X

Sonbahar şarkıları: Sharon Van Etten & Angel Olsen, Like I Used To

Sabahları yataktan yavaş kalkıyorum. Kedime sarılıyorum ve onu hiç bırakmak istemiyorum. Yeni bir günün beni beklediğini biliyorum ama biraz daha yatmak ve gelecek hayallerinde kaybolmak istiyorum. Yakında hayatımın değişeceğini biliyorum ve bu gerçekleşmeden önce kendime zaman vermek istiyorum.

Sonbahar kapıdayken ve ben yeni bir hayatın eşiğindeyken, bir günlüğüne uzak geçmişe dönme, eski ben olma arzusuna kapılıyorum. Her yeni günün kendimi geliştirmem, üretmem, büyümem, mutlu olmam ve yeni bir şeyler öğrenmem için bir fırsat olmadığı, zamanın yavaş aktığı o tembel yaz sonu günlerine.

Eski alışkanlıklarımı geri istemiyorum elbette. Kaygılarımı ya da depresyonu da öyle. Ama hiçbir zaman hiçbir şeyin olmadığı o durgun sabahlardan birini yaşadığımı hissetmek güzel olurdu yine de. Yataktan kalkmayarak yapmaya çalıştığım şey de budur belki de.

Yine de sonunda kalkıp kocaman bir fincan kahve yapıyorum kendime. Kahvemi yudumlarken müzik dinliyorum; çok sevdiğim Sharon Van Etten ile Angel Olsen’ın iş birliğinden doğan çok sevdiğim Like I Used To şarkısını. İçimdeki unutulmuş folk şarkıcısını mutlu etmek için, şarkının akustik versiyonunu çalıyorum özellikle.

“Geç saatlere kadar uyuyorum, tıpkı eskiden yaptığım gibi”, diyor şarkıda. “İçeride bekliyorum, tıpkı eskiden yaptığım gibi.” Birden, çok yakın hissediyorum kendimi buna. Müziği bu yüzden sevdiğimi düşünüyorum. Hislerime tercüman olduğu için… Bir kez daha dinliyorum şarkıyı ve sonra bir kez daha.

“Kendi kendime dans ediyorum, eskiden yaptığım gibi…” ya da “Kalbimi açıyorum, eskiden yaptığım gibi”, sözleri içime işliyor bir anda. Geçmişine tutunmak isteyen ama bunu nasıl yapacağını bilemeyen bir kadının şarkısı bu.

Büyümek zorunda olduğunu biliyor, sonunda evden çıkması ve yeni hayatına başlaması gerektiğini de çok iyi biliyor ama yaprak dökmek istemeyen bir ağaç gibi, yaklaşmakta olan sonbahara direnmeye çalışıyor.

Belki de tek istediği şey hayattan çalınmış birkaç gündür, diye düşünüyorum ben de. Kanepede oturup saatlerce Gilmore Girls izlemek, balkabağı satın almak, kahve içmek, bir sigara yakmak, yağmuru izlemek, internetten yeni bir çift yağmur çizmesi sipariş etmek ve sonbaharın neler getireceği hakkında hiçbir şey düşünmemek.

Ancak şarkıyı üst üste dinlemeye devam ederken, şarkıdaki kadının aksine, benim bunu yapamayacağımı anlıyorum birden. Gilmore Girls ve balkabaklarından söz etmiyorum; bu küçük şeyler benim sonbahar ritüellerim ve bunları yaşadığım sürece her sonbaharda yapmayı planlıyorum. Yapamayacağım şey, eski alışkanlıklarıma dönmek. Üstelik burada sadece bir sigara yakmaktan da söz etmiyorum.

Sevmezdim kendimi pek. Sözünü ettiğim şey bu… Kendimle anlaşamaz, güzel şeyleri hak ettiğime kendimi inandıramazdım bir türlü. Günler tatlı bir uyuşukluk içinde geçerdi ve ben hayatın ellerimden kayıp gitmesine izin verirdim.

Değişmek istemezdim, çok korkardım hayatımın sorumluluğunu almaktan. Mutfakta boş Çin yemeği kutuları birikir ve yazmam gereken sayfalar boş kalmaya devam ederken, bu şekilde mutlu olduğum yalanını söylerdim kendi kendime.

“Bir sigara yakıyorum, eskiden yaptığım gibi…”, diye devam ediyor şarkı tüm tatlılığıyla. Ama ben artık onunla vedalaşma zamanımın geldiğini biliyorum, tıpkı eskiden sigarayla vedalaştığım gibi. Tıpkı eskiden depresyonu geride bırakmayı seçtiğim gibi… Çünkü hayatın boşa harcanamayacak kadar kıymetli olduğunu biliyorum artık. Ve biliyorum ki, bu sonbaharda hayal bile edemeyeceğim şeyler bekliyor beni.

Yine de, diyorum kendi kendime. Yine de, bugün de hiçbir şey yapmayacağım işte!

İlginizi çekebilir: Sonbahar şarkıları: Joanna Sternberg, I’ve Got MeSonbahar şarkıları: Joanna Sternberg, I’

Zeynep Alpaslan: Zeynep Alpaslan 1983’te İstanbul’da doğdu. Hem çocuklar hem yetişkinler için öykü, roman, şiir ve karikatür alanında eserler verdi. Tokyo (2018) isimli ilk çocuk romanı KYÖV Çocuk Edebiyatı ödülünü kazandı. Plüton Sakinleri isimli müzik grubu için şarkı sözleri yazdı. Resimleriyle karma sergilere katıldı. Zeynep kedileri Pogo ve Yoko ile birlikte İstanbul’da yaşıyor, boş zamanlarında resim yapıyor ve kendi çizgi romanlarını yazıp çiziyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale