X

Sonbahar şarkıları: Bonnie Prince Billy, Behold! Be Held!

Savaş haberleriyle güne uyanırken, mutlu olmaya nasıl cüret eder insan? Kahkaha attığı, müzik dinlediği, sevgilisine sarıldığı ya da lezzetli bir kahvaltı hazırladığı için nasıl suçlu hissetmez kendini? İnsanların birbirlerine yapabildikleri kötülüğün ne kadar sınırsız olabildiğini gördüğünde, kendi insanlığını sorgulamaya başlamaz mı? Yok yere, yıkıcı bir utanç hissetmez mi içinde?

Hepimiz yıldız tozundan yapıldık, kemiklerimize yıldızların ışığı işlemiş, kalbimizde gökyüzünden bir parça taşıyoruz ve görünmez bağlarla bağlıyız birbirimize. Bu yüzden de hepimiz özgür olmadıkça hiçbirimiz özgür olamayacağız asla. Ama bütün bu nefretin içinde ve ortasında, aramızdaki bağı unutuveriyoruz nedense…

Yine de, sabah erkenden savaş haberleriyle güne uyandıktan sonra bile, istemeye istemeye de olsa mutluluk bir yolunu bulup sızıveriyor penceremden içeri. Küçük şeyleri sevmeyi başarabildiğim için oluyor bu, biliyorum. Hem bir lütuf hem de bir lanet, işte! Küçükken, annemle babamın boşanacağını öğrendiğim gün bile, sırf televizyonda Taş Devri gösteriliyor diye gülümsemeyi başarabilmiştim bir şekilde.

Bizi böylesine iyimser ve umut dolu kılan şey nedir peki? Kronik depresyonun, dünyanın bu durumuna verilen normal ve gerçekçi bir tepki olduğunu söylüyorlar. Peki ya mutluluk? Yoksa deliliğin ta kendisi mi? Yanı başımızda böyle korkunç şeyler yaşanırken, mutlu olmak delilik mi? Bunu bilmiyorum ama tuhaf olduğu kesin…

İstanbul yağmurlu bugünlerde, tatlı bir fotoğraf sarısına boyanmış her yer. Sabah erkenden uyanıp Bonnie Prince Billy’nin yeni albümünü dinliyorum yağmuru izlerken. Bir yanım her şeyin yok olacağına, diğer yanım ise her şeyin yoluna gireceğine inanıyor ve sonunda her zaman ama her zaman, umut dolu olan yanım kazanıyor. Kısacası, ne yaparsam yapayım, karamsarlığa teslim olamıyorum ben.

Oysa belki de tam olarak böyle yapmalıyım artık. İyiliğe ve barışa inanmayı bırakmalıyım. Gerçekçi olmalıyım! Ne de olsa bu hayatta yeterince çok şey gördüm ve mutlu sonlara inanmayacak kadar da büyüdüm. Artık çocuk değilim, kırk yaşındayım… İnsanları tanıyorum. İçlerindeki kötülük kapasitesini biliyorum. Ama hayır, sözlerimi geri alıyorum: Çünkü nefes almaya devam edebilmek için, umut etmek zorundayım.

Stefan Zweig harika bir yazardı, aynı zamanda da boş hayallere kapılmayacak kadar gerçekçiydi ve kitaplarının Naziler tarafından yakılmasına tanık olduktan sonra, 1942 yılında karısıyla birlikte intihar etti. Şimdiyse bambaşka bir kıyım var haberlerde ve karamsarlık, bir kez daha, hassas ruhlar için ölümcül derecede tehlikeli.

Peki o zaman, benim kurtuluşum nerede? Beni gerçekçi olmaktan kurtaracak ve hayatı yeniden sevmeme vesile olacak şey ne? Bir şey var mutlaka, çünkü o bir şey olmasaydı bugün burada olmazdım belki de.

İşte tam da bunu sorduğum anda, Bonnie Prince Billy yetişiyor imdadıma. Yeni albümünden Behold! Be Held! şarkısı başlar başlamaz beni kıskıvrak yakalıyor ilk dizesiyle. Aslında çok basit bir cümle ama benim için çok şey ifade ediyor. “Sürekli müzik yapmak istiyorum”, diyor… Hepsi bu.

Evet, sürekli yazmak istiyorum ben de. Başka dünyalara ışınlanmak, aklımdan geçenleri sözcüklere dökmek, duygularımı aktarmak, beyaz kağıt üzerine tarçın gibi serpilen harflere bakmak ve yazının ta kendisine dönüşmek. Evet, sürekli bunu yapmak istiyorum ve sanırım yapabilirim de, eğer kimse beni rahatsız etmezse.

Dünyaya dönebilmek için önce kendimi ondan soyutlamaya ihtiyacım var. Yıldız tozunu içimde hissetmeye, ışığımı yeniden bulmaya, kendimi müzikte kaybetmeye, onu yazmaya… Ancak o zaman başka insanlara yeniden bağlı hissedebilirim kendimi. Ve ancak o zaman suçluluk duymadan alabilirim mutluluğu penceremden içeri.

İlginizi çekebilir: Sonbahar şarkıları: Jolie Holland, Haunted Mountain

Zeynep Alpaslan: Zeynep Alpaslan 1983’te İstanbul’da doğdu. Hem çocuklar hem yetişkinler için öykü, roman, şiir ve karikatür alanında eserler verdi. Tokyo (2018) isimli ilk çocuk romanı KYÖV Çocuk Edebiyatı ödülünü kazandı. Plüton Sakinleri isimli müzik grubu için şarkı sözleri yazdı. Resimleriyle karma sergilere katıldı. Zeynep kedileri Pogo ve Yoko ile birlikte İstanbul’da yaşıyor, boş zamanlarında resim yapıyor ve kendi çizgi romanlarını yazıp çiziyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale