dummy

Slow-motion multitasking: Zihinsel yavaşlama ve bilinçli çoklu görev yönetimi

Günümüzün telaşlı, bitmek bilmeyen koşturmacasında ve en büyük sorunlarımızdan birinin zaman sıkıntısı olduğu işlerimizin arasında ‘bir şeyleri yetiştirmek’ oldukça zor. Çünkü yapılacak onca şey varken zaman, enerji ve bilumum kaynak ve imkanlar yetersiz kalabiliyor… Haliyle aynı anda birden fazla iş halletmeye ve bu sayede enerjimizi, zamanımızı, kaynaklarımızı verimli kullanmaya, daha doğrusu ‘idare etmeye’ çalışabiliyoruz. Peki, gerçekten de düzgün bir şekilde idare edebiliyor muyuz? Doğrusu pek sayılmaz… Çünkü, uzman görüşleri de bilimsel araştırmalar da ‘multitasking’in yani aynı anda birden fazla iş yapmanın beyne zarar verdiği, dikkati, konsantrasyonu, odaklanma becerisini düşürdüğü görüşünde. Ancak, geleneksel multitasking yaklaşımının yanı sıra bir kavram daha var ki tüm bu zararları ortadan kaldırıyor görünüyor, o da; ‘slow-motion multitasking’. Yani ağır çekimli veya yavaş işleyen bir multitasking modeli. Gelin, bu yaklaşıma daha yakından bakalım.

dummydummy

Slow-motion multitasking nedir, nasıl fayda sağlar?

Ekonomi gazetecisi, yazar ve ünlü bir konuşmacı olan Tim Harford, çok sevilen A powerful way to unleash your natural creativityTim Harford, çok sevilen

Daha kontrollü bir çoklu görev yaklaşımı, derinlemesine düşünmemize, durumları farklı açılardan değerlendirebilmemize ve problemlere daha yaratıcı çözümler bulmamıza yardımcı olabilir. Bu da bizi hem iş hayatımızda hem de günlük yaşantımızda daha iyi bir yere taşıyabilir. Dahası, Tim Harford’un da savunuculuğunu yaptığı bu yaklaşım, sadece bireysel yaratıcılığı, iş bitiriciliği, derin düşünmeyi değil; aynı zamanda iş ortamlarındaki takım iş birliklerini ve projelerin daha etkin bir şekilde yönetilerek iyileştirilmesini de sağlayabilir.

Sürekli meşguliyet ve aciliyet kültürünün içerisinde yaşadığımızı düşünecek olursak tempomuzu biraz düşürdüğümüzde ve daha yavaş bir tempoda çalıştığımızda, daha etkili iletişim kurarak ortak hedefler konusunda daha başarılı adımlar atabiliriz.

Arşimet de slow-motion multitasking mi yapıyordu?

Ünlü gazeteci ve yazar Tim Harford, TED konuşmasında slow-motion multitaskingi açıklarken hepimizin aşina olduğu bir örnek veriyor: Arşimet’in ‘evreka’sı. Hikayeyi kısaca hatırlayacak olursak;

“Kral Hieron, kendisi için bir altın ustasına altından bir taç yaptırmıştır. Ancak kralın zihni, tacın saf altından yapılmış olup olmadığı konusunda kuşkularla doludur. Ve bu kuşkularını gidermesi için Arşimet’i görevlendirir; tacın altından olup olmadığını bulmasını ister. Arşimet, bu problemle günlerce uğraşır, üzerine çalışmalar yapar ancak sonuç alamaz. Bir gün banyo yaparken, tam da zihninin rahatladığı ve suyun yükselip alçalmasını izlediği bir anda; EUREKA! diye bağırır; Eureka veya evreka Yunanca ‘buldum’ anlamına gelmektedir. Arşimet, suyun kaldırma kuvvetini bulmuştur ve bu sayede normal bir su tası ile saf altından yapılan bir tacın suyun üzerinde farklı şekilde tepki vereceğini fark etmiştir.”

“Eğer banyo yaparken bir problemi çözmek çoklu bir görev (multitasking) değilse, başka nedir bilmiyorum.” diyor Tim Harford ve bunun slow-motion multitaskinge güzel bir örnek olduğunu anlatıyor. Diğer yandan, bir şeyi iyi yapmayı öğrenmenin, başka bir şeyi de iyi yapmaya yardımcı olabileceğini anlatıyor ve bunu çapraz eğitimle açıklayarak beynimizin çapraz eğitime açık olduğunu belirtiyor. Peki, ne demek çapraz eğitim? Aslında isminden de anlaşılacağı gibi bir konuda eğitim alırken, bilgilenirken, başka bir alanda da çalışmalar yapabilmek anlamına geliyor.

Tıp okuyan üniversite öğrencileri ile yapılan bir araştırmada, öğrenciler iki gruba ayrılıyor ve bir grup öğrenci tıp okurken aynı zamanda da sanat eğitimi alarak sanat eserlerini yorumlamayı, değerlendirmeyi öğreniyor. Diğer öğrenciler ise ekstra bir eğitim almıyor. Ve bir süre sonra sanat eğitimi alan tıp öğrencilerinin, sanat eğitimi almayan tıp öğrencilerine göre göz hastalıklarını, fotoğrafları inceleyerek tespit etme gibi görevleri daha iyi gerçekleştirdikleri bulunuyor. “Eğer yaptığımız şeyleri daha iyi yapmak istiyorsak belki de başka şeyleri de yapmaya zaman ayırmamız gerekiyor.” diyor T. Harford ve ister benzer ister tamamen farklı olan iki şeyle uğraşabileceğimizi, önemli olanın bunu daha yavaş bir tempoda, sakince ve acele etmeden yapmak gerektiği olduğunu söylüyor. Dilerseniz Birden fazla alanda uzmanlaşmak için ipuçları yazımızdan da bu konuda ilham alabilirsiniz.

Sonuç olarak yaratıcılığınızı artırmak, zamanı daha etkili bir şekilde yönetmek ve çoklu iş ve görevleriniz arasında daha başarılı geçişler yapmak istiyorsanız, tüm bunları yaparken halihazırda üzerinde çalıştığınız işlerde de daha iyi sonuçlar elde etmek istiyorsanız, temponuzu düşürerek bunu başarabilirsiniz.

İlham verici bu TED konuşmasının tamamını izlemek ve Tim Harford’ın konu ile ilgili farklı örneklerini de dinlemek isterseniz konuşmanın linkini yukarıda bulabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Zaman yönetimi: Başarıya ulaşmak için zamanınızı etkili kullanın

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp