Sonbaharda sanatsal etkinliklere katılarak hayal gücünüzü geliştirmek mi istiyorsunuz? Bu soruyu olumlu bir şekilde cevapladıysanız şu an doğru yerdesiniz. Bu yazımızda, İstanbul, Ankara ve İzmir’de farklı disiplinlerden sanatçıların çalışmalarını içeren sergileri sizler için kaleme aldık. Ekim ve Kasım aylarında aktif olan bu sergileri ziyaret ederek estetik ve düşünsel bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Oyknock Knock
Çağdaş sanat konusunda uzmanlaşmış görsel sanatçı Fırat Engin’in ‘’Oyknock Knock’’ isimli sergisi, 20 Eylül’de Galeri Siyah Beyaz’da başladı. 19 Ekim’e kadar sürecek olan bu sergi, tanıklık kavramını baz alarak bugünün dünyasına eleştirel bir gözle yaklaşıyor. Sanatçı, birey ve toplum arasındaki ilişkileri ekonomik ve kültürel sembollerle inceliyor. Bu sembollerin arasında hafızada yer etmiş bazı nesneler bulunuyor. Engin, metal, neon, floresan ve fotoğraf gibi malzemelerle çalışarak ziyaretçileri gerçeği sorgulamaya davet ediyor. Kapitalizmin etkisiyle değişen toplumsal yapılar ve geleneksel değerlerin dönüşüm süreci üzerine düşünmek istiyorsanız bu sergiyi ziyaret edebilirsiniz. Detaylı bilgi için tıklayın.
İstanbul’dan New York’a: Bir Fotoğrafçının Yolculuğu
Ünlü kişilerin fotoğraflarını çeken ve eserleriyle ödül kazanmış olan Pari Dukoviç’in ‘’İstanbul’dan New York’a: Bir Fotoğrafçının Yolculuğu’’ isimli sergisi Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu’nda sergileniyor. Fotoğrafçılığa 8 yaşında başlayan sanatçının sergisi, sanatçının İstanbul’da ve New York’ta çektiği şehir ve sokak fotoğraflarını içeriyor. Bu iki şehirdeki farklı duyguları kamerasıyla yakalayan sanatçı, hayatında önemli bir yere sahip bu iki metropolisi görsel bir şekilde sanatseverlere sunuyor. 65 tane eserden oluşan bu sergi, 23 Ekim’e kadar açık olacak. Pari Dukoviç hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayın.
Petter Halley – Kişisel Sergi
Geometrik resimleriyle tanınan Petter Halley’in İstanbul’daki ilk kişisel sergisi Sevil Dolmacı İstanbul’da sanatseverlerle buluşuyor. 13 Eylül’de kapılarını açmış olan bu sergi, sanatçının New York’taki atölyesinde ürettiği 15 tane eseri içeriyor. 26 Ekim’e kadar ziyaret edilebilir olan bu sergi, neo-kavramsalcılığı gözler önüne sererken ziyaretçileri geometri ve birbirine zıt renklerin göze çarpan uyumuyla mest ediyor. Detaylı bilgi için tıklayın.
Frida Kahlo’nun Günlükleri
İstanbul Kültür Yolu Festivali altında 28 Eylül’de Grand Pera’da ‘’Frida Kahlo’nun Günlükleri’’ isimli sergi başladı. 26 Ekim’de sonlanacak olan sergi, büyük acılar yaşayarak hayatını sürdürmüş olan ünlü ressam Kahlo’nun günlük yazılarını ve çizimlerini içeriyor. Bu eserler, sanatçının içsel dünyasını ve sanata olan tutkusunu gözler önüne seriyor. Detaylı bilgi için tıklayın.
Sinyaller
Atıf Akın’ın İstanbul’daki ilk kişisel sergisi ‘’Sinyaller’’, 6 Eylül’de Pilot Galeri’de yerini aldı. 26 Ekim’e kadar ziyaret edilebilir olan bu sergi, sanatçının son on yıldır radyasyon, mutasyon ve arkeoloji üzerine yürüttüğü çalışmaların bir meyvesi. Sanatçı, bu sergide çağdaş sanatı, bilimi ve politikayı bir araya getiriyor. Bu sergi, teknolojiyi hem bir konu hem de bir ifade aracı olarak ele alıyor. Eğer nükleer zaman, radyoaktif süreçler ve radyoaktif patlamalar üzerine bir düşünce alanı yaratmak istiyorsanız bu sergiyi kaçırmamalısınız. Detaylı bilgi için tıklayın.
Gökkuşağı 2024 Karma Resim
İzmir Sanat Galerisi’nde 24 Eylül’den beri sergilenen Gökkuşağı 2024 Karma Resim, akrilik, yağlı boya, sulu boya, pastel boya ve karışık teknikleri içeren özgün eserleri sanatseverlere sunuyor. 26 tane sanatçının katılımıyla ortaya çıkan bu sergi, 27 Ekim’e kadar sürecek. Farklı resim tekniklerine tanık olmak istiyorsanız bu sergiyi kaçırmamalısınız. Detaylı bilgi için tıklayın.
Pınar Yoldaş: Evrimsel Form
Ekavart Gallery, Pınar Yoldaş’ın ‘’Evrimsel Form’’ isimli üçüncü kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. 24 Eylül’de açılmış olan sergi, 31 Ekim’e kadar sanatseverlerle buluşmaya hazır. Bu sergide sanatçının biçim, kavram ve anlama karşı yaklaşma biçimini ele alıyor. Bu üç elementin evrimini dinamik ve uyumlu bir şekilde açıklayan sergi, temelde yaratıcılığı, mitolojiyi ve bilimi tek bir noktada topluyor. Sergide evrim kavramına feminist ve fütürist bir bakış açısıyla resim ve heykel gibi görsel eserler aracılığıyla odaklanılıyor. Detaylı bilgi için tıklayın.
Ve Kırmızı
Fevzi Karakoç’un ‘’Ve Kırmızı’’ isimli sergisi, Decollage Art Space’te 2 Ekim’de sanatseverlerle buluşmaya başladı. 3 Kasım’a kadar sürecek olan sergi, sanatçının kırmızı ağırlıklı eserlerini içeriyor. Bu eserler, sanatçının özgürlükçü yaklaşımını at motifleriyle gözler önüne seriyor. Anadolu kültürünün hissedildiği eserler, bu kültürü modern bir sanat diliyle somutlaştırıyor. Görsel sanatlar aracılığıyla felsefi derinliğe ulaşmak isteyenlere bu sergiyi öneriyoruz. Detaylı bilgi için tıklayın.
What Trees Whisper?
Anna Laudel İstanbul’daki bir diğer ilgi çekici sergi ise Ardan Özmenoğlu’nun ‘’What Trees Whisper?’’ isimli sergisi. 20 Eylül’de başlayıp 10 Kasım’da bitecek olan bu sergi, sanatçının cam üzerine renkli objelerle resmettiği ağaç figürlerini ön plana çıkıyor. Sanatçı, bu sergide ağaçların birbirleriyle kurduğu derin iletişimi vurgularken doğanın içsel bağlantılarını ve doğadaki boşlukları bizlere açıklıyor. Peter Wohlleben’in ‘’Ağaçların Gizli Yaşamı’’ isimli kitabından ilham alan bu sergi aracılığıyla doğayı yoğun bir şekilde inceleyerek ağaçların sosyal yapısını fark edebilirsiniz. Detaylı bilgi için tıklayın.
ANGELS FALL – Where From Where To
Lennart Brede’in ‘’ANGELS FALL – Where From Where To’’ isimli sergisi, Anna Laudel İstanbul’da 20 Eylül’de kapılarını açtı. 10 Kasım’a kadar devam edecek olan bu sergi, 212 Photography Festival kapsamında sanatseverlerle buluşuyor. Bu sergide fotoğraflar, heykeller, film enstalasyonları ve ses kolajları gibi farklı medyalar yer alıyor. Bu eserler, beden ve çevre arasındaki ilişkiye metaforik bir anlayışla odaklanıyor. Kök, kimlik ve çevre temalarının hakim olduğu sergi aracılığıyla kökenlere bağlılık, milliyetçilik ve doğayla etkileşim gibi konular yorumlanıyor. Detaylı bilgi için tıklayın.
Yeraltının Kapıları – Geçiş ve Yansıma ile Mekana Dokunma
1 Ağustos’ta açılmış ve 30 Kasım’a kadar devam edecek olan ‘’Yeraltının Kapıları – Geçiş ve Yansıma ile Mekana Dokunma’’ isimli sergi, Yerebatan Sarnıcı’nda sanatseverleri bekliyor. Bu sergi, Yerebatan Sarnıcı’nın büyüleyici yapısıyla birleşerek Vlastimil Beránek ve Jaroslav Prošek’in eserlerini içeriyor. Bu sergide sanatçıların kristal heykellerine yer veriliyor. Bu heykeller, Yerebatan Sarnıcı’ndaki su ve ışıkla ortaya çıkan dinamik yansıma alanlarına renk katıyorlar. Platon’un mağara alegorisinden ilham alan bu sergi, Medusa’nın hikayesiyle insan olmayı sorgulatıyor. Su ve sanatı birleştiren sergi, İstanbul’da düzenlenen en büyük uluslararası kristal heykel sergisi olarak ilgileri üzerine topluyor. Detaylı bilgi için tıklayın.
İlginizi çekebilir: Seçil İstanbul’da: Seçil’in, artık İstanbul Seyrantepe’de de bir stüdyosu varSeçil İstanbul’