X

Yüzdeki sivilce izi nasıl geçer?

Ergenlik dönemlerinde çok sık karşılaşılan bir problem olan akne ya da bilinen adıyla sivilce, deride yağ oranı yüksek yerlerde çıkar.

Sivilce nasıl oluşur?

Çok büyük bir kısmı kıl köklerinin içinde yer alan yağ bezlerinin, cilde açılan kanalları bulunmaktadır. Bu kanalların tıkandığı noktada sivilceler meydana gelir. Yağ bezlerinde, cildi koruyan sebum adında bir madde salgılanmaktadır. Eğer sebum, kıl kökünden dışarı çıkamazsa birikir ve sivilce oluşumuna neden olur. Özellikle yüz bölgesindeki sivilceler tedavi edilmezse iz bırakabilir. Ayrıca yüzünüzün belli bölgelerinde çıkan sivilceler, genellikle sağlığınızla ilgili size ipuçları verir.

İlgili yazı: Sivilceler sağlığınızla ilgili önemli şeyler anlatıyor olabilir

Sivilcenizin yüzünüzde iz bırakma ihtimalinden korkuyorsanız, sivilce izlerini silmenize yardımcı olacak birçok etkili yöntemden birine başvurabilirsiniz.

Eğer sivilcenin yüzünüzde iz oluşturacağını fark ettiyseniz, aslında korkmanıza hiç gerek yok. Yüzünüzdeki sivilce izlerini silecek ve cildinize pürüzsüz berraklık kazandıracak birçok yöntem bulunuyor.

Sivilce izi nasıl geçer?
1. Kortizon ve leke kremleri

‘Eğer sivilce iziniz şiş ve kırmızı renkteyse, cildinize kortizonlu krem sürebilirsiniz. Kortizon, ciltteki hücreler tarafından absorbe edilecek ve enflamasyonu azaltacaktır.’ diyor Georgetown Üniversitesi Dermatoloji Profesörü Tine Alster.

Leke kremleri de sivilce izlerini geçirme konusunda etkilidir. Hidrokinon; popüler bir cilt açıcı olmasına rağmen, kanserojen özelliğe ve tahrişe yol açtığı için günümüzde bu kimyasal madde, kremlerden çıkarılmaya başlanmıştır. Fakat reçetesiz satılan, kimyasal ve yakıcı özelliği olmayan çözümler de bulunmaktadır. Japonya ve Uzakdoğu ülkelerinde hidrokinona alternatif olarak kullanılan kojik asit, reishi mantarından elde edilmekte ve cildin koyulaşmasının önüne geçmektedir. Ayrıca ayı üzümünden elde edilen arbutin ve C vitamini, cilt koyulaşmasına ve cilt lekelerine karşı kremlerde kullanılan etken maddeler arasında bulunmaktadır.

2. Lazer ve dolgu tedavisi

Eğer sivilce yüzünden oluşan cilt lekeleri kendiliğinden geçmiyorsa, dermatoloğa gitme zamanınız gelmiş demektir.

Kolajen; cildin temel yapı taşı olan protein olarak bilinir. Yeni kolajenler, sivilce yaralarını doldurmaya yardımcı olur. Bu nedenle lazer tedavileri kolajen üretiminin etkinleşmesine odaklanır. Ablatif lazerler, derinize buhar püskürterek daha yumuşak derinin ortaya çıkmasına yardımcı olur. Ablatif olmayan lazerler ise, teninizin yüzeyine zarar vermeden kolajen üretiminin etkinleşmesine yardımcı olur.

American Dermatoloji Akademisi eski başkanı Ron Moy ise farklı bir çözüm yolu sunuyor: ‘Derin sivilce izlerine dolgu yaparak da bu izlerden kurtulabilirsiniz. Fakat dolgu yapmanın dezavantajı, ürünün deri tarafından zaman içerisinde emilmesi nedeniyle 4-6 ay arasında yeniden tekrarlamak zorunda olmanızdır.’

3. Sabır

Sivilce lekelerinin yok olması adına yapabileceğiniz en iyi şey, sabretmektir. Sivilce izi oluştuktan birkaç hafta sonra, yeni kan damarları problemli bölgeye doğru cildinizi beslemek için hareket ederler. İlk etapta sivilce izlerinin pembe renkte olmasının sebebi budur.

Ron Moy ise şunları dile getiriyor: ‘Aylar sonra kolajen şekil almaya başladığında, derideki hasarlı bölgeyi doldurmaya başlar. Kistli akne, cildinize ve deri altı yağ dokusuna zarar verdiği için izlerin tamamen ortadan kaybolması 1 yıl bile sürebilir.’

4. Sivilce izlerinin geçmesi için yapılması gerekenler
  • Sivilcelerinizi asla sıkmayın. Sivilce izleri, yoğun enflamasyon nedeniyle kolajen azalmasına neden olur ve genellikle girintili çıkıntılıdır. Sivilcelerinizi sıkmak, daha fazla enflamasyona ve derinizde daha çok hasar meydana gelmesine neden olur. Sivilcenizi sıkmak ve iltihabını akıtmak, iltihabın ve bakterinin derinizde daha derinleri filtrelemesine ve daha çok kolajen hasarına neden olur.
Sivilcenizi sıkmak, enflamasyonun daha da artmasına neden olacaktır.
  • Sivilce yaralarınız için E Vitamini kullanmayın. Bazı kaynaklarda sivilce yarasına E vitamini uygulamanın iyileşmeye yardımcı olduğunu dile getirse de, Miami Üniversitesi’nde yaplan bir araştırma, bu besleyici maddeyi yüzünüze uygulamanın iyileşmeye engel olduğunu dile getiriyor. Araştırma, E vitamininin yara üzerinde hiçbir etkisinin olmadığını hatta bazı vakalarda hastaların durumunu daha da kötüleştirdiğini, deri yangısına sebep olduğunu belirtiyor.
  • Dışarı çıkmadan önce mutlaka geniş spektrumlu güneş koruyucusunu (30 faktör ve üstü) yüzünüze sürüp çıkın. Geniş spektrumlu güneş koruyucuları cildinizi hem UVA’dan (uzun dalga) hem de UVB’den (kısa dalga) korur.
  • Yüzdükten, terledikten ve güneş altında 2 saat geçirdikten sonra mutlaka yeniden güneş koruyucusu sürün.
  • Özellikle sabah 10 ile öğlen 2 saatleri arasında güneşe limitli sürede çıkın. Uzun kollu kıyafetler, pantolon ve şapka gibi koruyucu kıyafetler giyin.
  •  Güneşten uzak durmaya özen gösterin. Sivilce izleri güneşe maruz kaldığında kararırlar ve iyileşme süreci yavaşlar. Bilimsel açıdan anlatmak gerekirse, UV ışınlarının pigment üretim hücreleri olan melanositleri uyarır ve bu sayede sivilce izlerinin renginini solmasına neden olur.

Kaynak:

Kidshealth.org

Webmd.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale