X

Mevsim değişirken vedalaşmanız gereken 25 şey ve istiflemekten kurtulmak için öneriler

Değişmenin, dönüşmenin ve başlangıçların mevsimi sonbahar! Duygularımızı değiştirdiği gibi kıyafetlerimizi, evimizin düzenini de değiştiren bu yarı hüzünlü yarı umutlu mevsimde temizliğin keyfi de bir başka… Çünkü tam anlamıyla yenilenmenin zamanı. Yazın etkilerini sileceğiniz, evinizi gereksiz eşyalardan arındıracağınız ve dip köşe temizliğin tadını çıkaracağınız birkaç tüyoya ne dersiniz? Evet mi? Öyleyse bu sonbahar temizlik rehberini çok seveceksiniz!

Doğanın en büyük dönüşümlerinden birine şahitlik eden Eylül ayı, yalnızca doğada gözlemlediğimiz değişimlerle sınırlı değil, aynı zamanda içsel bir dönüşüm vaktinin de habercisi. Yeni bir dönemin başladığı, adeta ‘kendime yeni bir ben lazım’ dediğimiz veya o ‘ben’i çoktan bulduğumuz ama henüz yaşantımıza tam uyarlayamadığımız Eylül zamanını evimize geniş bir açıdan yaklaşarak değerlendirebiliriz. Hayatımızı gözden geçirirken evdeki eşyaları da detaylıca inceleyebilir, gerçekten ihtiyacımız olmayanlarla vedalaşabiliriz. Hazırsanız en detaycı gözlerle yaklaşanların bile çok seveceği bir temizlik rutini geliyor:

Evinizi gereksiz eşyalardan arındırmanın yolları

Mevsim değişiklikleri, evinizin tüm odalarını teker teker temizlemeniz ve fazlalıklardan kurtulmanız için en etkili zaman. Çünkü yeni gelen mevsim, önceki mevsimden kalanların ve bir sonraki mevsimde de kullanmayacaklarınızın da ortaya çıktığı bir dönem. Gelin, başlangıç olarak evinizi arındırmanız gereken eşyaların listesine sonra da detaylı temizlik ipuçlarına yakından bakalım:

1. Gardırop temizliği

Mevsim geçişlerinde değişikliğin en çok hissedildiği yer elbette kıyafet dolaplarımız. İşte sonbahara uygun kıyafetlerinizi çıkarıp yazlıklarınızı kaldırmadan önce gardırobunuzdan çıkarmanız gereken parçalar:

  • Yaz boyu giymediğiniz mayo, bikini ve plaj kıyafetleri (erimeye ve dökülmeye bile başlamış olabilirler)
  • Son 3 ayda hiç giymediğiniz ya da giydiğinizde iyi hissettirmeyen yazlık parçalar
  • Kendinize yakışmadığını düşündüğünüz sonbaharlık ya da kışlık dış giyim ürünleri
  • Yaz boyu giymediğiniz sandalet ve terlikler
  • Tekrar giymeyi düşünmediğiniz kışlık ayakkabılar
  • Yırtık, kırık, eskimiş ve tamir etmeyi planlamadığınız tüm kıyafet ve aksesuarlar
  • Çifti olmayan çoraplar
  • Uzun süredir kullanmadığınız çanta, takı vb. aksesuarlar

2. Kozmetik ürünleri

Güzellik ve bakım ürünleri, cildimizle direkt temas ettiğinden son kullanma tarihleri üzerinde hassasiyetle durulması gereken ürünlerin başında geliyor.

  • Son kullanma tarihi geçmiş ya da ten renginize uygun olmayan makyaj malzemeleri
  • Bir önceki yazdan kalan güneş koruma ve bakım ürünleri
  • Tarihi geçmiş ya da ne zaman aldığınızı dahi hatırlamadığınız saç ve cilt bakım ürünleri
  • Akışkanlığını kaybetmiş ojeler
  • Duş lifi
  • Kullanmadığınız seyahat tipi bakım ürünleri

3. Mutfak / Kiler

Kıyafet dolabımızı ayıklarken şimdi sıra mutfak dolaplarında. Lezzetli yemeklerinize daha fazla alan açmak için işte mutfağınızdan/kilerinizden çıkarmanız gerekenler:

  • Uzun süredir kullanılmayı bekleyen baharatlar
  • Yaz başında buzluğa kaldırdığınız yiyecekler
  • Birikmiş poşetler
  • Kapağı olmayan kavanoz ve saklama kapları
  • Bir önceki sonbahardan beri kullanmadığınız elektrikli mutfak ürünleri

4. Bonus: Ivır zıvırlar

Hepimizin evinde bir türlü kategorize edemediği, nereye konulacağı belli olmayan, uzun süre kullanılmamasına rağmen bir köşede bekleyen eşyalar; kısaca birtakım ıvır zıvırlar illaki vardır. Şimdi onları da ayıklama zamanı.

  • Çocuklarınızın bir sonraki yıl kullanamayacağı oyuncak, kıyafet ve ayakkabılar
  • Eskimiş havlular
  • Uzun süredir kapağını açmadığınız dergiler
  • Kullanım süresi geçmiş ilaçlar
  • Eskimiş nevresim ve çarşaflar
  • Kullanmadığınız örtüler, kumaşlar

Ayrıca listede yer alan tüm eşyaları bir çırpıda toplayıp çöpe atmak zorunda değilsiniz. Yaratıcılığınızı konuşturma zamanı! Sanat etkinliklerinde kullanabileceğiniz atık malzemeler için ayrı bir alan oluşturabilir, geri dönüşüme uygun olanları ayırabilir ve sizin veya çocuklarınızın artık giymeyeceği kıyafetleri bağışlayabilirsiniz.

Oda oda temizliğin ipuçları

Fazlalıklardan, gereksiz eşyalardan, kullanmadığınız ürünlerden evinizi arındırdıysanız sıra geldi dip köşe temizliğe. Dip köşe dendiğinde gözünüz korkmasın. Aslında adım adım tüm odaları detaylıca temizleyebilir, evinizi yeni mevsime hazırlayabilirsiniz. Herkesin bir temizlik tarzı elbette ki vardır ancak biz unutulmaması gereken detaylara değinerek sonbahar temizliğinizin mükemmel olması için hatırlatmalar yapmak istedik. İşte oda oda temizlik:

1. Yatak odası temizliği

-Yatağın ve tüm mobilyaların altını süpürün
-Battaniye, yorgan, kalın çarşaf gibi yatak tekstili ürünlerini yıkayın
-Yatağınızı süpürün, mümkünse silin ve iyice kurutun
-Halı veya kilimleri temizleyin
-Abajurların, avizelerin tozunu alın
-Camları silin, sineklikleri çıkarıp yıkayın

2. Banyo temizliği

-Islak alanlardaki kireçleri ovalayın
-Banyo dolaplarını temizleyin
-Duş perdelerini ve banyo paspaslarını yıkayın
-Kapı kolları dahil tüm armatürleri silin
-Diş fırçalarını değiştirin
-Fayansları silin, imkanınız varsa yıkayın
-Havluları değiştirin

3. Oturma odası / salon temizliği

-Minderlerin altı da dahil olmak üzere tüm döşemeli mobilyaları süpürün
-Tüm klavyeleri, uzaktan kumandaları ve elektronik cihazları silin
-Süpürgeliklerin, tüm mobilya üstlerinin ve kitapların tozunu alın
-Duvarları silin
-Ahşap zeminleri silin
-Kilimleri ve halıları yıkayın

4. Mutfak temizliği

-Fırını ve davlumbazı temizleyin
-Buzdolabını ve dondurucuyu boşaltıp, rafları silin
-Küçük ev aletlerini temizleyin
-Mutfak raflarını boşaltın, tozunu alın
-Tezgah üzerinde duran tepsi, kesme tahtası vb. ekipmanları yıkayın
-Ocağı ovalayın
-Yağ ve kireç lekelerini temizleyin

Peki, odaları temizleyince bitti mi? Hayır Sonbahar temizliği pratik adımlarla kolaylaşsa da uzun bir yolculuk… Eğer balkon veya bahçeniz varsa buraları da unutmamak şart. Havuzunuzun suyunu boşaltmayı ve kirlenmemesi için kapatmayı unutmayın. Bahçe mobilyalarınızı kullanmayacaksanız ya da üstlerini çadır, tente, şemsiye ve benzeri ekipmanlarla kapatmayacaksanız temizleyip kaldırın ya da özel kılıflarını geçirip bir sonraki yaza kadar güvenle korunmalarını sağlayın. Fazlalıklar gitti, temizlik tamam. Yeni aya yeni mevsime hazırız! Son olarak evinizde yeniden gereksiz eşyaların birikmesini önlemek için de birkaç önerimiz var:

Evde dağınıklığa ve istif oluşumuna engel olacak etkili öneriler

Tek bir kumanda kullanın: Televizyon, müzik seti, kablolu yayın derken, evdeki kumandaların sayısı günden güne artıyor olabilir… Tüm kumandaların olduğu bir sepet oluşturmaktansa, tüm cihazlarınızı kontrol edebildiğiniz tek bir kumanda ya da uzaktan kumanda görevi gören akıllı cihaz uygulaması ile bu sorunu kökten çözebilirsiniz.

Yastıklarınızı düzenleyin: Salonunuzda en çok dikkat çeken parçalar dekoratif amaçlı kullandığınız ve asla nereye koyacağınızı bilemediğiniz yastıklar mı? Eğer öyleyse öncelikle yastıklarınızı kullanım amaçlarına göre ayırın, sonrasında da gereksiz bulduklarınızı ortadan kaldırın. Örneğin kılıfı çıkarılamayan ve dolayısıyla sürekli kirli kalan yastıkları balkon ya da bahçe gibi açık alanlarda kullanabilir ya da bu yastıklarla vedalaşabilirsiniz.

Kitap ve dergilerinizi düzenleyin: Dijital kitaplıklar çoğaldıkça evdeki dergi ve kitapların sayısı azalıyor olsa da, pek çoğumuz hala basılı olanları tercih edebiliyoruz. Eğer sizin de evinizde ileride dönüp bakmak ya da gerektiğinde ilham almak için biriktirdiğiniz kitaplar, dergiler varsa, hemen incelemeye başlayın. Gerçekçi olun, gerçekten tekrar okuyacaksanız ve ihtiyaç duyacaksanız bırakın; eğer bir kenarda unutulup gidecekse bağışlayın ya da sevdiklerinize hediye edin.

Gereksiz objeleri ortadan kaldırın: Arkadaşlarınızın hediyesi ya da seyahatlerinizden taşındığınız küçük dekoratif objeler, çok fazla yer kaplamıyor olsa da, bulundukları ortamın minimalist havasından uzaklaşmasına neden olabiliyor, aynı zamanda da evdeki toz miktarını artırabiliyor. Gerçekten yeterince anlamlı değilse ya da kimden, ne zamandan geldiğini bile hatırlamıyorsanız demek ki dekorasyonunuzda olmasa da olur.

Ivır zıvırlar için özel bir alan oluşturun: Her evde herhangi bir kategoriye girmeyen, “atsan atılmaz, satsan satılmaz” pek çok şey olabiliyor. Bu ıvır zıvırlar çoğu zaman bir çekmecede üst üste yığılırken, kullanılmaları da pek mümkün olmuyor. Hem ihtiyacınız olduğunda kolayca bulmak hem de dağınıklığa engel olmak için bu parçaları çekmece düzenleyici ile toparlayabilir, bu esnada asla kullanmayacaklarınızdan da kurtulabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Mutlaka bir şans vermeniz gereken TikTok temizlik hileleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale