Eylül geldi çattı… Sıcaklar hala etkisini fazlasıyla gösteriyor olsa da iş, okul, mevsim değişimi gibi pek çok açıdan yeni bir dönemin başlangıcı olan Eylül ayı sonbaharın huzur veren, sakin havasının da gelmekte olduğunun habercisi. Öyleyse, gelin sonbahar enerjisi ile yavaşlamaya, kendimize dönmeye ve değişimin tadını çıkarmaya başlayalım.
Dönüşen doğayla birlikte değişen ihtiyaçlarımızın karşılanabilmesi ancak, sonbaharın romantik, hüzünlü ve nostaljik aurasıyla uyumlanmamızla ve bu harika mevsime özel pratikleri hayatımıza dahil etmemizle mümkün. Dolayısıyla her mevsim geçişinde olduğu gibi, sonbahar mevsimine geçiş yaparken de bedenimizi, zihnimizi ve ruhumuzu yavaşlatabilecek alışkanlıklarla yeni döneme hazır olmamız daha iyi ve mutlu hissetmemiz için son derece önemli.
Sonbaharın ‘yavaşla ve dinlen’ çağrısına kulak vermeye, doğada gerçekleşen muhteşem değişimleri izlemeye ve sizi hem içten hem de dıştan besleyecek pratikleri uygulamaya hazırsanız hemen başlayalım. İşte kişisel bakımdan dekorasyon değişikliklerine, sonbahar mevsimine geçiş yapmayı kolaylaştıracak, sizi hem fiziksel, hem zihnsel hem de ruhsal olarak destekleyecek öneriler:
Hasat şenliğinin tadını çıkarın
Kış mevsimiyle birlikte doğa tüm canlılığını kaybetmeden önce, adeta ‘köprüden önce son çıkış’ olan bu muhteşem mevsim aynı zamanda toprağa ekilen tohumların mahsullerinin de toplandığı zaman. Mevsim meyve ve sebzelerinin en lezzetlilerinin ve tazelerinin tezgahlarda yerini almaya başladığı sonbahar aylarında bahçenizde son kalan güzellikleri de toplamayı unutmayın. Bahçeniz yoksa, yaşadığınız yere yakın kırsal alanları ziyaret edin ve dalından topladığınız mahsülleri sofranıza taşımanın hazzını yaşayın. Sonbaharda bolca bulunan meyvelerle reçeller, sebzelerle turşu ve konserveler hazırlayarak, derin dondurucuda saklanacak hale getirerek ya da kurutarak kışa hazırlık yapın. Kurutulmuş çiçekleri evinizin farklı köşelerine yerleştirin ya da lavanta keseleri hazırlayıp gardırobunuza asın. Doğada kendiliğinden yetişen adaçaylarını toplayarak kurutun ve demet haline getirip tütsü olarak kullanmak ya da bitki çayı olarak tüketmek üzere kilerinizde saklayın. Üzüm bağlarını ziyaret edin ve bağ bozumu etkinliklerine katılın. Aylarca emek verilerek yetiştirilmiş, doğa ananın şefkatli elleriyle büyütülmüş ürünlerin hasat edilmesine sahip olmak, size şükran ve duygu dolu bir deneyim yaşatacak.
Sonbahar meyve ve sebzeleriyle en sevdiğiniz yemekleri yapın
Mevsime uyum sağlamanın ve geçişi kolaylaştırmanın en etkili yollarından biri hiç şüphesiz bedeni de mevsim koşullarına uygun hale getirmek. Sonbahar mevsiminde beslenme düzeninize ısınmanıza yardımcı olacak kök sebzeleri ve baharatları ekleyebilir, kalori alımınızı artırabilirsiniz. Bu mevsimde tarçın, pumkin spice, zerdeçal ve zencefil gibi baharatlarla zenginleştirdiğiniz yemekler, metabolizmanızı hızlandırmanın yanı sıra zengin ve besleyici içerikleriyle bağışıklık sisteminizin ihtiyaçlarını da karşılayacak.
Sonbahar mevsimine özel, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besin öğelerince zengin üzüm, incir, kızılcık, hünnap, böğürtlen, frambuaz, kuşburnu, elma, nar, armut, mandalina, portakal, greyfurt, muz, ayva, cennet hurması, kivi, muşmula ve kuşburnu gibi meyvelere; kereviz, yer elması, pırasa, beyaz lahana, kırmızı lahana, Brüksel lahanası, brokoli, karnabahar, ıspanak, şalgam, pancar, beyaz turp, siyah turp, kırmızı turp, havuç, balkabağı, tere, maydanoz, marul, biberiye, mantar, domates, patlıcan, taze fasulye, börülce, mısır, dolmalık biber, salatalık, acur, kabak, fesleğen, tere ve pazı gibi sebzelere/yeşilliklere sofralarınızda yer açın. Bu malzemeleri kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli yemekler için Sonbahar sebzeleriyle hazırlanan birbirinden lezzetli, pratik ve besleyici vegan yemek tarifleri yazımıza göz atabilirsiniz. Mevsim meyve ve sebzeleriyle hazırlayacağınız yemekler, sadece karnınızı değil, ruhunuzu da doyuracak!
Hareket rutininizi, dışarısı serin de olsa açık havaya taşıyın
Dışarısı yaz mevsimine göre daha soğuk olsa bile, yakındaki bir parkta, sahilde ya da koruda yürüyüş yapmayı deneyin. Yürüyüşünüz sırasında eve götürmek üzere yaprak ve çam kozalakları toplayın ya da bir banka oturarak manzarayı izlerken sıcak bir şeyler için. Birkaç dakikalık bir meditasyon sonrası yürüyüşünüze devam edin. Ne yapıyor olursanız olun, acele etmeyin. Kendinize yavaşlamak için izin verin.
Yoga yapıyorsanız, matınızı da yanınıza alın ve doğa yürüyüşünün ardından zihninizi ve bedeninizi rahatlatacak bir yoga akışı yapın. Depresyon ve kaygı belirtilerini azaltarak hem zihninizi hem de bedeninizi rahatlatacak ve esnetecek yoga pratiklerini bu kez, doğanın muhteşem renklerinin ortasında, kurumuş yaprakların üstünde yapmayı deneyimleyin. Havanın berraklığı, doğanın sessizliği, güneye göç eden kuşların huzur verici sesleri arasında kısa süreliğine bile olsa vakit geçirmenin ruhunuza ne kadar iyi geldiğini duyumsayın. Özellikle gün batımlarında ve gün doğumlarında doğayla uyumlanmanın ve çevrenizdeki güzelliklere ‘anda kalarak’ odaklanmanın tadını çıkarın.
İlginizi çekebilir: Zihninizi rahatlatmak için uygulayabileceğiniz 8 yoga pozu
Evde SPA günüyle kendinizi şımartın
Havanın yağmurlu ya da soğuk olduğu bir günde, banyonuzu SPA’ya dönüştürmek kadar ruhunuzu ve bedeninizi rahatlatacak bir aktivite olmayacaktır. Kokusunu en sevdiğiniz mumlarınızı yakın, ışıkları loş hale getirin, tütsü ya da aromaterapi yağlarıyla rahatlatıcı bir SPA atmosferi yaratın. Sakin bir zen müziği, tarçın kokulu bir banyo topu, sıcak bir içecek, kurutulmuş çiçekler… Daha fazlasına ihtiyacınız olmadığı gibi, sadece birkaç küçük değişikliğin bile modunuzu ne kadar değiştireceğine inanamayacaksınız! Sıcak suyun içinde biraz bekleyip rahatladıktan sonra, cildinizi nemlendirecek bir losyonla ya da doğal bir aromaterapi yağıyla masaj yapın. Rahatlamak için lavanta ve yasemin kokularını tercih edebilirsiniz. Yüzünüze maskenizi koyduktan, manikür ve pedikürünüzü tamamladıktan sonra ise, bekleme süresinde bornozunuzla koltuğa rahatça yerleşerek size keyif veren bir filmi tekrar izleyebilir ya da kitap okuyabilirsiniz. Tatsız sürprizlerle karşılaşmamak için maskeyle uyuyakalmamaya dikkat edin. 🙂
İlginizi çekebilir: En etkili esansiyel yağlar, kullanım alanları ve faydaları
Bal kabağı maskesiyle cildinizi tazeleyin
Sonbahar denilince akla ilk gelen sebzelerden biri olan balkabağı, anti-inflamatuar ve antioksidan yönünden oldukça zengin bir sebze. Bedeni içten olduğu kadar dıştan da besleyen bu mucizevi besin, içeriğindeki antioksidanlar sayesinde cildin yaşlanma belirtileriyle savaşmasına destek olurken, yoğun güneşe maruz kalan cildin onarılması konusunda da oldukça başarılı. İçeriğindeki enzimler sayesinde cildin üst tabakasındaki ölü derileri soyan, bu yolla çok daha aydınlık, parlak ve pürüzsüz bir cilde sahip olmanızı sağlayan balkabağını, cilt bakım rutininize dahil edebilirsiniz.
Bal kabağı maskesi tarifi:
3 yemek kaşığı kil (bentonit kil kullanabilirsiniz), 2 yemek kaşığı bal kabağı püresi, 1 çay kaşığı bal ve 1 çay kaşığı sütü bir kapta karıştırarak yüzünüze uygulayın ve 20 dakika kadar yüzünüzde beklettikten sonra bolca suyla durulayın. Balkabağının nefis kokusuyla kişisel bakım zamanınızı aromaterapi seansına da çevirmeyi ve canlı turuncu renginin yüzünüzdeki komik görüntüsüyle eğlenceli fotoğraflar çekmeyi unutmayın!
Dekorasyonunuza sonbahar dokunuşları yapın
Yaz döneminde genelde dışarıda vakit geçirdiğimiz için evlerimizin ne halde olduğuna pek önem vermesek de, sonbaharla birlikte tüm aktivitelerimiz tekrar evlerimize taşınıyor. Bu nedenle sonbahar aylarında dekorasyonla ilgili yapmanız gereken en önemli ve ilk değişikliklerden biri evinizi daha ferah ve geniş hale getirmek. Bunun için önce fazlalık olan her türlü eşyadan kurtulmanız gerekiyor. Yazlık eşyaları ve sadece yaz döneminde kullandığınız portatif klima, vantilatör, ince kilim gibi sonbaharda işlevsiz hale gelecek olan her şeyi ortalıktan kaldırarak işe başlayın. Kullanmadığınız ve artık kullanmayacağınızı düşündüğünüz tüm eşyaları ikinci el olarak ya da ihtiyaç sahipleriyle paylaşarak elinizden çıkarın. Evinizde kapsamlı bir sonbahar temizliğine girişin ve fiziksel temizlik sonrasında, enerjisini de temizlemek ve canlandırmak için adaçayı yakın. Temizlik bittikten sonra artık dekorasyonunuzu sonbahara uygun hale getirmeye hazırsınız!
Doğal ahşap detaylar, kurutulmuş çiçekler, yapraklar, kozalaklar, minik bal kabakları, yumuşacık peluş battaniyeler, örgü şallar, ekoseli koltuk örtüleri, yün kilimler ya da halılar evinizi sonbahara hazırlamanıza yardımcı olacak. Ayrıca evinizdeki mobilyaların ya da duvarların rengini değiştirmek gibi bir niyetiniz varsa, koyu yeşil, petrol mavisi gibi koyu renklerle yapacağınız küçük dokunuşlarla evinize sonbahar havasını getirebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Sonbahar temizliği: Mevsim geçişini kolaylaştıracak temizlik önerileri