X

Prenses Kate’in favori aktivitesi: Soğuk suda yüzmenin faydaları

Son yıllarda sık sık karşımıza çıkan, pek çok ünlü isim tarafından denenen, Uplifers ekibi olarak bizim de geçtiğimiz aylarda deneyimleme fırsatı bulduğumuz Wim Hof Metodu’na artık pek çoğumuz aşinayız. Ama yine de gelin kısaca hatırlayalım. Wim Hof Metodu “Buz Adam” olarak tanınan Hollandalı eğitmen Wim Hof tarafından geliştirilen bir nefes tekniği ve soğuk suya maruz kalarak zihni, bedeni güçlendirme yöntemi.

Bu yöntem, vücudu başta soğuk olmak üzere ekstrem koşullara karşı dayanıklı hale getirmeyi amaçlayan bir zindelik pratiği ve gün geçtikçe daha fazla insan tarafından benimsenmeye devam ediyor. Dilerseniz Wim Hof Metodu: Buz adam Wim Hof’un gençlik iksiri nefes pratiği yazımızdan bu yöntemin nasıl uygulandığını keşfedebilirsiniz. Çünkü şimdiki konumuz hepimizin yakından tanıdığı Galler Prensesi Kate’in çok sevdiği bir aktivite olan soğuk suda yüzme.

The Good, The Bad, and The Rugby podcastinde soğuk suda yüzme konusundaki derin ilgi ve sevgisini ifade eden Prenses Kate, “Genel olarak tüm sporları seviyorum. Kişisel olarak yüzme seviyorum, her nerede olursa olsun. Daha soğuk, daha iyidir. Karanlık ve yağmurlu olduğunda dışarı çıkıp soğuk su ararım.” diyerek soğuk suda yüzme tutkusunu paylaşmıştı. Bu açıklamadan sonra zaten popüler bir spora çoktan dönüşmüş olan soğuk suda yüzme, daha fazla ilgi görmeye başladı. Ve bu ilgi soğuk suda yüzmenin faydalarını yeniden gündeme getirdi.

Biz de Prenses Kate’in ilham verdiği bu yazımızda soğuk suda yüzmenin faydalarına değinmek istedik. Yaz bitiyor, sıcaklıklar düşüyor, denizler, havuzlar soğuyacak diye üzülenlere de farklı bir bakış açısı katabilir. İşte bütüncül sağlığa sonsuz fayda sağlayan soğuk suda yüzmenin etkileri:

Soğuk suda yüzmenin faydaları

Yüzmek, başlı başına bütüncül sağlığı destekleyen bir spor. Ancak soğuk su ile birleştiğinde çok daha geniş çapta ve güçlü olumlu etkiler yaratıyor. Soğuk suda yüzmenin fiziksel ve zihinsel faydaları arasında şunlar yer alıyor:

  • Daha iyi dolaşım sistemi: Soğuk suya girdiğinizde kan damarlarınız ısının korunması için büzülür, sudan çıktığınızda ise ısının yeniden kazanılması için genişler. Bu döngü, dolaşım sistemini tetikleyerek dolaşım sisteminin iyileşmesini sağlar.
  • Güçlü bağışıklık sistemi: Soğuk su, vücudunun strese olan dayanıklılığını artırarak hastalıklara karşı daha dirençli hale gelmesine yardımcı olur. Bu da bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar.
  • Uyumlanma gücü: Soğuk su, vücudunun ani sıcaklık değişimine tepki vermesine neden olduğu için, değişen koşullara adapte olmayı gerektirir, bu da vücudun savunma mekanizmasını harekete geçirerek uyumlanma gücünü artırır ve zorlu koşulara daha iyi ayak uydurmasını sağlar.
  • İyileşmiş cilt ve saç sağlığı: İyi bir dolaşım sistemi, saç ve cilt sağlığı ile doğrudan ilişkilidir. Soğuk suda yüzmek, kan akışını iyileştirerek daha sağlıklı bir cilde, dolayısıyla deri ve saç güzelliğine yardımcı olur.
  • Ağrıları hafifletme: Soğuk su, analjezik özelliklere sahiptir, yani doğal bir ağrı kesici etkisi görür. Kas ve kemik ağrılarını hafifleterek rahatlama sağlar, bu nedenle özellikle sporcuların antrenmanlardan sonra tercih ettikleri bir aktivitedir.
  • Kilo yönetimi: Soğuk suda yüzmek, vücudunu merkezindeki sıcaklığını korumak için fazladan enerji harcadığından kalori yakımını destekler. Zaman içerisinde bu durum, metabolizma sağlığının iyileşmesine ve kilo yönetimine katkıda bulunur.
  • Menopoz semptomlarını hafifletir: Menopoz, kadın bedeninin aşırı hormonal değişikliklere uğraması nedeniyle çeşitli rahatsız edici semptomlara neden olabilir. Soğuk suda yüzmek, sıcak basması, gece terlemesi, baş ağrısı gibi kadınların menopoz dönemlerindeki semptomlarını hafifletmeye yardımcı olur.
  • Stresi azaltma: Soğuk suda yüzmek, endorfin ve adrenalin hormonlarının salınmasını tetikler. Bu da ruh halinin yükselmesine, stresin, kaygının ve depresyonun belirtilerinin azalmasına yardımcı olur. Doğal bir mutluluk kaynağıdır.
  • Zihinsel dayanıklılığı artırma: Soğuk suda yüzmek, zihinsel dayanıklılığı artırır. Vücut, soğuk suyun ilk başta rahatsızlık verici olan etkilerine alıştıkça, zihin de bununla beraber dayanıklılık geliştirir.
  • İyileştirilmiş uyku kalitesi: Soğuk suyun sinir sistemi üzerindeki sakinleştirici etkisi ve stres azaltıcı hormonların salınımını artırması, daha derin ve daha dinlendirici bir uykuya zemin hazırlar.
  • Zihinsel berraklık: Soğuk suda yüzme deneyimi, adeta zihinsel bir aydınlatıcı görevi görür. Soğuk su şoku, zihinsel bir sıfırlama sağlayabilir, bu da insanların düşüncelerinde netlik ve odak kazanmalarına yardımcı olur.

Kısacası, soğuk suda yüzmek hem zihin sağlığı hem de beden sağlığı açısından pek çok olumlu etki ile doğrudan ilişkilidir. İlk başta cesaret isteyen bir aktivite gibi görünse de ciddi bir sağlık problemi olmayan ve doktorunun onay verdiği herkes, yavaş yavaş soğuk suda yüzmeyi alışkanlık haline getirerek vücudunu alıştırabilir ve bu benzersiz faydaları hayatına çekebilir.

Prenses Kate’in yeniden gündeme getirdiği bu aktivite, pek çok kişiye ilham olarak daha sağlıklı, daha mutlu bir yaşam için önemli bir işaret olabilir.

Soğuk su ile ilgili daha farklı bakış açıları kazanmak isterseniz şu yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

Kaynak: dailymail, hipandhealthy, yobabalounge

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale