X

Son günlerde daha çok ”şükrediyorum, seviniyorum, gülüyorum.”

Şükrediyorum; 

Hareket edebildiğim ve sağlıklı olduğum için.

Başkalarının hayatlarına dokunabildiğim için.

Huzuru tekrar yakalayabildiğim için.

Seviniyorum;

Her geçen gün daha fazla kişiyi koşarken, bisiklete binerken gördüğüm için.

Birbirini hiç tanımadığı halde selamlaşan kişilere rastlayıp, insanlığın bir yerlerde hala yaşıyor olduğunu fark ettiğim için.

Bebeği bahane etmeyip, pusetle yol alanlarla, yaşını, kilosunu önemsemeyen kişilerle aynı parkuru paylaştığım için.

Keşfedecek daha pek çok şey olduğunu bildiğim ve asla geç kalmadığımı düşündüğüm için.

Sevdiğim, sevildiğim için.

Gülüyorum;

Bana ‘deli’ diye baktıkları anda, deli olmadığımı bildiğim için. (Belki de haklılar.  Koşarken bir yandan şarkı söylemek, bu yaşta bisiklet tepesinde dolaşmak delilikse; deliyim o zaman.)

Ve…

Gerçekten de insan ne isterse onu yaşıyormuş. Yeter ki istediğini bulacağı serüvene hazır olsun. Bazen yol acı verse de sonuca değiyor. O sonuç da gelinen son nokta değil aslında, aradığına ulaştıktan sonra da bambaşka bir yolculuk başlıyor; bu sefer sadece süreçten zevk alabileceğin…

Eğer işinizden, sevgilinizden, en başta da kendinizden mutsuzsanız, vardır bir yerlerde bir sorun. Belki de göz önünde ama görmezden gelinen. Hemen bugün onu görmeye başlamaya var mısınız?

Ben demiş olayım da:

İstanbul Maratonu’na ne kaldı ki şunun şurasında? Kasım dediğin geliverir hemencecik.

Eğer siz de hareketli olmaktan keyif alanlardansanız, iyilik peşinde yürüyüp/koşarak keyfinizi katlamaya ne dersiniz? Bu konuda size yol göstermeye hazırım: kivergu@gmail.com

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız. 

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg
İlgili Makale