X

Sonbaharda kaçırmamanız gereken sergiler

Sonbaharda sanatsal etkinliklere katılarak hayal gücünüzü geliştirmek mi istiyorsunuz? Bu soruyu olumlu bir şekilde cevapladıysanız şu an doğru yerdesiniz. Bu yazımızda, İstanbul, Ankara ve İzmir’de farklı disiplinlerden sanatçıların çalışmalarını içeren sergileri sizler için kaleme aldık. Ekim ve Kasım aylarında aktif olan bu sergileri ziyaret ederek estetik ve düşünsel bir yolculuğa çıkabilirsiniz.

Oyknock Knock

Görsel: galerisiyahbeyaz.com

Çağdaş sanat konusunda uzmanlaşmış görsel sanatçı Fırat Engin’in ‘’Oyknock Knock’’ isimli sergisi, 20 Eylül’de Galeri Siyah Beyaz’da başladı. 19 Ekim’e kadar sürecek olan bu sergi, tanıklık kavramını baz alarak bugünün dünyasına eleştirel bir gözle yaklaşıyor. Sanatçı, birey ve toplum arasındaki ilişkileri ekonomik ve kültürel sembollerle inceliyor. Bu sembollerin arasında hafızada yer etmiş bazı nesneler bulunuyor. Engin, metal, neon, floresan ve fotoğraf gibi malzemelerle çalışarak ziyaretçileri gerçeği sorgulamaya davet ediyor. Kapitalizmin etkisiyle değişen toplumsal yapılar ve geleneksel değerlerin dönüşüm süreci üzerine düşünmek istiyorsanız bu sergiyi ziyaret edebilirsiniz. Detaylı bilgi için tıklayın.

İstanbul’dan New York’a: Bir Fotoğrafçının Yolculuğu

Görsel: paridukovic.com

Ünlü kişilerin fotoğraflarını çeken ve eserleriyle ödül kazanmış olan Pari Dukoviç’in ‘’İstanbul’dan New York’a: Bir Fotoğrafçının Yolculuğu’’ isimli sergisi Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu’nda sergileniyor. Fotoğrafçılığa 8 yaşında başlayan sanatçının sergisi, sanatçının İstanbul’da ve New York’ta çektiği şehir ve sokak fotoğraflarını içeriyor. Bu iki şehirdeki farklı duyguları kamerasıyla yakalayan sanatçı, hayatında önemli bir yere sahip bu iki metropolisi görsel bir şekilde sanatseverlere sunuyor. 65 tane eserden oluşan bu sergi, 23 Ekim’e kadar açık olacak. Pari Dukoviç hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayın.

Petter Halley – Kişisel Sergi

Görsel: sevildolmaci.com

Geometrik resimleriyle tanınan Petter Halley’in İstanbul’daki ilk kişisel sergisi Sevil Dolmacı İstanbul’da sanatseverlerle buluşuyor. 13 Eylül’de kapılarını açmış olan bu sergi, sanatçının New York’taki atölyesinde ürettiği 15 tane eseri içeriyor. 26 Ekim’e kadar ziyaret edilebilir olan bu sergi, neo-kavramsalcılığı gözler önüne sererken ziyaretçileri geometri ve birbirine zıt renklerin göze çarpan uyumuyla mest ediyor. Detaylı bilgi için tıklayın.

Frida Kahlo’nun Günlükleri

Görsel: kulturyolufestivali.com

İstanbul Kültür Yolu Festivali altında 28 Eylül’de Grand Pera’da ‘’Frida Kahlo’nun Günlükleri’’ isimli sergi başladı. 26 Ekim’de sonlanacak olan sergi, büyük acılar yaşayarak hayatını sürdürmüş olan ünlü ressam Kahlo’nun günlük yazılarını ve çizimlerini içeriyor. Bu eserler, sanatçının içsel dünyasını ve sanata olan tutkusunu gözler önüne seriyor. Detaylı bilgi için tıklayın.

Sinyaller

Atıf Akın’ın İstanbul’daki ilk kişisel sergisi ‘’Sinyaller’’, 6 Eylül’de Pilot Galeri’de yerini aldı. 26 Ekim’e kadar ziyaret edilebilir olan bu sergi, sanatçının son on yıldır radyasyon, mutasyon ve arkeoloji üzerine yürüttüğü çalışmaların bir meyvesi. Sanatçı, bu sergide çağdaş sanatı, bilimi ve politikayı bir araya getiriyor. Bu sergi, teknolojiyi hem bir konu hem de bir ifade aracı olarak ele alıyor. Eğer nükleer zaman, radyoaktif süreçler ve radyoaktif patlamalar üzerine bir düşünce alanı yaratmak istiyorsanız bu sergiyi kaçırmamalısınız. Detaylı bilgi için tıklayın.

Gökkuşağı 2024 Karma Resim

İzmir Sanat Galerisi’nde 24 Eylül’den beri sergilenen Gökkuşağı 2024 Karma Resim, akrilik, yağlı boya, sulu boya, pastel boya ve karışık teknikleri içeren özgün eserleri sanatseverlere sunuyor. 26 tane sanatçının katılımıyla ortaya çıkan bu sergi, 27 Ekim’e kadar sürecek. Farklı resim tekniklerine tanık olmak istiyorsanız bu sergiyi kaçırmamalısınız. Detaylı bilgi için tıklayın.

Pınar Yoldaş: Evrimsel Form

Görsel: ekavartgallery.com

Ekavart Gallery, Pınar Yoldaş’ın ‘’Evrimsel Form’’ isimli üçüncü kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. 24 Eylül’de açılmış olan sergi, 31 Ekim’e kadar sanatseverlerle buluşmaya hazır. Bu sergide sanatçının biçim, kavram ve anlama karşı yaklaşma biçimini ele alıyor. Bu üç elementin evrimini dinamik ve uyumlu bir şekilde açıklayan sergi, temelde yaratıcılığı, mitolojiyi ve bilimi tek bir noktada topluyor. Sergide evrim kavramına feminist ve fütürist bir bakış açısıyla resim ve heykel gibi görsel eserler aracılığıyla odaklanılıyor. Detaylı bilgi için tıklayın.

Ve Kırmızı

Görsel: fevzikarakoc.net

Fevzi Karakoç’un ‘’Ve Kırmızı’’ isimli sergisi, Decollage Art Space’te 2 Ekim’de sanatseverlerle buluşmaya başladı. 3 Kasım’a kadar sürecek olan sergi, sanatçının kırmızı ağırlıklı eserlerini içeriyor. Bu eserler, sanatçının özgürlükçü yaklaşımını at motifleriyle gözler önüne seriyor. Anadolu kültürünün hissedildiği eserler, bu kültürü modern bir sanat diliyle somutlaştırıyor. Görsel sanatlar aracılığıyla felsefi derinliğe ulaşmak isteyenlere bu sergiyi öneriyoruz. Detaylı bilgi için tıklayın.

ANGELS FALL – Where From Where To

Görsel: annalaudel.gallery

Lennart Brede’in ‘’ANGELS FALL – Where From Where To’’ isimli sergisi, Anna Laudel İstanbul’da 20 Eylül’de kapılarını açtı. 10 Kasım’a kadar devam edecek olan bu sergi, 212 Photography Festival kapsamında sanatseverlerle buluşuyor. Bu sergide fotoğraflar, heykeller, film enstalasyonları ve ses kolajları gibi farklı medyalar yer alıyor. Bu eserler, beden ve çevre arasındaki ilişkiye metaforik bir anlayışla odaklanıyor. Kök, kimlik ve çevre temalarının hakim olduğu sergi aracılığıyla kökenlere bağlılık, milliyetçilik ve doğayla etkileşim gibi konular yorumlanıyor. Detaylı bilgi için tıklayın.

What Trees Whisper?

Anna Laudel İstanbul’daki bir diğer ilgi çekici sergi ise Ardan Özmenoğlu’nun ‘’What Trees Whisper?’’ isimli sergisi. 20 Eylül’de başlayıp 10 Kasım’da bitecek olan bu sergi, sanatçının cam üzerine renkli objelerle resmettiği ağaç figürlerini ön plana çıkıyor. Sanatçı, bu sergide ağaçların birbirleriyle kurduğu derin iletişimi vurgularken doğanın içsel bağlantılarını ve doğadaki boşlukları bizlere açıklıyor. Peter Wohlleben’in ‘’Ağaçların Gizli Yaşamı’’ isimli kitabından ilham alan bu sergi aracılığıyla doğayı yoğun bir şekilde inceleyerek ağaçların sosyal yapısını fark edebilirsiniz. Detaylı bilgi için tıklayın.

Yeraltının Kapıları – Geçiş ve Yansıma ile Mekana Dokunma

Görsel: kultur.istanbul

1 Ağustos’ta açılmış ve 30 Kasım’a kadar devam edecek olan ‘’Yeraltının Kapıları – Geçiş ve Yansıma ile Mekana Dokunma’’ isimli sergi, Yerebatan Sarnıcı’nda sanatseverleri bekliyor. Bu sergi, Yerebatan Sarnıcı’nın büyüleyici yapısıyla birleşerek Vlastimil Beránek ve Jaroslav Prošek’in eserlerini içeriyor. Bu sergide sanatçıların kristal heykellerine yer veriliyor. Bu heykeller, Yerebatan Sarnıcı’ndaki su ve ışıkla ortaya çıkan dinamik yansıma alanlarına renk katıyorlar. Platon’un mağara alegorisinden ilham alan bu sergi, Medusa’nın hikayesiyle insan olmayı sorgulatıyor. Su ve sanatı birleştiren sergi, İstanbul’da düzenlenen en büyük uluslararası kristal heykel sergisi olarak ilgileri üzerine topluyor. Detaylı bilgi için tıklayın.

İlginizi çekebilir: Seçil İstanbul’da: Seçil’in, artık İstanbul Seyrantepe’de de bir stüdyosu varSeçil İstanbul’

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Şehrin hızına kendi ritminizde ayak uydurun: Honda HR-V e:HEV ile hayalleri ileri sürün

Şehir yaşantısı, sürekli bir hareket ve değişim içerisinde. Hızlı bir iş günü, yetişmesi gereken işler ve yetişilmesi gereken yerler… Tüm bu dinamik yapı, şehrin temposunu şüphesiz ki daha da yükseltiyor. Sabahın ilk ışıklarından gecenin karanlığına kadar her şey, şehrin hızlı akışıyla birlikte hareket ederken, bu tempoya uyum sağlamak için çaba harcamak şart. Güzel haber; Honda HR-V e:HEV, tam da bu uyumu yakalamak isteyenler için tasarlandı. Şehrin dinamik yapısını anlayan, hıza ayak uyduran ve her anınıza eşlik eden bir yol arkadaşı ile şehir hayatının keyfini sürebilir, konforlu yolculuklara çıkabilirsiniz.



Honda HR-V e:HEV, priz şarjına ihtiyaç duymayan hibrit sistemiyle, geniş ve konforlu iç mekan tasarımıyla, katlanma esnekliği sunan ‘Sihirli Koltuklar’ıyla, uzatılmış garanti seçeneğiyle ve yolculuklarınızı çok daha konforlu hale getirecek son teknoloji özellikleriyle şehir hayatında ihtiyaçlarınıza mükemmel bir uyum sağlıyor. Hayallerinize doğru keşif dolu yolculuklara hazırsanız işte karşınızda HR-V e:HEV:

Şehrin en güvenli yolculukları için: Honda SENSING

Şehir hayatı, şüphesiz ki bir anda değişen yol koşulları ve beklenmedik sürprizlerle dolu. Dolayısıyla hem kendinizi hem de sevdiklerinizi koruyabilmek için güvenlik, sürüş deneyimlerinizin merkezinde yer almalı, özellikle de modern şehir yaşamında dikkat dağıtıcı pek çok unsur varken. Güzel haber, Honda SENSING teknolojisi sayesinde güvenlik standartlarını en üst düzeyde sağlayan konforlu ve huzurlu yolculuklar mümkün.

Kameralar, radar ve sensörlerin kombinasyonunu kullanan Honda SENSING teknolojisi, yolu izleyerek tehlikelerden korunmanıza yardımcı olup güvenli bir sürüş sağlıyor. Otomatik Dur/Kalk Özelliğine Sahip Uyarlanabilir Hız Sabitleyici, Şerit Koruma Destek Sistemi, Çarpışma Hafifletici Fren Sistemi ve daha pek çok ek güvenlik özelliği ile tüm yolculuklarınızda hiç olmadığınız kadar güvende hissedebilirsiniz.

Optimum performans için: e: HEV Teknolojisi

Şehrin dinamik yaşam tarzına ayak uydurmanın bir başka koşulu da performans ve tabii ki insana olduğu kadar çevreye de duyarlı bir sürüş deneyimi. En zorlu yol koşullarına bile uyum sağlayan Econ, Normal ve Spor sürüş modlarının yanı sıra benzin ve elektriğin gücünü birleştiren akıllı hibrit teknolojisi ile HR-V e:HEVperformans ve tabii ki insana olduğu kadar çevreye de duyarlı bir sürüş deneyimi. En zorlu yol koşullarına bile uyum sağlayan Econ, Normal ve Spor sürüş modlarının yanı sıra benzin ve elektriğin gücünü birleştiren akıllı hibrit teknolojisi ile yakıt tasarrufu sağlıyor hem de verimliliği en üst düzeye çıkarıyor.

Üstelik Üretken Frenleme teknolojisi sayesinde HR-V e:HEV, frenleme yoluyla açığa çıkan elektrik enerjisini geri kazanarak yol boyunca aracınızı şarj ediyor. Böylece manuel olarak şarj etmenize hiç gerek kalmıyor. Şehrin yoğun ve hızlı temposunda bir de aracınızı şarj etmek için priz başında bekleyip zaman kaybetmenize hiç gerek yok. Zaman tasarrufu da enerji tasarrufu da Honda HR-V e:HEV için çok önemli. Akıllı hibrit teknolojisi ile onun neden en iyi yol arkadaşı olduğunu bir kez daha anlayacaksınız.



Hayallere uzanan konforlu yollar için: İleri teknoloji ve fonksiyonel donanım

Kabul edelim modern şehir hayatı, sadece hıza, güce ve verimliliğe değil; konfora da ihtiyaç duyuyor. Çünkü pek çoğumuz için hayallerimize doğru yol almanın en keyifli yolu, rahatımızı düşünen, konforumuzu olabildiğince artıran pratiklerden geçiyor. Şehirdeki tüm yolları en eğlenceli sürüş deneyimleriyle buluşturan HR-V e:HEV, neyse ki bizi bizden daha çok düşünüyor ve benzersiz özellikleri sayesinde konforu, teknolojiyle buluşturarak şehrin dinamik temposunda huzurlu ve rahat yolculuklar vadediyor.

Siz de yolculuklarınızın bu denli özenli olmasını istiyorsanız, premium ses sistemiyle, ısıtmalı ön koltukları ve direksiyonuyla, anahtarsız giriş ve çalıştırma teknolojisiyle, otomatik bagaj kapağı ve daha pek çok gelişmiş donanım özelliğiyle her yolunuzu hayallerinizi süsleyecek kadar güzelleştirebilirsiniz.

Dahası, HR-V e:HEV’in en dikkat çekici özelliklerinden biri olan Sihirli Koltuklar, yukarı veya zemine doğru katlanma esnekliği sunarak geniş bir iç mekan kullanımına sahip olmanızı da sağlıyor. Böylece hem işlevsellik hem de konfor açısından yol deneyimi daha da kusursuz bir hal alıyor. Mükemmel yolculuklar için sabırsızlanıyorsanız HR-V e:HEV ile hemen tıklayıp tanışmalısınız.

Honda HR-V e:HEV ile her yolculuğunuzu ayrı bir keyfe dönüştürebilir, şehirde hayallerinizi daha da ileriye sürerken konforunuzdan ödün vermeden güvenle yol alabilirsiniz. Ayrıca, sürüş keyfiniz uzun yıllar boyunca güvence altında kalsın diye Honda 6 yıl garantiHonda HR-V e:HEV ile her yolculuğunuzu ayrı bir keyfe dönüştürebilir, şehirde hayallerinizi daha da ileriye sürerken konforunuzdan ödün vermeden güvenle yol alabilirsiniz. Ayrıca, sürüş keyfiniz uzun yıllar boyunca güvence altında kalsın diye Honda 6 yıl

*Bu yazı Honda katkılarıyla hazırlanmıştır.



Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi, Mayo Clinic ile iş birliğine imza attı

Günümüzde kendimize iyi bakmanın ve sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek için doğru alışkanlıkları edinmenin önemi her zamankinden daha fazla. Bu bağlamda dengeli beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi gibi bütüncül sağlığı iyileştirmeye yönelik atılan bireysel adımların yanı sıra sağlık sektöründeki gelişmeler de kritik bir rol sahibi.



Sağlık alanındaki teknolojik gelişmeler tüm hızıyla artmaya devam ederken bu alanda yapılan iş birlikleri de sağlık sektörünü daha da ileriye taşımaya yardımcı oluyor. Dünyanın en prestijli sağlık kurumlarından biri olan Mayo Clinic ile Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi’nin güçlerini birleştirmesi de sağlık sektöründe yaşanan en önemli gelişmelerden biri. Bu güçlü iş birliği, daha etkin sağlık uygulamalarının yanı sıra hizmet, eğitim ve akademi alanlarında da verimli çalışma ortamları sunmayı amaçlıyor.

18 Eylül 2024 tarihinde Amerikan Hastanesi’nde gerçekleştirilen iş birliği duyuru toplantısına Koç Healthcare (Vehbi Koç Vakfı Sağlık Kuruluşları) CEO’su Dr. Erhan Bulutcu, Uluslararası Kurumsal İlişkiler Yönetici Medikal Direktörü Prof. Dr. Sergin Akpek ve Mayo Clinic Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika Bölgesi Yönetici Medikal Direktörü Dr. Mohamad Bydon katılım gösterdi.

Koç Healthcare CEO’su Dr. Bulutcu yaptığı konuşmada, “Geleceğin sağlık ekosisteminde yer alabilmek için teknoloji ve endüstri şirketleri, üniversiteler, hastaneler ve sigorta şirketleriyle işbirliği yapmak çok önemlidir. Mayo Clinic’in geçmişteki başarılarının yanı sıra geleceğin tıbbi uygulamaları üzerine hayata geçirdikleri tanı ve tedavideki öncü çalışmaları bizde iş birliği heyecanı uyandırdı. Bu yüzden Amerika dışında sayılı üyesi olan Mayo Clinic Care Network’e katılma kararı verdik. Kapsamlı bir değerlendirme sürecinden geçildi, onların bizi, bizim de Mayo Clinic’i seçmemizde ortak yan, geleceğin sağlık ekosisteminde vizyon birlikteliğimizin olması ve geçmişteki başarılarımızı kanıta dayalı olarak sunmamızdır.” diyerek bu iş birliğinin önemini bir kez daha vurguladı.

Öte yandan, Uluslararası Kurumsal İlişkiler Yönetici Medikal Direktörü Prof. Dr. Sergin Akpek de şu açıklamayı yaptı: “Amerikan Hastanesi olarak yüz yılı aşkın bir süredir bu coğrafyanın insanlarına kesintisiz sağlık hizmeti sunmanın gururunu yaşıyoruz. Koç Healthcare’e eklenen diğer hastanelerimize aktardığımız tecrübe ve kurum kültürümüzle dokunduğumuz hasta sayısını son yıllarda önemli miktarda artırmış bulunuyoruz. Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin devreye girmesiyle eğitim ve araştırma alanında da fark yaratmaya başladık. Hiç kuşkusuz bu ilerlemelerin arkasında kurumumuzun uzun yıllardır uluslararası iş birliklerine verdiği önemin rolü de büyüktür. Mayo Clinic gibi sağlık alanında tartışmasız bir dünya markasıyla bugün başlattığımız iş birliği Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi’ni hizmet, eğitim ve araştırma alanında daha da ileri noktalara taşıyacaktır.”

Mayo Clinic Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika Bölgesi Yönetici Medikal Direktörü Dr. Mohamad Bydon ise “Mayo Clinic olarak Koç Healthcare markası bünyesinde yer alan Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi’ni Mayo Clinic Care Network’e dahil etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu süreçte iki kurumla aramızdaki kültürel uyum son derece iyiydi. Hasta bakımı konusunda bölgedeki en kaliteli hizmeti sunmayı hedeflediğimiz bu işbirliğimizin hayata geçmesini heyecanla bekliyoruz.” sözleriyle düşüncelerini paylaştı.



Mayo Clinic Care Network üyeliği sayesinde Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi uzmanları, Mayo Clinic’in AskMayoExpert, Multidisipliner Kanser Konseyi, tıbbi ve idari danışmanlıkların yanı sıra, Koç Üniversitesi Hastanesi ile eğitim ve araştırma alanında da iş birliği yaparak klinik araştırma projelerini hayata geçirmeyi planlıyor. Mayo Clinic Care Network, Amerika ve dünyada özenle seçtiği sağlık kuruluşlarıyla kendisinin lider olduğu tıp bilgisi, danışmanlık, araştırma ve geliştirmedeki deneyimleri ve her türlü uzmanlık alanında iş birliği sağlayarak etkin bir sağlık ekosistemi yaratmaya devam ediyor.

Amerikan Hastanesi, Koç Üniversitesi Hastanesi ve Mayo Clinic Care Network bünyesinde yer alan diğer üyeler birbirinden bağımsız olarak iş birliklerini sürdürürken 2011 yılında kurulan Mayo Clinic Care Network, ABD genelinde ve Asya, Hindistan, Meksika ve Orta Doğu’da 45’ten fazla üye organizasyonu da içinde barındırıyor.

Amerikan ve Koç Üniversitesi Hastaneleri, Mayo Clinic Care Network’ün Avrupa’daki ilk üyesi olarak sağlık sektöründe önemli bir dönüşüme öncülük ediyor. Bu başarılı iş birliği sadece bugünün değil, yarının sağlık dünyasına da önemli katkılar sunarak daha sağlıklı bir geleceğe doğru büyük bir adım atıyor.

*Bu yazı, Amerikan Hastanesi katkılarıyla hazırlanmıştır.





“Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” için başvurular başladı

İnsanlığın varoluşundan bu yana kadınlar, toplumda pek çok ilham veren, güçlü roller üstlendi. Her ne kadar toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınların mücadelesini her dönemde zorlaştırmış olsa da; günümüzde kadınlar iş hayatından siyasete, eğitimden medyaya toplumun pek çok alanında yer almaya, seslerini duyurmaya ve görünürlüklerini güçlendirmeye devam ediyorlar. Artık başarılı kadın hikayelerinin pek çok örneği var; özellikle de girişimcilik sektöründe.



Kadınlar girişimcilik dünyasına isimlerini altın harflerle yazdırmaya ve pek çok farklı sektörde muhteşem izlere imza atmaya devam ettikçe, kadın girişimcilerin hikayelerini paylaşmalarına aracı olacak pek çok etkinlik ve yarışma düzenleniyor. Böylelikle hem kadınların girişimcilik konusunda daha aktif olmalarına hem de ilham verici hikayelerini diğer kadınlarla paylaşmalarına olanak sağlanıyor. Bu yarışmaların ilki ve en köklülerinden biri de Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması.

 “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması, kadın girişimcilerin çevrelerinde yarattığı farka ve faydaya da odaklanırken, girişimcilikteki başarısını Türkiye’ye duyuran kadınların başka kadınlara katkı sağlama konusundaki motivasyonlarını da artıyor. Kadın girişimcileri ve kooperatifleri, büyük bir heyecanla gerçekleşen jüri değerlendirmesi sonucu belirlediğimiz birincilerden biri olması için Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’na başvurmaya davet ediyoruz.” – Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sibel Kaya

Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER iş birliğiyle: Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması

Türkiye’de, kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten ilk özel banka olan Garanti BBVA, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan Ekonomist Dergisi ve Türkiye’de kadın girişimciliği ve liderliğini geliştirmeyi hedefleyen sivil toplum örgütü KAGİDER’in iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” bu yıl 18. kez düzenleniyor.

Yarışmada başvurular, Türkiye’nin Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi ve Türkiye’nin Kadın Kooperatifi olmak üzere 5 kategoride değerlendiriliyor.



Yarışmanın kazananları ise Şubat ayında yapılacak olan ödül töreni ile açıklanacak. “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” ödülünü alacak girişimci 250.000 TL, “Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi” ve “Türkiye’nin Kadın Kooperatifi” kategorilerinin birincileri ise 200 biner TL’lik ödülün sahibi olacak.

“Kadın girişimciliğinin sürdürülebilir kalkınmaya olan etkisini görmek ve bu başarıları ödüllendirmek bizim için büyük bir mutluluk. Kadın girişimcilerin ekonomiye kazandırdığı değer, ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyor. Yarışmaya katılacak tüm kadınlara başarılar diliyorum. Hep birlikte, kadınların gücünü daha da ileriye taşıyacağız.” – KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu

2025 yılının kadın girişimcisi siz olabilirsiniz

Hikayenizle tüm kadınlara ilham olmak ve başarılarınızı tüm Türkiye’ye duyurmak istiyorsanız; 15 Kadım 2024 tarihine kadar www.garantibbvakadingirisimci.com adresindeki formu doldurarak yarışmaya başvurabilirsiniz.

“Türkiye’de kadının ekosisteme katkısını daha da artırmayı, girişimci kadınları cesaretlendirmeyi amaçladığımız bu yarışma önemli bir aşama kaydetti. 17 yılda 45 bin başvuru olmamız, yıllar içinde kategori sayısının bir iken geçen yıl itibarıyla beşe çıkması çok kıymetli. Ekonomist dergisi, Garanti BBVA ve KAGİDER olarak kadın girişimcilerimizi yarışmamıza davet ediyoruz.” –Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz





İlgili Makale