X

Şişkinliğin sebepleri, şişkinlik problemini önlemenin ve gidermenin yolları

Gergin bir karın, bitmeyen ağrılar, her an dışarı çıkmayı bekleyen ama bir türlü çıkamayan gaz… Özellikle çok ağır, yağlı ve fazla yediğimiz zamanlarda ‘maden suyu’ ile bastırılmaya çalışılan, en önemli sindirim sorunlarından biri hiç şüphesiz şişkinlik problemi. Genellikle yenilen yiyecekler nedeniyle aşırı gaz üretimi veya sindirim sistemi kaslarının hareketindeki bozulmalardan kaynaklanan şişkinlik problemi ağrı, rahatsızlık hissi, yorgunluk ve enerjisizlik gibi semptomları da beraberinde getiriyor. Ödemle karıştırılabilen ve zaman zaman birbiri yerine kullanılan şişkinliğin nedenleri ödemden farklı olarak vücudun su tutmasıyla değil, sindirim sisteminde aşırı miktarda katı, sıvı ve gaz formunda sindirim artığı oluşması olarak biliniyor.

Çoğunlukla bazı besinlere karşı sindirim sisteminin aşırı hassasiyet göstermesiyle ortaya çıkabilen şişkinlik sorunu, özellikle karın bölgesinde çok fazla basınç oluşmasıyla kendini gösteriyor. Oldukça yaygın bir problem olan şişkinlik, herhangi özel bir sağlık problemi (gastrit gibi) yoksa beslenme düzenindeki değişikliklerle kolayca baş edilebiliyor ve önlenebiliyor. 

Şişkinliğin nedenleri

Şişkinlik problemi midenin fazla asitlenmesi, yeterince lif tüketilmemesi, aşırı yağlı gıdalar tüketilmesi gibi hem sindirim sistemiyle ilgili sağlık problemlerinden hem de sağlıksız beslenme alışkanlıklarından kaynaklanabiliyor. Mide ağrısı ve şişkinliğin en yaygın nedeni ise bağırsaklarda aşırı gaz birikmesi olarak biliniyor. Çok hızlı yemek yemek, gıda intoleransı ya da hormonal değişimler şişkinlik yaşanmasının diğer nedenleri arasında yer alıyor.

1. Bağırsaklarda gaz birikmesi

Gaz, sindirimin doğal bir yan ürünü olsa da, bağırsaklarda çok fazla gaz birikmesi sindirim sisteminizin çalışmasını olumsuz etkileyebilir ve sindirim kanallarında basınç oluşmasına neden olarak şişkinlik hissi yaratabilir. Yemek yerken, sakız çiğnerken ya da gazlı içecekler tükettiğimizde vücudumuza aldığımız hava, genelde bağırsaklara ulaşmadan, geğirme yoluyla dışarı atılabilir. Bağırsaklarda biriken gazlar daha çok, fermantasyon sürecinde karbonhidratları sindiren bağırsak bakterileri tarafından üretilir.

Aşırı karbonhidrat tüketimi ya da çok hızlı yemek yemek, sindirimin önceki aşamalarının doğru şekilde gerçekleştirilememesine ve vücuda alınan yiyeceklerin çoğunun bağırsakta sindirilmeye çalışılmasına, dolayısıyla bağırsaklarda çok fazla gaz birikmesine neden olarak şişkinlik yaşamanıza neden olabilir.

2. Sindirim artıkları

Yemek yedikten sonra sindirim faaliyetleri sonucunda, katı, sıvı ve gaz formunda sindirim artıkları meydana gelir. Sindirim sisteminde salgılanan enzimlerde ya da sindirim kaslarındaki kasılmalarda bir sıkıntı meydana geldiğinde, sindirim sisteminde gereğinden fazla sindirim artığı birikebilir. Sindirim kanalının herhangi bir noktasında sindirim artığı birikmesi, biriken gazın işlenerek vücuttan atılmasını engeller. Ayrıca, dolaşım sıvıları ve yağlar dahil olmak üzere karnınızdaki diğer şeylere de daha az alan kalacağı için sindirim sisteminizde basınç oluşabilir ve şişkinlik hissi yaşayabilirsiniz. Sindirim artıklarının birikmesine neden olan kabızlık, bağırsak problemleri ve sindirimde rol oynayan abdominal kasların çalışmasını dengesizliğe sokan aşırı kilo alma gibi durumlar, sindirim artıklarının fazla birikmesine ve şişkinlik yaşanmasına neden olabilir.

3. Hormonal değişimler

Şişkinlik problemi beslenmeyle olduğu kadar, özellikle kadınlarda adet döngüsünün belirli evrelerinde yaşanan hormonal değişimlerle de ilişkili olabilir. Öyle ki yapılan araştırmalar, her 4 kadından 3’ünün regl dönemlerinden hemen önce ve adet kanaması sırasında şişkinlik problemi yaşadığını gösteriyor. Adet kanamasından hemen önce rahmin artan hacmi nedeniyle sindirim sisteminde sıkışma ve basınç oluşabiliyor. Benzer şekilde östrojenin yükselmesi ve progesteronun düşmesi nedeniyle vücutta oluşan ödem de, doğrudan olmasa da dolaylı olarak şişkinlik hissi yaşanmasına neden olabiliyor. Östrojen ve progesteron hormonlarında yaşanan değişimler tüm sistemleri olduğu gibi, sindirim sisteminin çalışmasını da dengesizliğe sokabiliyor. Ne kadar hareket ettiğinizden iştahınızdaki değişimlere kadar pek çok faktör, bağırsaklarda gaz birikmesine ve şişkinlik hissinin oluşmasına neden olabiliyor.

Tüm bu problemler geçici olarak şişkinlik yaşamanıza neden olsa da, şişkinliğiniz uzun süredir devam ediyorsa ya da daha da kötü hale geldiyse, ateş ya da kusma gibi hastalık belirtileri eşlik ediyorsa olası bir sindirim sistemi problemine karşın mutlaka bir iç hastalıkları uzmanına görünmelisiniz.

Şişkinlik problemini önlemenin ve gidermenin yolları

Şişkinlik hissiyle baş etmeniz için uzun vadede ne yapmanız gerektiği problemin kaynağıyla bağlantılı olmakla birlikte, zaman zaman yaşadığınız şişkinlik hissiyle baş etmenin ve rahatlamanın kısa vadeli çözümleri de bulunuyor. Anlık çözümlerle şişkinliğin neden olduğu rahatsızlık hissini önleyebileceğiniz gibi, beslenme ve hareket alışkanlıklarınızı düzenleyerek şişkinlik problemini ortaya çıkmadan engelleyebilmeniz mümkün.

1. Sindirime yardımcı bitki çayları tüketin

Nane, papatya, zencefil, zerdeçal ve rezene gibi bitki çayları sindirime ve bağırsaklarda biriken gazın işlenerek vücuttan atılmasına yardımcı olabilir. Buna ek olarak, kasları gevşete nane çayı, doğal bir ağrı kesici olarak yıllardan beridir Ayurveda ve Geleneksel Çin Tıbbı’nda kullanılan bir bitki olarak şişkinliğin neden olduğu ağrıları ve sancıları önemli ölçüde azaltabilir. Özellikle şişkinliğin sebebinin aşırı sindirim artığı birikmesi ve bağırsakların yeterince iyi çalışmaması olduğu durumlarda kayısı çayı ve nane çayı gibi doğal bitki çayları, sıkışıklık hissinin giderilmesine yardımcı olabilir.

2. Magnezyum yönünden zengin gıdalar tüketin

Magnezyum takviyeleri mide asidini nötralize etmeye ve bağırsak kaslarını gevşetmeye yardımcı olduğu için, şişkinlik probleminin giderilmesine doğrudan katkı sağlayabilir. Doğal bir müshil etkisi olan magnezyum, ıspanak ve pazı gibi yeşil yapraklı sebzelerde, kuruyemişlerde, yağlı tohumlarda, baklagillerde, brokoli ve lahana gibi turpgillerde, deniz ürünlerinde, bitter çikolatada ve Hindistan cevizinde bol miktarda bulunuyor.

3. Probiyotiklerce zengin beslenin

Probiyotikler ve probiyotiklerin besini olan prebiyotikler, bağırsak bakterilerini desteklemeye ve bağırsak florasının yeniden dengelenmesine yardımcı olabilir. Hem yediklerinizin daha kolay sindirilmesine hem de bağırsaklarda biriken gazın dışarı atılmasında son derece etkili olan turşu, ayran, kefir, kombucha gibi probiyotiklerce zengin besinleri ve probiyotiklerin başlıca besini olan lifli gıdaları, şişkinlik problemi yaşadığınız zamanlarda düzenli bir şekilde tüketebilirsiniz. Lif tüketimi konusunda dikkat etmeniz gereken noktaları, yazımızın devamında bulabilirsiniz.

4. Bol bol su tüketin

Bol su tüketimi, sindirim sisteminin tüm öğelerinin devamlı olarak çalışmasına ve sindirilen gıdaların sindirim kanallarından geçemeyecek kadar sert ve sıkıştırılmış hale gelmesini önleyecektir. Öğünler arasında kendinizi tok hissetmenizi sağlayacağı için çok fazla yemek yememenizi sağladığı gibi, sindirime yardımcı olan enzimlerin yapısına katılarak işlevlerini doğru göstermelerine de yardımcı olacağı için şişkinlik problemini önlemek adına su tüketiminize dikkat etmelisiniz.

5. Egzersiz yapın

Bağırsakların hareket etmesini sağlayan ve bu yolla sindirim atıklarının düzenli olarak vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı olan bir başka şey de düzenli egzersiz. Özellikle sindirim hareketlerinin düzenlenmesinde yardımcı olan, abdominal kasları çalıştıran core bölgesi egzersizleri ile gaz ve şişkinlik problemini önleyebilmeniz mümkün. Ayrıca gün içinde çok fazla oturuyorsanız en az yarım saatte bir kalkarak hareket etmek, molalarınızda kısa yürüyüşler yapmak gibi aktif yaşam alışkanlıkları da şişkinlik problemi yaşamanızın önüne geçecektir.

6. İşlenmiş gıdalardan ve gazlı içeceklerden kaçının

İşlenmiş gıdalar faydalı bakterilerin besini olan lif bakımından düşük, tuz ve yağ bakımından yüksek oldukları için hem vücutta ödem birikmesine hem de sindirimin yavaşlamasına (yağın sindirimi daha uzun sürer) neden olarak kabızlık ve şişkinlik oluşmasına zemin hazırlayabilir.

İşlenmiş gıdaların besin değeri de düşüktür, bu nedenle çok fazla kalori tüketmiş olsanız bile tükettikten kısa bir süre sonra acıktığınızı hissedebilir, daha fazla yiyebilir ve şişkinlik problemi yaşayabilirsiniz. İşlenmiş gıdaların yanı sıra vücuda fazladan gaz alınmasına ve bağırsaklarda gaz birikmesine neden olan gazlı içecekleri de minimum düzeyde tüketmeye dikkat etmelisiniz.

7. Farkındalıkla beslenin

Şişkinlik probleminin önemli sebeplerinden biri de yiyeceklerin yeterince çiğnenmeden yutulması ve çok hızlı yemek yenilmesidir. Yiyeceklerin ağızda sindirilmesine ve yeterince parçalanmasına izin vermediğinizde, sindirimin bütün yükü bağırsaklara ve mideye kalabilir ve özellikle karbonhidratların sindirilmesi sırasında çok fazla gaz açığa çıkarak şişkinlik problemi yaşanabilir. Farkındalıkla beslenmek, sadece yemek yemeye odaklanmayı ve ağzınızdaki besinleri her aşamada takip etmeyi gerektirdiği için daha yavaş yemenize ve ağızdaki sindirimin daha uzun sürmesine neden olur. Bu süre içinde mide ve bağırsaklar önceki yediklerinizi yeterince sindirmek için fırsat bulacakları için şişkinliğe neden olan gazın birikmesi de engellenecektir.

8. Gıda intoleransına dikkat edin

Alkol, karbonhidrat, glüten, laktoz… Tükettiğiniz şey her ne olursa olsun sindirim sisteminizin yediklerinize karşı nasıl tepki verdiğinin bilincinde olun. Yemek günlüğü tutmak, düzenli olarak kan değerlerini ölçtürmek ve alerjik reaksiyon verdiğiniz, yedikten sonra mide yanması ve gaz sıkışması gibi semptomlar gösterdiğiniz yiyecekleri tespit etmek, bu besinlerden kaçınarak şişkinlik yaşamanızı engelleyebilir.

9. Lifli gıdaları dikkatli tüketin

Ortalama bir yetişkinin sağlıklı bir sindirim sistemi için günlük olarak tüketmesi gereken lif miktarı 30 gram ancak çoğumuz gün içinde maksimum 15 ila 20 gram arasında lif alabiliyoruz. Baklagillerde, tahıllarda, sebze ve meyvelerde bol miktarda lif bulunsa da, işlenmiş gıdalarla beslendiğimiz için günlük olarak tüketmemiz gereken lif miktarına ulaşamayabiliyoruz. Bağırsaktaki sindirimin en önemli bileşenleri olan bağırsak bakterilerinin besini olan lifler, çok fazla ya da çok az tüketildiğinde şişkinlik yaşanmasına sebep olabiliyor.

Stanford Üniversitesi’nde yapılan ve 10 hafta süren bir çalışmada lif alımını günde 20 gramdan 40 grama çıkaran bir grupla beslenmesine günde 6 porsiyon fermente gıda ekleyen kişilerin enflamasyon ve dolayısıyla şişkinlik yaşama oranları karşılaştırıldı. Araştırma sonuçları, fermente gıda ağırlıklı beslenenlerin lifli beslenenlere kıyasta bağırsak mikrobiyotasında çeşitliliğin arttığını ve enflamasyon belirtilerinde önemli bir azalma yaşadıkları bulundu. Bunun sebebi, lifli gıdaların tüketiminin enflamasyonu ve şişkinliği önleyip önlememesinin tamamen bağırsak bakterilerinin ne kadar sağlıklı olduğuna bağlı olması. Yani, bağırsak floranız sağlıklı değilse, fazla lif tüketmeniz buradaki zararlı bakterileri de besleyerek sindirim sağlığınızın daha da bozulmasına neden olabiliyor. Dolayısıyla lifli gıdalar tüketmeden önce bağırsak floranızın sağlığını göz önünde bulundurmaya ve önce bakteri çeşitliliğini artırmak için bir süre fermente gıdalarla beslenmeye dikkat edebilirsiniz.

10. Baklagilleri suda bekletin

Kuru fasulye, nohut, mercimek gibi baklagillerin büyük bir çoğunluğu yüksek miktarda fitik asit içerdikleri için bağırsaklarda gaz oluşmasına ve şişkinliğe neden olabiliyor. Baklagillerin daha az gaz yapması için uygulayabileceğiniz en pratik yöntemse içeriğindeki fitik asiti özgür bırakmak! Bunu yapmak için pişirmeden bir gece önce suda bekleterek içeriklerindeki fitik asitten arınmalarını sağlayabilirsiniz. 

Şişkinlik sorununun çözümü konusunda size yardımcı olabileceğini düşündüğümüz diğer öneriler için Şişkinlik ve gaz problemi olanlara iyi gelecek 4 Ayurvedik beslenme kuralı yazımızı da mutlaka incelemenizi öneriyoruz. 

Kaynaklar: Cleveland Clinic, Mind Body Green, Health Line, Medical News Today

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale