X

Siz en son ne zaman “özünüze” merhamet gösterdiniz?

Birçoğumuz için oldukça kolaydır; başkası bir hata yapar veya bizim tasdik etmediğimiz bir durumu tercih eder. Bunun sonucunu onun özgür iradesi, onun hayatı veya onun hayatının bir parçası diyerek kabulleniriz. Katı kurallarımız olan noktalar da olabilir, örneğin bir ilişkide dürüst olmak bizim için olmazsa olmazdır. Fakat sevgilimiz bizimle paylaşmadan hayata geçirdiği bir planını veya iş değişikliğini sürecin sonunda gelip anlattığında affediveririz, bizim için “kabul verilemeyecek” bir durum oluşmamıştır.

Peki ya kendimizi düşündüğümüzde, kendimiz için aynı sonuca ulaşmamız sizce bu kadar kolay gerçekleşebilmekte midir? Örneğin en basit bir hatamızda bile “ne kadar aptalsın” deriz kendi kendimize. Sonra çok daha ciddileri vardır bu “kendi kendimize” uygun gördüklerimizin; “her zaman hata yapıyorsun” vardır, “bu işte bir türlü başarılı olamıyorsun, her zaman şişmansın, kendimle hiç mutlu değilim” vardır ve hatta “tüm diğerleri muhteşem ben asla onlar kadar muhteşem olamayacağım” gibi ileri derecede kıyaslamalarımız da vardır… Burada sadece birkaç örnek ile açıkladığımız bu cümlelere baktığımızda tek bir ortak yön görmekteyiz; “merhametsizliğimiz”…

İşte bugün bu yazımda sizlerle muhteşem bir “öz-merhamet” yolculuğuna çıkalım istiyorum. Her nasıl hayatımızdaki diğer insanlara ve olaylara merhamet göstermekten çekinmiyorsak, aynı güzel merhameti sürekli sakınmakta olduğumuz kendimize gösterelim; yani “hata, değiştirilemez pişmanlıklar, değersizlik” ve “hak etmemek” inançlarımıza yeniden birlikte bakalım. Tabii ki örneklerle devam edeceğiz, şimdi siz şöyle düşünüyor olabilirsiniz, “Pınar ben her zaman kendime merhamet ediyorum”… Tabii burada söylemek bu derece kolay, peki bir iş görüşmesi sonucu “kabul alamadığınızda, sizi değil de X kişisini seçtik” dediklerinde kendinize “ben başarısızım” demekten geri durabiliyor musunuz? Veya tam tersine bunun “imkansız” bir şey olduğunu düşünüp egonuzun titreşimine geçip “beni nasıl kabul etmezler” diyerek, “ben yetersizim” mesajlarıyla kendinize son derece merhametsizce mi davranıyorsunuz?

Hemen devam edelim, peki ilişkilerde, aldatıldığınız bir evliliğin ertesinde, yani “başkası” sizin yerinize tercih edildiğinde, daha güzel, daha enerjik veya daha çekici bulunduğunda, “ben güzel değilim, ben yetersizim” veya “ben güzel bir ilişkiyi hak etmiyorum” düşünceleri mi dönüyor dünyanızda? Kendinize hangi sözlerle hitap ediyorsunuz örneğin “aldatılmış kadın, evde kalmış kız” veya “istenmeyen kişi”…. Ne yazık ki bunların hepsi burada yazıldığı kadar doğrudur, evet bu “merhametsiz” kelimeleri kendimiz için kullanan yine bizleriz. Ve aynı durum bir başkasının başına geldiğinde “hayat” diyebilirken, yani hayatın akışıdır, yeni bir ilişkin olur, yeniden güzel bir evliliğin olur diyebilirken, konu kendimiz olduğumuzda kendimize merhametimiz ne yazık ki yoktur…

İşte “öz-merhamet” kavramı burada devreye girer, yani kendimizi ve hayatı olduğu gibi kabul edebilme yeteneğimiz, her ne olursa olsun bunun muhteşem yaradılışımızdan gelen muhteşemliğimizi asla değiştirmediği bilincimiz ve en önemlisi hayatımızı da yaşadığımız her olayın “iyi” veya “kötü” değil bizi geliştiren “deneyimler” olduğunu kabul edebilmek bu hayattaki en önemli yeteneklerimizden biridir.

Sevgili David Hamilton eseri Kendini Nasıl Sevmeli? ile bakın öz-merhamet kavramını nasıl açıklıyor:

“…Gerçek şu ki, kelimeler incitir. Hepimiz bunu biliriz. Birileri bize kötü şeyler söylediğinde değil, kendimize kötü şeyler söylediğimizde inciniriz. Ve sorun şu ki ikincisini çok fazla yaparız. Aşağıdakiler size tanıdık geliyor mu?

  • “Çok aptalım!”
  • “Bunu söylediğime/yaptığıma inanamıyorum.”
  • “Çok başarısızım.”
  • “Çok beceriksizim.”
  • “Bu konuda hiç iyi değilim.”
  • “Çok şişman ve çok çirkinim.”
  • “Kendimden nefret ediyorum.”

…İlk yürüme deneyiminde düştü diye bir çocuğu eleştirir misiniz? Başarısız diye damgalar mısınız?

…Fakat hepimiz çocuklar gibiyiz. Hepimiz hayat boyunca tökezleyip düşüyoruz. Her şeyi alt üst ediyoruz. Hepimiz hatalar yapıyoruz. Biz sadece insanız.

Öz-merhamet bunların hepsini kabul eder ve yavaşça şöyle der “sorun yok”.

Bugün bu yazımda bana eşlik eden sizler, sadece bir dakikanızı ayırmanızı istiyorum, en son kendinize ne zaman gerçekten merhamet gösterdiniz, takılıp düştüğünüzde kendi kendinizi suçlamadan, kendinizi kendinizle incitmeden sadece sonsuz bir kabul ile “sorun yok” diyebilmeyi başardınız? Yine kendinizi kabul ederek tekrar denemeye karar verdiniz? Evet hayat her zaman planladığımız gibi gerçekleşmeyebiliyor, ayrılıklarımız, hastalıklarımız, şifalarımız, kayıplarımız, kavuşmalarımız, öğrendiklerimiz, yaşadıklarımız ve paylaştığımız her şey yani o bizim tüm “merhametsizliklerimiz” aslında yine hayatımıza dair, sadece “sorun yok” diyebilmek, öğrenmemiz gerekeni öğrenebilmek ve aynı “öz” sevgimiz ile yolumuza devam edebilmek var…

Bu yolda en güzel yoldaşlarımızdan biri olan “öz-merhamet” ile her daim kol kola olmak ve Mevlana’nın da muhteşem sözleriyle söylediği gibi “merhamette güneş gibi olmayı” hayatımızda gerçekleştirebilmemiz dileklerimle…

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale