Kendinizle kaldığınız zamanlarda şu sorulardan biri hiç aklınızdan geçti mi?
- Hayatımın anlamı nedir?
- Mesele sadece daha uzun yaşamak mı, yoksa daha yüksek bir amaç mı aramalıyım?
- Neden bazı insanlar ne istediğini bilirken ve yaşam tutkuları varken diğerleri kafa karışıklığıyla güçsüzleşiyor?
Kabaca “Hep meşgul kalarak mutlu olma” olarak çevrilen bu Japonca kavram logoterapiye benzese de onun bir adım ötesindedir. Okinawalıların olağandışı uzun ömürlerini ikigai açıklayabilir. Uzun ve huzurlu yaşamlarını; sağlıklı beslenmeye, düzenli hafif egzersize, basit yaşam biçimlerine, yeşil çaya ve astropikal iklime (yani Hawaii havası gibi) ve de en önemlisi ikigaiye borçlu olduklarını söylüyorlar.
Peki ne diyor bu ikigai?
Japonya’nın kuzey ucundaki Okinawa sakinlerine mutluluk sırları sorulduğunda verdikleri cevaplardan biri; kendilerini bir topluluğun parçası gibi hissetmeleri. Erken yaşlarından itibaren ekip çalışması sistemini uyguluyor olmaları bunu kısmen açıklıyor. Onlara göre arkadaşlıkları beslemek, hafif yemek yemek, yeterince ve düzenli dinlenmek ve orta derecede egzersiz yapmak, sağlıklı olma denkleminin gereken parçalarıdır ama asırlık insanların yaşam sevinçlerinin özünde doğumgünlerini ve her yeni günü kutlamaya devam etmelerini sağlayan ikigaileri vardır. Uzakdoğu’daki inanışa göre her insan bu yaşamda kendi ikaigaisini bulma yolculuğunda deneyimler yaşar. Bu inanışa göre ikigaisini keşfedebilen kişiler yaşamları boyunca uzun ve mutlu bir hayat sürerler.
Peki bazı insanlar ikigaisini bulurken diğerlerinin hala arama ve bulamama sebeleri ne olabilir?
İkigaimiz içimizdeki derinliklerde saklıdır. Onu bulmak sabırlı ve cesaretli bir arayış gerektirir. Net bir şekilde belirlen ikigai hayatınıza tatmin, mutluluk ve anlam getirir. Düşünsenize bir sabah şu şekilde uyandığınızı; kendinizden emin, tatmin ve mutlu bir şekilde heyecanla güne başlıyorsunuz. Uyku dışında geçirdiğiniz her saniye sizin için yaşamda derin bir anlam ve vizyon içeriyor. Dinlerken bile insana ne kadar iyi geliyor değil mi? Birçokları için hayal gibi görünen şey aslında zannettiğiniz kadar uzaklarda değil… Cem Yılmaz diyor ya hani; “Mutluluk İçimizde.” Tam da o şekilde, sizi yaşamınız boyu mutlu edecek ikigainizin tüm bilinmeyenli formülleri içinizde. Ortaya çıkmak için cesaretinize ve ana odaklanmanıza ihtiyacı var sadece o kadar.
Peki bunun için ne yapalım diyorsanız;
Konfor alanında sizi tutan her ne varsa derhal ve hızlı bir şekilde oradan kaçın. Çünkü rahat hissettiğiniz alanda kalmayı zamansız bir şekilde sürdürmek zihne tam da şu komutu veriyor: “Gelişimimi tamamladım, yeni ve olası deneyimlere kendimi kapatıyorum ve artık elde ne varsa hayatta kalmak için içten içe kendi kendimi onlarla eritiyorum ve çaresizim.”
Böyle söyleyince biraz ağır geliyor olabilir lakin gelişim tam da sizin rahatsızlık ve acı duyduğunuz yerden başlıyor. Zihninizi ve bedeninizi konfor alanının dışına çıkardığınızda ilk başta zorlanabilirsiniz. Bu çok normal ve beklenen bir tepkidir. İlk adımı attıktan sonra, uygulamada tekrarı artırarak zaman içinde ustalaşmaya başladığınızı göreceksiniz. İlk başta size zor gelen şeylerin zaman içinde kolaylaştığını görmek içinizdeki mevcut potansiyeli harekete geçirerek kendi ikigainizi bulma yolculuğunda sizi cesaretlendirecektir. Özünde burada fark ettiğiniz ve hatırladığınız şey, öz benliğinizin aslında ne kadar güçlü ve saygıdeğer olduğudur.
Hepimiz eşsiz ve biricik varlıklarız… Her birimizin yaşamdaki vizyonu da misyonu da bambaşka. Japonların uzun ve mutlu yaşamalarının altında yatan sır, ikigailerini küçük yaşlardan beri bulmak için hareket, çaba ve merak halinde kalmaları… Şimdi içinde seni bekleyen ikigaine şunu söyleyebilseydin; “Seninle bir araya gelmek için beni engelleyen her ne varsa bunların hepsini yıkıp yaratımını iptal ediyorum.” Arkasından cevabın gelmesi için kendine de ikigaine de biraz zaman ver… Ve bu sessizliğin arkasından gelecek olan mesajları görebilmek için neye ihtiyacın var, şefkatle ve nezaketle buna bakmayı deneyebilir misin?
Sana ve içindeki ikigaine sevgilerimle…
İlginizi çekebilir: Yeni bir yaşam stili edinmeye var mısınız: Kendiliğindenlik