X

Sonbahar şarkıları: Ben Harper & Jack Johnson, Yard Sale

Eylül geldiğinde incirleri ve bir parça nostalji duygusunu beraberinde getiriyor. Akşamüstleri yanıma bir fincan kahve ve bir kase incir alarak kanepeye kuruluyorum. İncirler bana çocukluğumu hatırlatıyor.

Kedilerim kucağıma zıplarken, incir ağaçlarını ne kadar sevdiğimi düşünüyorum. Bir de her nasılsa, Kurt Vonnegut’ın bir zamanlar bir yerlerde insanın hayatta en fazla üç kez aşık olabileceğini söylediğini…

Bilgisayarımın yaz temalı duvar kağıdını dev bir balkabağının yanında poz veren mutlu bir Snoopy ile değiştiriyorum. Evi organik pazardan aldığım minyatür balkabaklarıyla süslüyorum. Bir Palo Santo tütsüsü yakıyorum. Sonra Ben Harper’ın yeni albümünü açıyorum ve bir sonbahar masalı yazmaya koyuluyorum.

Bir daha asla aşık olmamak için kalbini bir balkabağının içine gizleyen bir kadın hakkında, tuhaf, ürkütücü ve biraz hüzünlü bir masal yazıyorum. Sonbahar zaten tuhaf, ürkütücü ve biraz hüzünlü masallar yazmanın mevsimi olsa gerek, öyle değil mi?

Ama benim kahramanım masalın sonunda hiçbir şey hissetmemenin aşk acısı çekmekten çok daha kötü olduğunu anlayacak ve kalbini geri alacak. Masalım mutlu sonla bitecek, bütün masalların bitmesi gerektiği gibi.

Yine de bir an için, bir zamanlar, tıpkı onun gibi, benim de kalbimi hayali bir balkabağının içine gizlemek istediğimi üzülerek hatırlıyorum. Her şeyi bu kadar yoğun bir biçimde hissetmekten yorulduğumu ve artık durmasını istediğimi… Artık hiçbir şey ama hiçbir şey hissetmek istemediğimi.

Peki ya kalbimi o balkabağının içinden hiç çıkarmasaydım? Ya kalbim (iki kez!) kırıldıktan sonra kendime yeniden sevmek için hiç izin vermeseydim? Ya kırılan parçaları yerden toplayıp son bir kez daha birleştirmeseydim? Ya bir bahçe satışında yok pahasına yabancılara satsaydım onları?

Bunları düşünmek bile içimi kasvetle dolduruyor. Bunları yapsaydım kendimi asla affetmeyeceğimi düşünüyorum. Her şeye rağmen kalbime bir şans daha verdiğim için mutluyum. Mutluluğu seçecek kadar cesur olduğum için… Hem neyse ki Vonnegut doğru söylemiş; insan hayatta gerçekten de üç kez aşık oluyor.

Derken Yard Sale isimli şarkı çalmaya başlıyor ve nedense bu şarkı bana birden masalımın soundtrack’iymiş gibi görünüyor. Müziğin sesini biraz açıyorum. Kahramanımın da benimle birlikte şarkıya kulak kabarttığını hissediyorum.

Ben Harper ve Jack Johnson’ın birlikte yaptığı her şeyi çok sevdim zaten her zaman. Birlikte söyledikleri şarkılar ruhumu sakinleştirdi, teselli etti daima. Ama balkabaklı latte tadındaki gitarlarıyla ve sonbahara yakışır çıtır çıtır vokalleriyle bu tatlı şarkı özellikle kalbimin ta derinliklerine kadar işliyor.

“Bir bahçe satışıdır aşk…”, diyor şarkıda, incinmiş biriyle konuşur gibi, olabilecek en yumuşak ve nazik biçimde. “Yabancılar çimlerinin üstünde beliriverir; rehin alırlar geleceğini ve pazarlık ederler geçmişin için.” Benim masalımın kahramanı ise yabancılarla pazarlık etmekten çok yorulmuş gibi görünüyor.

Öyleyse neden denemeye devam ederiz? Kalbimiz (defalarca!) kırıldıktan sonra bile neden ayağa kalkıp yürümeye devam ederiz? Neden her seferinde yeni baştan aşkı seçeriz? Bundan çıkarımız ne olabilir ki? Aşk denen şu bahçe satışını böylesine cazip ve özel kılan şey nedir ki biz sayısız kez hayal kırıklığına uğradıktan sonra bile onu istemekte ısrar ederiz?

Bunların cevabını ben de bilmiyorum. Kesin olarak bildiğim iki şey var: Eylül sona ererken yediğim bu mor incirlerin tadının inanılmaz güzel olduğu ve Yard Sale şarkısının bana tüm melankolisine rağmen umut aşıladığı. Zaten bu sonbahara da böylesi yakışırdı!

İlginizi çekebilir: Sonbahar şarkıları: Sharon Van Etten & Angel Olsen, Like I Used ToSonbahar şarkıları: Sharon Van Etten &

Zeynep Alpaslan: Zeynep Alpaslan 1983’te İstanbul’da doğdu. Hem çocuklar hem yetişkinler için öykü, roman, şiir ve karikatür alanında eserler verdi. Tokyo (2018) isimli ilk çocuk romanı KYÖV Çocuk Edebiyatı ödülünü kazandı. Plüton Sakinleri isimli müzik grubu için şarkı sözleri yazdı. Resimleriyle karma sergilere katıldı. Zeynep kedileri Pogo ve Yoko ile birlikte İstanbul’da yaşıyor, boş zamanlarında resim yapıyor ve kendi çizgi romanlarını yazıp çiziyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale