X

Sonbahar şarkıları: Jolie Holland, Haunted Mountain

Yağmur beni sessizce uyandırıyor. Hava aydınlanmaya başlamış ama yıldızlar hala seçilebiliyor. Bu sessiz saatlere bayılıyorum. Kendime bir fincan kahve yapıyorum, sonra kahvemi alıp kanepeye kuruluyorum ve çok sevdiğim Jolie Holland’ın yeni albümünü dinlemeye başlıyorum.

Bu albüm daha ilk şarkıdan kalbimi fethediyor. Özellikle de Haunted Mountain şarkısı beni kıskıvrak yakalıyor. Birden kalbimin derinliklerinde mavi dağların çağrısını duyuyorum. İyi ama dağlar neden beni çağırıyor olabilir ki? Ben bir yazarım, maceracı değil!

Hayır, dağcı değilim ben, bir kere yüksekten korkarım, hem tırmanmayı da beceremem zaten. Başımı alıp gitmek de bana göre olmadı hiçbir zaman. Yine de dağların çağrısı, bu olağanüstü güzellikteki şarkı aracılığıyla bana ulaşmayı başarıyor, işte.

Nostaljik bir müzik bu, beni geçmişe ışınlıyor birden. Yirmili yaşlarımın başında aşık olduğum o üzgün oğlanı hatırlıyorum. Aklına estiğinde çantasını toplayıp bir veda bile etmeden dağlara giden…

Kolundaki mavi dağ dövmesini, yaktığı tütsüleri, topladığı eski fotoğraf makinelerini ve dinlediği hüzünlü şarkıları hatırlıyorum birer birer. Onun, içinde alev alev yanan ve başka hiçbir şeye yer bırakmayan, mavi bir dağ kadar yalnız ve güçlü olma arzusunu. Tam da bu yüzden, beni hayatında istememişti zaten.

Belki de bu onun şarkısıdır, diye düşünüyorum. Belki de sonunda bulmuştur aradığını. Ne de olsa dağlar yalnızlığı ve gücü, temsil eder, öyle değil mi? Değişimin içinde ve ortasında, tüm fırtınalara karşın sakin ve stabil kalabilmeyi. Aynı zamanda da özgürlüğü, kaçışı, macerayı, kutsallığı… Hatta, Jung için Tanrı’nın ta kendisini.

Bunu düşündüğümde, hayatında hiç kamp yapmamış olan ben, dağlarda yanan bir kamp ateşi olmak istiyorum birden. Minik böceklerden bile korkarken, yılanlarla arkadaş olma arzusuna kapılıyorum. Yollara düşmek istiyorum… Ama hemen sonra, şarkıyı bir kez daha dinlediğimde, sözünü ettiği dağın gerçek bir dağ değil, kutsal bir simge olduğunun farkına varıyorum.

Hayır, bütün bunlardan başka bir şey anlatıyor Haunted Mountain şarkısı. Başını alıp dağlara gitmek değil, evini bulmak hakkında bir şarkı bu. Evet, bu, eve dönmek hakkında bir şarkı! Artık biliyorum: Bu, hiçbir zaman kendini evinde hissedememiş olan o üzgün oğlanın şarkısı değil, benim şarkım.

Şarkı kalbimin derinliklerine sızarken, çoktan geride bıraktığım geçmişimi geride bırakıyorum bir kez daha. Sonbahar yıllar içinde bana geride bırakmanın ne kadar sihirli ve muhteşem olabileceğini öğretti. Artık sırt çantamda taşımak istemediğim her şeyi yaprak gibi döküyorum yollara. Düşünüyorum da, onu kurtarmayı denemiştim bir zamanlar ama kurtarmaya çalıştığım kişi, bendim aslında. Hem kim kimi kurtarabilir ki bu hayatta, kendinden başka?

“Hayatım boyunca bu yeşil topraklarda dolaştım durdum”, diyor şarkıda Jolie Holland, o meleksi sesiyle. “Ama bu perili dağda yaşıyorum şimdi ve aşağı inmeyeceğimi biliyorum bir daha asla…”

Dağa çıkmadan önceki yaşamını anlatırken sessizce gözyaşı döküyor sanki. Dağdan önce ne kadar karanlık, ne kadar hüzünlüymüş her şey… Ne kadar zormuş bir gezgin olmak! İnsanlar onu kırmış olmalı. Oysa belki de hayatında ilk kez, tepeden bakabiliyor şimdi dünyaya. Çok küçük ve önemsiz görünüyor olmalı her şey, onlara tepeden baktığında…

Bir saat geçti. Yağmur başladığı gibi, sessizce diniyor şimdi. Gökyüzü gri mavi bir ışıkla ışıl ışıl parıldıyor. Birazdan kahvaltı hazırlamak üzere mutfağa gideceğim ama şu anda, salonu dolduran bu kutsal ışıkta, mavi bir dağ gibi hissediyorum kendimi.

İlginizi çekebilir: Sonbahar şarkıları: Marissa Nadler, Lemon Queen

Zeynep Alpaslan: Zeynep Alpaslan 1983’te İstanbul’da doğdu. Hem çocuklar hem yetişkinler için öykü, roman, şiir ve karikatür alanında eserler verdi. Tokyo (2018) isimli ilk çocuk romanı KYÖV Çocuk Edebiyatı ödülünü kazandı. Plüton Sakinleri isimli müzik grubu için şarkı sözleri yazdı. Resimleriyle karma sergilere katıldı. Zeynep kedileri Pogo ve Yoko ile birlikte İstanbul’da yaşıyor, boş zamanlarında resim yapıyor ve kendi çizgi romanlarını yazıp çiziyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale