X

Soğuk algınlığı belirtileri: Soğuk algınlığı nedir, nasıl tedavi edilir?

Soğuk algınlığı belirtileri ile grip ilk bakışta birbiriyle çok benzer görünebilir. Ama aslında ikisine de farklı virüsler neden olur ve semptomlarınız yavaş yavaş ikisi arasında bir ayrım yapmanızı sağlar. Bu iki benzer hastalığın bazı ortak belirtileri bulunuyor. Kişiler genellikle burun akıntısı veya tıkalı burun, hapşırma, vücut ağrıları, genel yorgunluk gibi ortak belirtiler yaşayabiliyorlar.

Soğuk algınlığı çok nadiren ek sağlık problemlerine neden olabiliyor. Grip ise sinüs ve kulak enfeksiyonlarına, hatta zatürreye yol açabilir. Soğuk algınlığı belirtilerinin gripten kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak için doktorunuza başvurmalısınız. Doktorunuz belirtilerinizin arkasındaki nedeni anlamaya yardımcı olabilecek bazı testler yapabilir. Eğer teşhisiniz soğuk algınlığı ise doktorunuz semptomlarınızı hafifletecek bir ilaç tedavisi uygulayabilir. Bazı durumlarda soğuk algınlığı semptomları ilaçsız da bol dinlenme, sağlıklı beslenme ve yeterli su tüketimi ile ortadan kaldırılabilir.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Soğuk algınlığı nedir?

Grip ile soğuk algınlığını birbirinden ayırmak için öncelikle hastalığı tanımlayalım. Soğuk algınlığı, burnunuzun ve boğazınızın (üst solunum yolu) viral bir enfeksiyon olarak biliniyor. Belirtileri rahatsızlık verici olsa da genellikle zararsız oalbiliyor. Farklı virüs türleri, soğuk algınlığına neden olabilir. Çoğu insan bir hafta veya 10 gün içinde soğuk algınlığından kurtulabilir. Yalnızca sigara içen kişilerde semptomlar daha uzun sürebilir.

Soğuk algınlığı belirtileri

Soğuk algınlığı belirtileri, birkaç gün içinde ortaya çıkabilir. Genellikle aniden ortaya çıkması ise çoğu zaman söz konusu değildir. Belirtiler kişiden kişiye değişebilse de sıklıkla şu şekildedir:

  • Burun akıntısı veya tıkanıklık
  • Boğaz ağrısı
  • Öksürük
  • Hafif vücut ağrıları veya hafif baş ağrısı
  • Hapşırma
  • Gözlerin sulanması
  • Düşük dereceli ateş
  • Halsizlik

Soğuk algınlığı neden olur?

Soğuk algınlığına birçok virüs türü neden olabilir. Ama bu hastalıktan yaygın olarak rinovirüsler sorumludur. Soğuk algınlığına neden olan herhangi bir virüs, vücudunuza ağzınızdan, gözünüzden veya burnunuzdan girebilir. Hasta biri öksürdüğünde, hapşırdığında veya konuştuğunda havaya yayılan damlacıklar yoluyla size bulaşabilir. Ayrıca hasta olan biriyle temas etmeniz; onunla ortak eşyalar kullanmanız da hastalığın yayılmasına neden olabilir.

Soğuk algınlığı ne kadar sürer?

Soğuk algınlığı, üst solunum yolundaki viral bir enfeksiyon olarak bilinir. Ortalama 7-10 gün arasında sürebilir. Genel sağlığınıza bağlı olarak semptomlarınız hafif ya da şiddetli olabilir. Örneğin, sigara içen veya astımı olan kişiler, bu semptomları daha uzun süre ve daha şiddetli yaşayabilirler. Eğer soğuk algınlığı şikayetiniz 10 gün içerisinde geçmezse mutlaka bir hekime başvurun. Geçmeyen belirtiler, grip veya boğaz ağrısı gibi daha ciddi rahatsızlıkları işaret edebilir.

Soğuk algınlığı için risk faktörleri

Soğuk algınlığı yaşama riskini artıran bazı faktörler vardır. Bu faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Mevsim geçişleri: Soğuk algınlığı yılın herhangi bir zamanında meydana gelebilir, ancak sonbahar ve kış aylarında görülme sıklığı daha fazla olabilir.
  • Yaş: 6 yaşın altındaki çocuklarda görülme olasılığı daha yüksek olabilir. Özellikle okul çağındaki çocukların, soğuk algınlığına yakalanması daha olasıdır.
  • Ortam koşulları: Bir uçak yolculuğu veya konser gibi kalabalık ortamlarda sık zaman geçiriyorsanız soğuk algınlığına neden olan rinovirüslerle karşılaşma olasılığınız daha yüksek olabilir.
  • Zayıf bağışıklık sistemi: Kronik bir hastalığınız varsa veya sık sık hastalanıyorsanız soğuk algınlığına yakalanma olasılığınız artabilir.
  • Sigara kullanmak: Sigara içenlerin soğuk algınlığı yaşama riski daha fazla olabilir.

Soğuk algınlığını ne iyi gelir?

Eğer soğuk algınlığı belirtileri yaşıyorsanız soğuk algınlığına ne iyi gelir, merak ediyor olabilirsiniz. Soğuk algınlığına evde çözüm arıyorsanız en yaygın uygulamalar arasında tuzlu suyla gargara yapmak, dinlenmek ve bol su tüketmek yer alır. Bazı araştırmalar, ıhlamur, ekinezya gibi bitki çaylarının da soğuk algınlığı semptomlarını azaltmada etkili olabileceğini gösteriyor. Elbette bunların hiçbiri soğuk algınlığını iyileştirmez veya tedavi etmez. Yalnızca semptomları daha az şiddetli hale getirebilirler.

Çoğumuz basit bir soğuk algınlığı yaşadığımızda reçetesiz satılan ilaçlara başvurabiliyoruz. Ancak bazı özel durumlarda bu tür ilaçların kullanılması tehlikeli olabilir. Yüksek tansiyonunuz varsa, herhangi bir soğuk algınlığı ilacı almadan önce mutlaka doktorunuzla konuşun. 

Soğuk algınlığı nasıl önlenir?

Soğuk algınlığı belirtileri ortaya çıkmadan evvel bu hastalığa karşı çeşitli önlemler alarak sağlığınızı koruyabilirsiniz. Soğuk algınlığı için tamamen önleyici bir aşı olmasa da virüslerin yayılmasını önlemek için çeşitli önlemler alabilirsiniz. Bunlardan ilki hijyen kuralları:

  • Ellerinizi sık sık yıkayın. Bunun için su ve sabun kullanın. Özellikle çocuklara el hijyenini doğru şekilde öğretin. Su ve sabun bulunmayan ortamlarda alkol bazlı el dezenfektanlarından yardım alabilirsiniz.
  • Aile bireylerinden biri hastalandığında mutfak, banyo tezgahı gibi sık dokunulan yüzeyleri özellikle dezenfekte edin. Çocukların oyuncuklarını düzenli olarak yıkayın.
  • Hapşırırken veya öksürürken ağzınızı bir kağıt mendil yardımıyla kapatın. Kullanılmış mendilleri hemen çöpe atın ve ardından ellerinizi dikkatlice yıkayın.
  • Diğer aile üyeleriyle veya başka kişilerle mutfak eşyalarınızı paylaşmayın. Özellikle çevrenizde hasta birisi varsa onun bardak, tabak gibi eşyalarını ayırın.
  • Soğuk algınlığı yaşayan kişilerle yakın temastan kaçının.
  • Sağlıklı ve dengeli beslenin, egzersiz yapın, yeterince uyuyun ve stresi yönetin. Tüm bunlar bağışıklık sistemi sağlığını destekler, bu da soğuk algınlığı gibi hastalıklara yakalanma olasılığınızı azaltır.

Soğuk algınlığı teşhisi

Soğuk algınlığı teşhisi, nadiren hastanede tedavi gerektirebilir. Soğuk algınlığı belirtileri hakkında bilgi sahibi olmanız, genellikle hastalığı anlamanız için ihtiyacınız olan şeylerden biridir. Elbette belirtiler bir hafta sonra kötüleşir veya geçmezse mutlaka doktorunuza başvurmanız gerekir.

Eğer soğuk algınlığı belirtileri yaşadığınızı düşünüyorsanız virüsün yaklaşık bir hafta ile 10 gün içerisinde geçmesini bekleyebilirsiniz. Yaşadığınız şey gripse de virüsün tamamen ortadan kalkması aynı süreyi alabilir. Semptomlarınız beşinci günden sonra kötüleşirse veya bir hafta içinde ortadan kalkmazsa nedeni başka bir sağlık problemi olabilir. Dolayısıyla yapabileceğiniz en iyi şey, semptomlar görülmeye başladıktan sonra en hızlı şekilde doktorunuza başvurmaktır.

Belirtilerinizin soğuk algınlığı veya grip sonucu olup olmadığını kesin olarak bilmenin tek yolu, doktorunuzun size yapacağı testlerdir. Soğuk algınlığı ve grip için semptomlar ve tedaviler çok benzer olduğu için teşhis, daha kolay iyileşmenize yardımcı olabilir.

Bonus: Bağışıklık sistemi sağlığını destekleyin!

Bağışıklık sisteminiz sizi hasta edebilecek virüs ve bakterilere karşı savunma mekanizmanızdır. Güçlü bir bağışıklık sistemi ile başta soğuk algınlığı olmak üzere birçok rahatsızlıktan korunabilirsiniz. Peki bağışıklık sistemi sağlığı nasıl güçlendirilir? Bir dizi sağlıklı yaşam alışkanlığı ile siz de daha güçlü bir bağışıklığa sahip olabilirsiniz. İşte bazı öneriler:

  • Sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durun.
  • Düzenli olarak egzersiz yapın.
  • İdeal kilonuzu koruyun.
  • Sağlıklı ve yeterli bir uyku düzeni benimseyin.
  • Stresi en aza indirin. Eğer mümkünse stres yönetimini öğrenin.
  • El ve ağız hijyenine gereken önemi verin.
  • Mevsim sebze ve meyveleri bakımından zengin beslenin. Bu tür besinler, içeriklerinde yer alan yararlı maddelerle bağışıklık sisteminizi destekler.
  • Probiyotikleri de beslenmenize dahil edin. Dost bakteriler olarak bilinen probiyotiklerin bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri olabileceğini düşünülüyor.
  • Sizi rahatlatacak, mutlu edecek aktivitelere de zaman ayırın. Zihinsel sağlığınızın fiziksel sağlığınızla yakından ilişkili olduğunu unutmayın.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

İlginizi çekebilir: Grip ve soğuk algınlığından doğal besinlerle korunun

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale