X

Sizin için hangi antrenman uygun?

Antrenman yapmak ve planlamak bir mesele, diğer mesele ise ne yaptığını bilmek ve daha da önemlisi kimi dinleyeceğini bilmek. Hepsi çok karışık geliyor ilk bakışta ve ilerledikçe netlik kazanıyor.

Üç yıl öncesine kadar haftada yedi gün antrenman yapıp aralıksız kardiyo ile yaşantımı sürdürüyordum. Hem protein takviyesi alıyordum, çünkü öyle önerilmişti, hem de beslenmemde yediğim çikolataya, çiğ kuruyemişlere kadar sorgulanıyordum. En önemlisi bulky dediğimiz görüntüden kaçmak istiyordum ve sonunda bir fitness model gibi kaslandım ve bu benim amacım dahi değildi. Eğitmenler “Sektörde yaptığın fitness’a saygı duyulmasını istiyorsan yarışmalara katılman gerekiyor” diyerek beni yönlendirmeye çalışıyor, beslenme pratiğimde ve vücut yağ oranımda nerede standardı yakalayacağım konusunda önerilerde bulunuyorlardı. Tüm bunlar yanlıştı çünkü kendi doğruları ile benim hedeflerim farklıydı. Bu sebeple size ilk önerim hedefinizin ne olduğunu belirlemek. Mesela zayıflamak, kilo almak, kas oranını artırmak, fit kalmak, mobilite kazanmak, enerji harcamak, eğlenmek ya da sosyalleşmek…

Benim hedefim ise şuydu: Uzun kemik yapısına sahip bir kişiyim, kas oranımı da bu yapıyı bozmadan korumak istiyorum. Fitness başlangıç hikayem buydu fakat tüm yönlendirmeler aksi taraftaydı. Bunu, araştırmaya başlayınca ve yurt dışından dostluk kurduğum, sorularımı yanıtlayan eğitmenlerle öğrendim. Yavaş yavaş antrenman düzenimi değiştirdim, beslenmemi Akdeniz beslenmesine geri döndürdüm ve protein tozunu hayatımdan çıkardım. Split antrenman (vücudun alt ve üst ekstremite olarak ayrılması ile oluşturulan bir antrenman sistemi) ve izole (belli bir kas grubu üzerine yoğunlaşarak yapılan bir antreman sistemi) için uygun olmadığımı da anladım ve kardiyo döngüsüne hapsolduğumu, gereğinden fazla protein tükettiğimi de anladım ve çok sevdiğim bitter çikolatamı hep yedim ve yemeye devam ediyorum. Ve beslenmede normal gibi gösterilen “cheat day” kavramına tamamen karşıyım, yemekleri böyle tanımlamaya gerek yok, yemek sadece yemektir ve bazı yemekler daha sağlıklıdır. Bunu genel sağlık çerçevesinde yazıyorum, beslenme problemleri yaşanıyorsa ve psikolojik bir zemini de varsa bu her zaman diyetetik ve bazen psikoloji alanlarının konusudur.

Size kas kazanmak için yapılması gerekenlerin benim tecrübemde aktardığım akışta olduğunu söyleyen birçok eğitmenle karşılaşacaksınız, ne yazık ki bu herkes için doğru değil. Bu, bodybuilder dediğimiz ekolün izleri, eğer bu yönde bir adım atacaksanız elbette… İstediğiniz bu değilse istemediğiniz ve zorlandığınız bir yolculuğa başlamış olabilirsiniz. Bu sebeple ne istediğinizden ve yaptığınız antrenmanın size hizmet edip etmediğinden emin olmanız gerekiyor. Burada önerim ise eğitmeninizle amacınızı net olarak konuşmanız, hemfikir olmanız.

Sağlıklı fit bir vücut için IF (Intermitent Fasting), Ketojenik Beslenme, split ve izole antrenman düzeni, protein tozu takviyesi, yoğun kardiyo tek planlama değil, belki popüler olan. Fitness ve kardiyo evet gerekiyor ve fakat sizin ihtiyaçlarınız neyse o yönde düzenlenmesi önemli, ihtiyaca göre planlanmalı. Beslenme kişiye özeldir, doğru ve sağlıklı adımlara kişi karar vermelidir, neyi fazla tüketiyor, neyi az tüketiyor, geçmiş antrenman rutini, sağlıklı yaşam düzeni ne zaman kırılıyor, düşünme biçimi nasıl, kendisine kullandığı sözler nasıl, sorumluluk alıyor mu, kendine inanıyor mu, denemeye devam ediyor mu, birçok konu ve soru-cevap hep beraber sizi tanımlıyor. Bu sebeple popüler sağlık kültüründen ve sağlıktan hem modern tıp, hem güncel fitness, hem popüler diyetler, hem detoks programları, hem dayatılan güzellik gibi konulardan biraz uzak durmanızı, sosyal medyada tüketmemenizi ve doğru profesyonel kişi ile temas kurmanızı önemsiyorum. Ve en önemlisi hareket etmek ile antrenman farklı konulardır. Gün içinde hareketli olmak her zaman ilk başlangıç noktanız olabilir. Yeni bir antrenman düzeni ve sağlıklı alışkanlıklar edinme aşamasında ve kendinizi bulma yolculuğundaysanız size önerim günlük kısa yürüyüşlerle hareket etmeye başlamanız.

Hareket ediyor musunuz?

Sevgiler…

Deniz Özalp: Merhaba, Ben Deniz Özalp. Berlin doğumluyum, ilk anadilim Almanca. Hayatıma Almanya'da başladım, daha sonra Adana'ya dönüş ve eğitim hayatına devam ettiğim Adana Koleji ve takibinde İstanbul Bilgi Üniversitesi ve biraz sonra ekleyeceğim eğitimlerimle bir çok disiplini çalıştığım bir iş hayatım var. Bilgi Üniversitesinde iki anadal çalıştım: İşletme ve Reklamcılık. İkisinden de derece ile mezun oldum. Mezuniyetimi takiben staj için Londra'ya gittim ve iki yıla yakın bir çalışma hayatım oldum. İlk iş hayatıma Londra'da başladım. Madison Avenue olmasa da, ajans girişi burada yaptım; mükemmelliyetçi çalışma ortamının ve her yazılanın bir sözleşme olabileceğini, dili doğru kullanmayı İngiliz Kültürü ile öğrendim. İstanbul'a dönüşüm ile sırasıyla 3 global ajansta çalıştım. Bu çalışmalarım sürerken spor hayatım ve yazın hayatım devam ediyordu. Yamaç paraşütü, dağcılık, rüzgar sörfü, tırmanış, cycling, pilates, fitness gibi bir çok spor alanında eğitim aldım ve eğitmenlik yaptım. Sağlık Ajansı iş tecrübemle beraber Wellness alanına hem kurumsal hem de bireysel olarak giriş yapmaya ve bu alanda kendimi geliştirmeye başladım. Son yaklaşık dört yıldır Wellness alanında çalışmalarımı sürdürüyorum ve öğrenmeye devam ediyorum. Integrative Nutrition, 'Sağlık Koçu' sertifikamı, Leiden Üniversitesinden 'Mindfulness' eğitimimi, Stanford Üniversitesinden 'Food and Health' eğitimimi, Yale Universitesinden 'The Science of Welbeing' dersini, Team ICG'den 'Indoor Cycling Trainer' sertifikasını, Michael King Pilates'ten sırasıyla 'Mat Stage 1 Trainer', 'Mat Stage 2 Trainer', 'Reformer Pilates Trainer' sertifkalarını ve 'Master Group Class Workshop' katılım sertifikasını aldım.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale