“Şişede durduğu gibi durmuyor” peki nasıl kullanılıyor? Alkol kullanımının risk kriterleri

İnsanların alkollü içecekler ile tanışması çok eski tarihlere kadar dayanmaktadır. Zaman içerisinde ve kültürden kültüre göre hem kullanım amacı hem de tercih edilen içkinin türü değişiklik göstermiştir. Bu değişimlerin gerçekleşmesinde yaşanılan dönemin özelliklerinin rolü etkindir. Örneğin; özellikle Avrupa’da bir dönem şehir merkezlerinde temiz su bulunamamasının, insanların bira ve şaraba yönelmesine neden olduğu bilinmektedir.

Alkol kullanım miktarı toplumdan topluma, ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Şimdilerde dünyada alkol kullanım miktarı en yüksek olan ülke, kişi başına 14.97 litrelik tüketim ile Estonya’dır. Estonya’yı sırasıyla Belarus, Litvanya ve Andorra takip etmektedir. Türkiye alkol tüketim miktarı listesinde görece gerilerdedir.

Tüketim miktarına göre alkolün etkileri

shutterstock_139527986
Alkol her bireyde farklı etkiye sahiptir.

Genellikle sosyal ortamlarda tüketilen ve çoğu ülkede yasal bir madde olan alkol, her bireyde farklı etkiye sahip olduğu gibi ne kadar sürede içildiğine, midenin doluluğuna, kişinin vücut yapısına ve özellikle de tüketilen içkinin alkol oranına, kullanım ortamına (yalnız içmek, arkadaşlarla içmek, barda içmek vb.), duygu durumuna göre farklı etkiler göstermektedir. Alkolün etkileri nasıl tüketildiği ile ilişkili olarak iyi huylu ya da zarar verici olabilmektedir. Yapılan çalışmalar doğrultusunda, alkolün tüketim miktarına göre yarattığı davranışsal değişimleri ise şu şekilde sıralayabiliriz;

  • 50-80 ml.’lik kullanım öfori dediğimiz zinde ve mutlu hissetme halini oluşturmaktadır. Zihinsel süreçlerde yavaşlama olabilmektedir.
  • 80-100 ml.’lik kullanım sonrasında gözlerde istemsizce oluşan hareketlilik görülebilirken, reflekslerde ise yavaşlama gözlemlenmektedir. Araç sürme yeteneğinde azalma ve dengede bozulmalar meydana gelebilir.
  • 100-200 ml.’lik kullanım duygusal dalgalanmaları beraberinde getirmektedir. Kişi gülerken bir anda ağlamaya başlayabilir. Çift görme durumu da yaşanmaktadır.
  • 200-300 ml.’lik kullanım bilincin bulanıklaşmasına ve unutkanlığa neden olabilir.
  • 400-500 ml.’lik kullanımda solunumun yavaşlaması veya koma görülebilmektedir.
  • 500 ml. ve üstü ise ölüm ile sonuçlanabilmektedir.

Alkolün beden üzerindeki etkileri ve metabolizması kadın ve erkek arasında farklılaşmaktadır. Eşit miktarlarda kullanılmasına karşın alkolün kadınlar üzerindeki etkisinin erkeklerinkinden daha fazla olduğu bilinmektedir.  

Alkol tüketimi ile alkol bağımlılığını ayıran kullanım miktarına yönelik ölçütler

Sıkça alkol tüketen kişilerin alkol tüketimi ile alkol bağımlılığı arasındaki farkın ne olduğunu merak ettikleri, kendi alkol tüketimlerinin bağımlılık riski içerip içermediğini sorguladıkları görülmektedir. Alkol tüketiminin risk oluşturduğu kullanım miktarına yönelik ölçütlere bakacak olursak;

  • Erkekler için herhangi bir tek günde 4 ve fazlası veya haftada 14 standart içki* ,
  • Kadınlar için herhangi bir tek günde 3 ve fazlası veya haftada 7 standart içki tüketimidir.

(* Standart içki: 350 ml standart bira = 250 ml. likör = 150 ml. şarap = 15 ml. konyak = 15 ml. viski = 50 ml. rakı)

Amerikan Psikiyatri Birliği’nin Tanı Ölçütleri Kitabı’na (DSM-5) göre alkol kullanım bozukluğu olan bireylerde görülen alkol kullanım örüntüsü şöyledir:

  • Kişi istediğinden daha büyük ölçüde ya da daha uzun süreli alkol alır,
  • Alkolü bırakmak ya da kontrol altında tutmak isteyip başarısız denemeleri olur,
  • Alkol elde etmek, alkol tüketmek ve yarattığı etkilerden kurtulmak için zaman harcar,
  • Alkol kullanımı için çok büyük istek duyar,
  • Alkol kullanımı sorumluluklarını yerine getirmesinde engel oluşturur,
  • Alkol kullanımı toplumsal veya kişiler arası sorunlara sebep olur,
  • Alkol kullanımı çeşitli etkinliklerin bırakılmasına sebep olur,
  • Tehlikeli olabilecek durumlarda alkol kullanımı vardır,
  • Alkol kullanımının sebep olduğu bedensel ya da ruhsal sorunlara rağmen alkol kullanımını sürdürür,
  • Aynı miktar alkol kullanımı olduğu halde alkolün etkisinde azalış veya aynı etkiyi yakalamak için kullanımda artış olur (tolerans gelişir).

Bu kriterlerden iki ya da daha fazlasının görülmesi halinde bireyde sorunlu alkol kullanım örüntüsü olduğu söylenebilir.

İlgili yazı: Bağımlılıklar alışkanlık mı seçim mi?

Ölçülü miktarda alkol kullanan kişilerin hiç alkol kullanmayan kişilere göre daha uzun yaşadıkları yönünde araştırma sonuçları literatürde yerini korumaktadır; ancak bu savın doğru olmadığını savunan bir görüş de vardır. İkinci görüşte de ölçülü miktarda alkol kullanan kişilerin daha uzun yaşadığı yönündeki sonuçların yanlış yorumlandığı düşünülmektedir.

Ölçülü miktarda alkol tüketiminin yaşam süresine etkisi konusunda bir fikir birliği olmasa da alkol kullanımının riskli düzeylere ulaşmasının psikolojik, fizyolojik ve sosyal açılardan olumsuz sonuçlar doğurduğu ve alkolün bağımlılık yaratan bir madde olduğu bilim dünyasınca kabul edilmektedir.

Dilan Üzgün
İzmir Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü yüksek onur derecesi ile bitirdikten sonra aynı üniversitede Aile Danışmanlığı eğitim programını tamamladı ve “aile danışmanı unvanını kazandı. Şu anda ... Devam