X

Sofranızdaki sağlık kaynağı: Tarçın

Tarçın, son dönemlerin en çok tüketilen baharatlarından. Hatta artık neredeyse pul biber, tuz gibi günlük hayatın ayrılmaz bir parçası olup damaklarda ve sofralarda yerini almaya başladı.

Tarçın, son dönemde pul biber ve tuz kadar sofralarımızda yer almaya başladı.

Peki bu kadar sık kullandığımız tarçının, tadından başka nelerini biliyoruz da bu kadar sık kullanmaya başladık? İnsan vücuduna alınan her türlü besin maddesinin artık mutlaka sorgulanması gerektiği hepimiz biliyoruz.

Tarçın kilo aldırır mı, kilo verdirir mi? Bizi hastalıklara karşı korur mu? Sahip olduğumuz hastalıkların çözümünde işe yarar mı? İşte bütün bu soruları yanıtlamak ve aklınızdaki soru işaretlerini yok etmek için size tarçın gerçeğini anlatmak istiyorum.

Tarçın, köken olarak Uzak Doğu’ya dayanır. Hatta Asya’da tarçını baharat olarak değil bitkisel ilaç olarak görüp, o şekilde kullanırlar. Günümüzde her köşe başında satılan tarçının gerçek olup olmadığını anlamak için fiyat etiketini inceleyebilirsiniz; çünkü Uzak doğu’dan gelen bu sihirli baharat ucuz olmamalı.

İlgili yazı: 6 muhteşem baharatla kışı sıcacık karşılayın

Tarçının faydaları

Eşsiz kokusu ve tadıyla tatlılara ve içeceklere lezzet katan bu kahverengi mucizenin bilinmeyen birçok faydasını sizlerle paylaşmak keyifli olacak. Diyabetten kansere birçok hastalığa dair araştırması olan tarçını gelin biraz da bilimsel bir şekilde inceleyelim:

Tarçının en temel mucizevi gücü şeker hastalığından geliyor. Yapılan birçok çalışma, tarçının insülin yapısına benzer çalıştığını gözler önüne seriyor. Özellikle tüm dünyada ve ülkemizde diyabet hastalığının görülme oranları artmışken, tarçın tüketimi sayesinde diyabetin önlenebileceği veya komplikasyonlarının azaltılabileceği öngörülüyor.

Doygunluk üzerine yapılan çalışmalarda ise, tarçın eklenen sütlaç mideyi daha geç terk ederken, tarçın eklenmeyen sütlaç ise, mideyi daha hızlı bir şekilde terk etmiştir. Bununda doygunluk ile arasında bir bağ oluşturduğu düşünülmüştür.

Tarçın üzerinde yapılan başka çalışmalarsa, tarçının antimikrobiyal olduğunu gözler önüne sermiştir. Titiz ev hanımlarının aldığı çubuk tarçını yıkamasına gerek yok; çünkü tarçın üzerinde mikrop barındırmamakta ve düzenli kullanımda vücudunuzdaki mikropların azalmasını sağlamaktadır.

Ülser gibi bakteri enfeksiyonu olan hastalıklarda tarçının koruyucu görev aldığı görülmüştür. Ne demiştik; tarçın bakterilere, mikroplara karşı savaşıyor. Hastalığa sebep olan enfeksiyon kaynağı bakterileri de, tarçın tüketerek engelleyebilirsiniz.

Günümüzde şişmanlık, hareketsizlik, sağlıksız yiyecek seçimi ve genetik sebeplerle görülen polikistik over sendromunda, insülin direnci önemli bir belirleyicidir. İnsülin direncinin kırılması sayesinde, hastalığın belirtilerinin azaldığı ortaya çıkmıştır. Yani her gün suyun içerisine atacağınız 1 çubuk tarçın sayesinde insülin direncini azaltabilir ve kadınsal bir hastalık olan PKOS sendromuyla savaşabilirsiniz. Ayrıca düzenli tarçın kullanan kişilerin, diyet programlarını değiştirmeseler bile kilo verdiklerini ortaya çıkarmıştır. Daha ne bekliyorsunuz, hadi suya ekleyin bakalım.

Tarçın aynı zamanda güçlü bir antioksidan kaynağıdır. Bu durum da, tarçının birçok hastalığın önlenmesinde görev aldığını gösteriyor, mesela kanser gibi. Yapılan araştırmalara göre, düzenli tarçın kullananların kansere yakalanma ihtimali %20 düşerken, kanser hastalarının diyetlerine tarçın eklenmesi, hastalığın seyrini değiştirmiştir.

Binbir derde deva dedikleri bu olsa gerek! Gün içerisinde 1 çay kaşığı kadar toz tarçın veya 1 çubuk tarçın tüketimi, tüm bu faydalarının gerçeğe dönüşmesinde etkili olacaktır.

Diyetisyen Sinem Akgün: Gaziantep doğumluyum. Beslenme kültürünün en yoğun olduğu o coğrafyadan dolayı mıdır bilemem ama 2009 yılında kendimi hiç bilmediğim bir dünyanın içinde, yani Hacettepe Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nde buldum. Besinlerin vücudumuzda oluşturduğu etkilerin bu kadar önemli olacağını hiç düşünmediğim için öğrendiğim her bilgiyi büyük bir heyecan ve merakla takip ettim. Bilimin yolundan hiç ayrılmadan ilerlediğim eğitim hayatında, lisans eğitiminin çok yeterli olmayacağını düşünerek yüksek lisans eğitimine başladım. Mezun olduğum 2013 yılından bugüne kadar hastaların yeme eğilimlerini, psikolojik durumlarını göz önüne alarak "Yasaksız" diyetin var olabileceğini benimle iletişim kuran herkese anlatmaya çalıştım. Gelişmeye çalışan insan, tatlı dilli diyetisyen, boğa kadını ve köpek Ceku'nun annesi olarak hayatıma devam etmekteyim.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale