Sonbahar aylarında fitliğinizi korumanın yolları
Sımsıcak bir yazı daha arkamızda bıraktık. Gündüzlerin kısalıp gecelerin uzadığı, kıyafetlerin kalınlaştığı, üzerimizdeki miskinliği pekiştiren karanlık sabahlara uyandığımız ayların başlangıcındayız. Hemen depresif olmayın, sonbahar yeni fitness hedeflerinizi oluşturmak ve hayata geçirmek için mükemmel bir sezon. ‘Kışın kilo alınır.’ düşüncesinden kurtulun ve rutininizde birkaç değişiklik yaparak vücudunuzu fit bir kışa hazırlayın. Sizi ne gibi zorlukların beklediğini bilir, önlem alırsanız hedefinize kolay yoldan ulaşırsınız.
Gündüzlerin kısalıp gecelerin uzaması, metabolizmamızın daha kısa saatler uyanık kalması anlamına gelir. Bu aylarda, metabolizma hızı düşmez yalnızca uyanık kalma süresi kısalır ve dinlenme süresi uzar. Günbatımının vücudumuza komutu; ‘Dinlenme moduna geç.’ tir. Sonuç olarak gün ışığını göremez olduğumuz saatlerden sonra tüketilen her enerji kaynağı, depo yağlar olarak vücudumuza geri döner. Bu durumu engellemenin en kolay yolu, hayatımızı günbatımına adapte etmektir.
Beslenme saatlerinizi düzenleyin
Akşam yemeği son öğün olmalıdır ve saatini bir – bir buçuk saat öne çekerek, en geç 19.00’da yenmelidir. İşten geç çıkıyorsanız, o saatlerde trafikte oluyorsanız daha da güzel. Demek ki akşam yemeğinizi işyerinde yiyeceksiniz ve öyle yola çıkacaksınız. Eve geldiğinizde ailenizle doya doya vakit geçirebilirsiniz ve masaya yalnızca yemek yemek için oturmamış olursunuz. Unutmayın: Siz tercihlerinizi değiştirmediğiniz sürece vücudunuz değişmeyecektir.
Uyku saatlerinizi düzenleyin
Akşam yemeği saatinizden sonra yapmanız gereken en büyük değişiklik uyku saatiniz olmalıdır. Bu aylarda doğa size daha fazla dinlenmenizi, uyumanızı söyler. En geç 11.00’de uyumanız, vücudunuzu yeni güne hazırlamanız için şarttır. Böylelikle erken yenen akşam öğünü sonrasında doğabilecek yemek yeme krizlerinin de önüne geçmiş olursunuz.
Egzersiz rutininizi oluşturun
Sonbahar fitness programınız; haftada ortalama 3 gün tüm vücut kaslarını çalıştıracak şekilde ve sonuna en az 20 dk kardiyovasküler bir egzersiz eklenerek oluşturulmalıdır. Programınıza, bu 3 gün dışında 1-2 gün de hava şartları el verdiğince bilinçli kıyafetler seçerek 40 dk. süreli outdoor egzersizler eklemelisiniz. En ideal antrenman zamanı, yaşam biçiminize uygun ve sizi strese sokmayacak saattir.
Yediklerinize dikkat edin
Havaların soğuması, vücudunuzun ısınmak için daha fazla besin, enerji istemesine sebep olur. Bu, çok normal bir istektir. Burada önemli olan, tüketim miktarı artan besinlerinizin içeriğidir. Mevsim sebzeleri ve yemyeşil yapraklı salatalar tabağınızı ve midenizi doldurmak için mükemmel bir seçim olacaktır. Öğle ve akşam yemeklerinize mevsim sebzeleriyle hazırlanmış bir çorbayla başlamak da güzel bir alternatiftir. Ani iştah artışlarını önlemenin en kesin yolu, öğünleri bölmektir. 2 saatte bir vücudunuza kaliteli besin takviyesi yaptığınız sürece, sağlıklı bir metabolik faaliyet elde etmiş olursunuz. Azalan vücut ısısını, basit şekerle bastırmaya çalışmak yersiz çabadır; aniden artan ve ardından düşen şeker seviyeniz daha fazla acıkmanıza sebep olur.
Su tüketiminize dikkat edin
Su tüketimi, kış aylarında da çok önemlidir. Su içmek; bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, vücut ısısını dengeler, vücuttaki ödemi atar, cildinizin ph değerini düzenler. Kış aylarında da su tüketimizini 2-3 lt. aralığında tutmak; kolay hastalanmamak, sürekli üşümemek, hatlı bir vücuda ve güzel bir cilde sahip olmak demektir.
Bağışıklık sisteminizi destekleyin
Havaların soğumasıyla vücut direnci düşer ve hastalanma riski artar. Dışarıdan alınan vitamin takviyeleri, bilinçli kullanıldığı takdirde vücudunuza direnç ve zindelik sağlayacaktır. Dışarıdan alınan vitamin takviyeleri, gün içerisinde alınan besinlerdeki vitaminlerin emilimini artırmakla yükümlüdür. Sonuç olarak, vitamin takviyesi alıp doğru beslenmezseniz bir fayda sağlayamazsınız. Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineral takviyelerini kür halinde belirli bir süre kullanmanızda fayda var.
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.