X

Sonbahar depresyonunu sofrada yenin: Beslenmenizde yer vermeniz gereken 4 besin grubu

Sonbahar mevsiminin başlaması aslında çoğu kişi için yaz aylarının sonu olması nedeniyle hüzünlüdür. Yaz aylarının eğlencesinin sona eriyor olması, tatil modunun yavaş yavaş iş moduna dönmesi, dinlenme sürelerinin azalması, okulların açılması, yazlık sezonlarının kapanması, havanın daha erken kararıyor olması, rutin mesai düzeninin başlaması, havaların serinlemesi gibi nedenlerle sonbahar düzenine geçiş, bazı kişilerde stres yapabiliyor.

Stresle birlikte gün içerisinde gün ışığından çok fazla yararlanamamanın da etkisi ile depresyon gibi ruh hali değişkenlikleri görülebiliyor. Bu tarz mevsim ve dönem geçişlerinde daha sağlıklı bir adaptasyon ve iyi bir ruh hali, aynı zamanda da daha güçlü bir bağışıklık için beslenme en önemli desteklerden biri. Çünkü sağlıklı tüketilen besinler vücudun işleyişini, ruh halini, enerji metabolizmasını, bağışıklık sistemini yakından ilgilendiriyor.

Çoğu araştırma bu konuda hipotalamik hipofiz adrenal eksenine (HPA) odaklanmış durumda olup, besin durumunu ele alarak stres direncini optimize etmeye çalışmaktadır. Stres altında kalındığında vücudumuzda hormon dengeleri değişmeye başlamaktadır. Vücut; adrenallerin, tiroidin, metabolizmanın düzenli çalışmasını baskılayan savaşçı moda bürünür. Fizyolojik düzende devam etmek yerine, stres ile baş etmeye çalışan metabolizmada aksaklıklar başlar. Bu durum kronikleşirse metabolik hasarlar da kronikleşme riski altında demektir. Gelişebilecek bu fizyolojik aksaklıkları önlemek adına beslenmede daha sık yer vermeniz gereken besin öğelerini irdeleyerek beslenme önerilerinde bulunduk.

Magnezyum

Magnezyum minerali, vücudun stres hormonlarından ikisi olan kortizol ve adrenalin baskılanması adına HPA ekseninde doğrudan çalışır. Magnezyum eksikliği demek artan stres riski demektir. Seviyeleri düzenli kontrol edilmeli, magnezyumdan zengin olan yeşil yapraklı sebzeler, özellikle sonbahar yiyeceği olan avokado, fındık, badem gibi kuruyemişlerle ara öğünler, kakaonun eklenebildiği süt, yoğurt gibi yiyeceklere beslenmede öncelik verilmelidir.

Kolin ve B vitaminleri

Kolin, yumurta sarısında bulunur ve yağda çözünür. Stres tepkisini kontrol eden asetil, kolin üretimi için de oldukça değerlidir. Araştırmalarda düşük kolin seviyesi, yüksek kaygı ve panik ile ilişkilendirilmiştir.

Suda çözünen diğer B grubu vitaminlerinden B6, biotin, B12 ve folat türleri de duygu durum bozuklukları ile ilişkili bulunmuştur. B5 vitamini ise, stres hormonlarının sağlıklı üretilmesinde, karbonhidrat, protein ve yağ enerji metabolizmasının düzenlenmesinde kritik öneme sahiptir.

Tüm bunlar düşünüldüğünde B grubu vitaminlerden zengin olan yumurta sarısını özellikle kahvaltılarınıza eklemeli, seviyorsanız ızgara yapılmış karaciğer ve somon gibi besinleri ihmal etmemelisiniz.

L-theanine

Uyku, rahatlama, REM döngüleri için oldukça değerli bir bileşen olan L-theanine; beyin nörotranasmitterleri için bir modülatör gibidir. Alfa beyin dalgaları ile ilişkidedir. Ayrıca uyanık saatlerde dikkat ve konsantrasyonu artırmaya yardımcıdır. Yapılan çalışmalarda L-theanine takviyesinin strese cevap olarak bağırsaklarla ilişkili olarak IgA’yı azalttığı ve böylece kaygı durumunu da hafiflettiği gözlemlenmiştir.

L-theanine içeren besinlere baktığımızda matcha, yeşil çay, bitki çayları ve mantarlar öne çıkmaktadır. Gün içerisinde hem sıvı alımınızı desteklemek hem de mevsim geçişlerindeki ödem şikayetlerini engellemek adına yeşil çay gibi bitki çayları tüketimini artırabilirsiniz.

Probiyotikler

Bağırsaklar stres altındayken, kandida, disbiyozis gibi bozukluklar varken, stressiz bir yaşam düşünülemez. Epinefrin gibi sürekli uyarıcı hormonların seviyeleri değişir, yine uyarıcı nörotransmitter maddeler üretirler. Bu nörotrasnmitter maddeler kan, beyin bariyerini aşamasalar bile merkezi sinir sistemi ile enterik sinir sistemi arasında iletişim kurarlar. Bu durumda vücut kronik stres altına girmeye mahkum kalır.

Bağırsakları ve bağırsaktan salınan hormonları stres altına almamak için probiyotikler bize destek olmaktadır. Lactobasillius ve Bifidobacterium gibi bakteri soyları serotonin ve GABA’nın üretilmesinde rol oynarlar. Sağlıklı bir bağırsak florası da sizi stresten korumaya yardım eder.

Probiyotik özelliği yüksek besinler; özellikle lahana turşusu başta olmak üzere turşu çeşitleri, kombucha gibi fermente ürünler, kefir, yoğurt gibi süt grubu ürünlerdir. Her gün beslenmenizde herhangi birine yer vermeye özen gösterin. Bunları düzenli tüketemiyorsanız mutlaka kendinize uygun bir takviye probiyotik almalısınız.

Günümüzde stres en sık konuşulan konulardan olunca beslenmemizde de strese yönelik minik dokunuşlar gerekebiliyor. Yukarıda bahsettiğimiz besin öğeleri ve bileşenlerini içinde bulunduran bir beslenme ile ilerlemek stresi daha kontrollü hale getirebiliyor, kronikleşmesinden koruyor. Beslenmenin yanı sıra metabolizma için en iyi antidepresan aynı zamanda egzersizdir. Özellikle açık havada yapılan tempolu yürüyüş, hafif tempolu koşu, bisiklet gibi egzersizler de daha iyi bir ruh haline destek olacaktır.

İlginizi çekebilir: Yeterli miktarda protein tüketiyor musunuz: Protein eksikliğinde vücudunuzda gerçekleşen 5 değişiklik

Diyetisyen Müge Bozok: 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarı ile mezun oldu. Türkiye’nin ilk Tıp Merkezi İntermed’de kariyerine başladı, bu merkezde çeşitli branşlarda doktorlar ile hastalıklarda beslenme tedavisi, sağlıklı beslenme, obezite tedavisi, adölesan çağı beslenme eğitimleri, hamile ve emzirme döneminde beslenme gibi birçok alanda çalıştı. 2011 - 2017 yılları arasında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun kurucusu olduğu Yaşasın Hayat! Kliniğinde mesleğine devam etti. Diyetisyenlik mesleğinin yanı sıra sağlıklı yaşamın yapıtaşları olan beslenmenin ve egzersizin vazgeçilmez olduğunu düşünerek, uluslararası çeşitli eğitimlerden geçerek profesyonel olarak pilates eğitmeni oldu. 4 senelik profesyonel pilates eğitmenliğinin yanı sıra çok sevdiği yoga seanslarının ileri seviyesine giderek çeşitli yoga eğitimlerinde katılıp “Yoga Alliance” sertifikasını almaya hak kazandı. 2017 yılında ise mesleki bilgi ve tecrübesiyle danışanlarına ve öğrencilerine daha kapsamlı hizmet verebilmek için “Revita” isimli kendi beslenme danışmanlık ve pilates - yoga stüdyosu yaşam merkezini kurmuştur.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale