X

Son yılların en iyi 10 yerli dram filmi

Dram filmleri, gerçek karakterleri ve gerçek olayları ele alan filmlerdir. Seyircinin duygularına hitap eden bu filmler genel olarak insanların en çok izlemek istediği filmlerin başında gelmektedir. Yabancı sinemada olduğu kadar Türk sinemasında da dram türünde çok fazla film yer aldığı için elbette bunlar arasında ayrım yapmak ve en iyilerini seçmek oldukça zor. Son 10 yılda seyirciler tarafından en çok beğenilen ve izlenen en iyi 10 yerli dram filmini merak ediyor ve gözünüzden kaçan filmleri izlemek istiyorsanız, sizler için hazırladığımız listeye aşağıda göz atabilirsiniz. 

1. Kış Uykusu (IMDb puanı: 8,1)

Listemizde ilk sırada 2014 yılında yayınlanan Kış Uykusu yer alıyor. Filmde eski bir aktör olan Aydın) Kapadokya’da bir otel işletmektedir. Aydın zamanını yerel bir gazete için köşe yazısı yazarak geçirmekte ve bir gün kendi kitabını çıkarmayı düşünmektedir. Aydın’ın kendinden genç olan eşi Nihal ve kız kardeşi Necla da otelde Aydın’la birlikte kalmaktadır. Olaylardan çok durumlara odaklanan bu filmde karakterler birbirlerinin zayıf yönlerini eleştirmekte ve üst sınıf olarak görülen insanlar ile alt sınıf görülenler arasında bir karşılaştırma yapılmaktadır. Karakterler arasındaki diyalogların ve ilişkilerin ön plana çıktığı bu filmin, Nuri Bilge Ceylan’ın en sevilen filmlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz.

2. Ayla (IMDb puanı: 8,4)

En beğenilen yerli dram filmlerinden bir diğeri 2017 yılında yayınlanan Ayla olarak karşımıza çıkıyor. 1950 yıllarındaki Kore Savaşı’yla ilgili olan bu filmde Süleyman Astsubay, savaş meydanında ebeveynlerini kaybetmiş olan küçük bir kız çocuğu ile karşılaşır. Süleyman Astsubay, korku içinde olan bu küçük kızı ordu üssüne götürerek kendi koruması altına alır. Küçük kızın dilini bilmediği için konuşamayan astsubay, kıza Ayla adını verir. Savaş sona ereceği vakit Ayla’yı arkasında bırakmaya dayanamayan astsubay, küçük kızı Kore’deki bir yetimhaneye bırakmak zorunda kalır. Gerçek hikayeden uyarlanan bu filmde duygusal anlar yaşayacak ve ikilinin ileride bir araya gelip gelemediğini merak edeceksiniz.

3. Kaybedenler Kulübü (IMDb puanı: 7,5)

Kaybedenler Kulübü, 2011 yılında yayınlanan ve en çok izlenen yerli komedi-dram türündeki filmlerden bir tanesi. Film aslında 1996-2001 yılında Kent FM’de yayınlanan bir radyo programı olan “Kaybedenler Kulübü”ne dayanıyor. Programın sunucuları olan Kaan ve Mete, yaptıkları radyo programında günlük hayatlarındaki sıkıntılardan bahsederken zamanla çok fazla ilgi çekmeye başlar. Gittikçe daha çok kişinin dinleyicisi haline gelen programın anlatıldığı filmde Kaan’ın aşk hayatından radyo programının RTÜK tarafından aldığı eleştiriler sonucu Kaan ve Mete’nin hayatlarında meydana gelen değişimlere kadar her şeye tanık olacaksınız.

4. İşe Yarar Bir Şey (IMDb puanı: 7,7)

İşe Yarar Bir Şey, 2017 yılında yayınlanan ve en çok sevilen yerli dram filmlerinden bir diğeri. Filmin başkahramanlarından olan Leyla, lise arkadaşlarıyla görüşmek üzere bir tren yolculuğuna çıkar. Bu yolculuk sırasında Canan ile karşılaşan Leyla, kendisini oldukça karmaşık bir durumun içerisinde bulur. Hemşire olan Canan’ın, hasta olan ve kendisinden bir çare bekleyen Yavuz’a iyilik yapması gerekmekte, ancak istenen bu iyilik Canan’ı ve Leyla’yı ahlaki olarak düşündürmektedir. İlginç bir hikayesi olan bu filmde bir yandan kendinizi bir ikilemin içerisinde bulacak bir yandan da üzüleceksiniz.

5. Kelebekler (IMDb puanı: 7,4)

2018 yılında yayınlanan ve en beğenilen yerli dram filmlerinden biri olan Kelebekler, annelerinin intihar etmesi üzerine farklı yerlerde yetişen üç kardeşin hikayesini anlatıyor. Birbirlerini tanımayan ve babaları hakkında bir bilgileri olmayan bu üç kardeş, babalarının cenazesini gömmek için Hasanlar Köyü’nde bir araya gelir. Birbirlerinden ayrı geçirdikleri 30 yılın ardından üç kardeş köyde bir arada kalarak hem birbirlerini tanımaya hem de babaları hakkında daha fazla şey öğrenmeye çalışırlar. Tabi bunu yaparken de aslında kendileri hakkında da çok şey öğrenmeye başlarlar.

6. Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu (IMDb puanı: 8,3)

Efsanevi halterci Naim Süleymanoğlu’nun başarılarını hepimiz biliyor olsak da Cep Herkülü lakaplı bu şampiyonun hayatı hakkında ne kadar şey biliyoruz? Bulgaristan doğumlu ve Türk asıllı halterci olan Naim Süleymanoğlu’nun dünya ve Avrupa şampiyonluklarının ardında aslında acıklı bir yaşam hikayesi bulunuyor. Naim’in başarılarının yanı sıra yaşadığı zorlukların anlatıldığı 2019 yapımı bu dram-biyografi türü filmde şampiyonumuzun verdiği mücadelelere tanık olacaksınız.

7. Babam (IMDb puanı: 7,2)

2017 yapımı olan Babam filminin başkahramanı Yusuf Tunalı, sardalya konserveleri yapan bir fabrikanın sahibidir. Yusuf, eşini kaybettikten sonra hayatın anlamını her zamankinden daha fazla sorgulamaya başlar ve oğlu Arif’in hayatındaki öneminin daha fazla farkına varır. Yusuf, oğlunu engelli olduğu için yıllarca kabul edememiştir. Yusuf’un bu farkındalığı kazanmasını sağlayan ise fabrikasında çalışan Feride’dir. Filmde Yusuf, Arif ve Feride’nin hayatlarının birbirine nasıl yakınlaştığına ve bu üç insanın birbirlerinin hayatlarını nasıl iyileştirdiğine tanık olacaksınız.

8. Bir Küçük Eylül Meselesi (IMDb puanı: 7,2)

2014 yılında yayınlanan Bir Küçük Eylül Meselesi’nde güzel, çekici ve neşeli bir genç kız olan Eylül’ün hikayesi konu alınıyor. Ani bir trafik kazasıyla kalbi birkaç dakikalığına duran Eylül uyandığında çevresindeki herkes onu işlerin yolunda olduğuna inandırır. Aslında Eylül hayatının son bir ayını, yani Eylül ayını hatırlayamaz. Çevresindekilere inanmayan Eylül, hayatında ne olup bittiğini öğrenmek için Bozcaada’ya gider. Burada genç bir adamla karşılaşır. Adam, Eylül’ün kendisine aşık olduğunu söylese de Eylül onu hatırlamaz. Peki, Eylül bu genç adama bir şans verecek midir ve ikilinin sonu ne olacaktır?

9. Bizim için Şampiyon (IMDb puanı: 8,2)

2018 yılında yayınlana bu film, gerçek bir yaşam hikayesine dayanıyor. Filmde Halis Karataş ve Begüm Atman’ın arasındaki aşk anlatılıyor. İkili, Türk yarış atı olan efsanevi Bold Pilot sayesinde bir araya gelmiştir. Begüm Atman’ın babası olan Özdemir Atman, Bold Pilot’ın sahibidir ve bu at, jokey Halis Karataş ile inanılmaz başarılara imza atmıştır. 1990’lı yılları anlatan bu filmde Bold Pilot’ın başarılarının yanı sıra elbette Begüm Atman ve Halis Karataş arasındaki büyük aşk ele alınıyor. Bu film ile hem 90’lı yılların Türkiye’sini hatırlayacak hem de o dönemlerde yaşanmış büyük aşk ile duygusal dakikalar yaşayacaksınız.

10. Dedemin İnsanları (IMDb puanı: 7,9)

Listemizde son olarak 2011 yapımı içinizi ısıtacak bir film olan Dedemin İnsanları’na yer verebiliriz. Bu filmde aslında yönetmen Çağan Irmak kendi çocukluğuna değiniyor. Filmde Girit göçmeni Mehmet Bey’in, 7 yaşındayken mübadele nedeniyle ayrılmak zorunda özlem duyduğu evine duyduğu özleme tanık oluyoruz. Dram türünde oldukça başarılı bir yapım olan filmde Mehmet Bey’in on yaşındaki torunu Ozan, dedesinin hikayesi ile mübadele sonucu göçmek zorunda kalan ailelerin ve tüm toplumun yaşadığı değişimi anlatıyor. Dedesi Girit’ten göçtüğü için arkadaşları tarafından alay edilen Ozan, daha o yaşta insanların kötü ithamlarıyla baş etmek zorunda kalır. Bir yandan Ozan’ın bir yandan da dedesi Mehmet Bey’in yaşadığı zorluklara tanık olacağınız bu filmde hem duygulanacak hem de sımsıcak bir aile ortamına dahil olacaksınız.

İyi seyirler dileriz…

İlginizi çekebilir: Gelmiş geçmiş en duygusal filmler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale