ürettiğim çarelerin başka insanların da çözümü olmasına vesile olmak, yazılarımla sesimi duyurabilmek en büyük mutluluğum olacaktır.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale