Sözlük anlamı “Ahlakın övdüğü, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk gibi niteliklerin genel adı, fazilet” olan erdem kavramı, tarih boyunca insanlık tarafından kabul görmüş tüm dini inançların ve spiritüel felsefelerin temelini oluşturmuştur. Sınırları son derece geniş olan İnsan aklının, diğer canlılarla ve evrenle uyum içinde ve kötücül duygulardan izole şekilde hareket etmesini sağlayan bu nitelikler, kişisel boyutuyla ele alındığında son yılların popüler konusu “kişisel gelişim”in de çıkış noktasıdır.
Peki kusursuz bir makine gibi çalışan aklımızı sadece iyiliğe ve pozitif duygulara yönelterek, coşkun bir ırmak gibi çağlayan irademizi kontrol altına alabilmek sahiden mümkün mü? İşte özellikle doğu felsefesinde geniş bir yere sahip olan erdem kavramı, tam da bu amaca hizmet ediyor.
Kültürlere göre erdem kavramı
Erdem kavramının kesin ve net bir tanımı olmasa da, toplumsal / evrensel ahlak yasalarıyla, kişinin ruhsal ve zihinsel anlamda yakaladığı bütünlüğün ideal dengesi olduğunu söylemek mümkündür. Coğrafyadan coğrafyaya ve kültürden kültüre önemli farklılıklar gösterebilen erdem kavramı Friedrich Nietzsche tarafından: “Erdem, insanın insan üstüne ulaşmak için harcadığı çabadır” şeklinde tanımlanırken Hegel, erdemin varlığın bilinci olduğunu belirtiyor.
Örneğin özellikle Güneydoğu Asya’da geniş bir coğrafyada hüküm süren Hinduizm inancına göre temel erdemler şu şekilde sıralanır:
- Yalan söylememek, yalan yere yemin etmemek, dedikodu yapmamak, iftira etmemeyi içeren “doğru söz prensibi”
- Hırsızlık yapmamak, içki içmemek, uyuşturucu madde kullanmamak, canlı öldürmemek, varlıklara zarar vermeme konularını kapsayan “doğru iş prensibi”
- Geçimini sağlarken doğruluktan ayrılmamak, kendine yetecek kadar kazanç elde edip, başkalarının da kazanmasını istemeyi içeren “doğru geçim prensibi”
- Ölçülü konuşmak, her aklına geleni söylememek, düşüncesini bir noktada toplayıp, kötü sözden ölçülü konuşmakla uzak durmak “doğru düşünme prensibi”
- Evrenin ve varlıkların gerçek niteliklerini kavramak “doğru anlama prensibi”
- Yapılan her davranış ve söylenen her sözün farkında olmak, iyi düşünüp doğru kararlar vermek “doğru yargı prensibi”
- Zihni, arzu ve isteklerden, kötülük ve zulüm gibi düşüncelerden arındırmak “doğru düşünme prensibi”
- Başarılamayacak ya da sonunda pişman olunacak işleri yapmaya kalkışmamak, niyetini temiz tutmak “doğru niyet prensibi”
Antik Yunan’da ise erdem, cesaret, akıl, bilgi, doğruluk ve iyilikle ölçülmekte idi. Yani kültürel olarak farklılıklar göze çarpsa da, erdemli bir birey olabilmek için her şeyden önce akıl – irade ve iyi niyet dengesini kurma gerekliliği tüm felsefelerin kesiştiği ortak nokta olarak kabul edilebilir.
Daha erdemli bir birey olmak için yapılması gereken 10 şey
Sorgulamaktan vazgeçmeyin
Akıl en değerli hazinenizdir. Size dayatılan şeyleri sorgusuz sualsiz kabul etmek yerine, aklınızın ve mantığınızın süzgecinden geçirin.
Cesur olun
Hayata sadece bir defa gelme hakkınızın olduğunu daima aklınızın bir köşesinde tutarak, ve elbette akıl ve deneyimlerinizin ışığında vereceğiniz kararlarda cesur olun. Akıl ve bilgi ile bir araya gelmiş cesaret güç demektir.
Adaletli davranın
Her konuda adaletli davranın ve insanları davranışlarıyla yargılarken objektif olmaya çalışın. Çünkü adalet bir gün herkese lazım olabilir.
Herkese karşı dürüst ve şeffaf olun
Tüm etik ve dini felsefelerin ilk maddelerinden biridir doğruluk. Dürüst olmak son derece önemlidir çünkü söylediğiniz küçük bir yalan ya da sakladığınız bir gerçek, bir başka insanın yaşamını tümden değiştirebilir. Bu gerçeği asla aklınızdan çıkarmayın.
Kazandığınız paranın hakkını verin
Yaptığınız iş, icra ettiğiniz meslek ne olursa olsun; yapabileceğinizin en iyisini yapmak için çabalayın. İşinizden kazandığınız parayı son kuruşuna kadar hak etmek size verdiğiniz emeğin kutsallığını hatırlatacaktır.
Yardıma ihtiyaç duyanlara yardım etmeye çalışın
Elinizden geldiği ölçüde, yardıma ihtiyacı olanlara yardımcı olmaya çalışın. Bunu bir sivil toplum kuruluşunda çalışarak da, evinizin önüne bir kap mama ve su koyarak da yapabilirsiniz. Önemli olan zor durumda olan birinin hayatına dokunabilmek.
Doğaya ve diğer canlılara karşı duyarlı olun
Ağaçlara, ormanlara, denize, toprağa, ırmaklara, göllere ve tüm hayvanlara şefkatle yaklaşın ve doğanın iyileştirici gücünü hafife almayın. Böyle davranmak, iç huzura giden yolda önemli bir adım olacaktır.
Hiçbir şeyi israf etmeyin
Elinizdeki her şeyin kıymetini bilin ve sakın israf etmeyin. Bunun yerine tüketebileceğiniz kadar satın almak ya da elinizde fazla olan şeyleri başkalarıyla paylaşmak ruhen aydınlanmanıza yardımcı olacaktır.
Hırsınızı ve öfkenizi kontrol etmeyi öğrenin
Hırs ve öfke aklın en büyük düşmanlarıdır. Bu yüzden canınızı sıkan durumlarda öfkenize sarılmak yerine durun ve bir nefes alın. Makul tepkiler vereceğinize inandığınız ana kadar sessiz kalın. Bu tavrınız en zor insanları bile etkileyecektir.
Tüm canlılara sevgi ve güvenle yaklaşın
Tüm canlılar dünyaya saf ve günahsız olarak gelirler. Ancak toplumsal kötülükler bu insanları karanlık tarafa doğru çeker. Siz, insanların özünde iyi olduklarını hiç unutmadan onlara sevgi ve iyilikle yaklaşın. Karşılığını almanız son derece olası.
Kaynaklar:
plato.stanford.edu
www.sau.edu
www.psychologytoday.com
productiveflourishing.com
İlginizi çekebilecek diğer içerikler: