dummy

Şıpıdık spor gururla sunar: Koşuda Luna sandalet deneyimi

Kivanc manset luna sandaletKivanc manset luna sandalet

Hep özenirdim şıpıdık şıpıdık dolaşıp ayaklarına sınırsız özgürlük tanıyanlara ama bir türlü yapamadım, giymek istedim, uzun yıllar terlik giyemedim. Sokaktaki tüm kir, toz ayaklarına yapışacak gibiydi sanki. Direkt yere basıyormuşsun gibi bir duygu… “Hayatta yapamam” demeyeceksin hiçbir zaman. En olmadık anda öyle bir alışıveriyorsunki kimi şeylere bir daha ayağından, aklından çıkamıyor. Alışıyorsun, onsuz yapamıyorsun, hatta gün geliyor; “Ben bu şıpıdıklarla ağaca bile tırmanırım neredeyse, neden koşmayayım ki…” deyiveriyosun.

dummydummy

Kivanc_manset_luna-sandaletKivanc_manset_luna-sandalet

Yonca Tokbaş’ı görüyorsun sonra İznik’te. Bir bakıyorsun 80 km koşuyor, hem de sandaletlerle. Kimse anlam veremiyor bu duruma; köylüler “Yazııık, parası mı yokmuş da alamamış bir ayakkabı” diye aralarında fısıldaşıyorlar.

Zaman geçiyor aradan, yanlış ayakkabı seçimi ve daha bir sürü sebepten dolayı koşu sonrası tırnakları bir bir eline alınca, koşu sırasında ayakkabılardan rahatsızlık duyunca aklın kayıveriyor haliyle o gördüklerine. Olur mu olur… Koşan koşuyor da sen mi koşamayacaksın. Koşarsın elbet.

“Ver siparişi” diyor bir ses, oyalanıyorsun biraz çünkü “Her şeye sıfırdan başlamaya hazır mısın?” demişti ya Yonca, onu hatırlıyorsun. Bekliyorsun, kendini en hazır hissettiğinde, bir arkadaşın da Amerika’ya gideceğini duyurunca hemen veriyorsun siparişi ve geliyor yeni ciciler.

kıvanç ergun 6 mayis 03kıvanç ergun 6 mayis 03

Karar vermek zor, ulaşmak pek kolay oldu Luna sandaletlerime. Birkaç gün ofiste ve evde giydim, pek rahat ettim. Onlarla ilk aktivitem Pazar günü Aydos Ormanı’ndaki 13k’lık yürü-koş antrenmanı oldu. Ne yokuşlara tırmanıldı, nasıl rampalardan inildi o sandaletlerle bir bilseniz… Yağmurun hemen ardından normal ayakkabının tabanı kaydı da Luna “Bana mısın?” demedi.

Görenlerin tepkileri şöyle oldu:

-Deli galiba.

-İğrenç.

-Bu da ne?

-Yok artık!

Güldüm, geçtim, denenmeyeni deneme cesareti gösterdiğim için tebrik ettim bir kez daha kendimi. Tadı damağımda kaldı mı kaldı. O zaman Pazartesi gecenin bir vakti Adım Adım’nın düzenlediği gece koşusuna da koşu ayakkabılarımı almadan gitmeye karar verdim. Belgrad Ormanı neşet Suyu Parkuru başarıyla tamamlandı, yetmedi üzerine bir 3k daha koşuldu ve 9k ile dolunayın hakkı verildi.

Bir tepki de burada geldi:

Arabadan indik, yan arabadaki kız “Siz de mi koşuya geldiniz?” dedi, “Evet” dedim, “Peki ama sandaletler.” dedi. Güldüm. Yoksa evden çıkarken ayakkabılarımı giymeyi mi unutmuştum acaba? Kızcağız soru işaretleriyle koştu, fark ettim.

2 gün üst üste 22k ve ağrı yok, sızı yok, tırnaklara sınırsız özgürlük var, çamura bulanınca şıp şıp sularda temizlenmek var, var da var… Evet, daha alınacak çok yol da var ama biz pek sevdik birbirimizi, bu ilişki daha uzun yıllar devam eder. Her koşulda Luna ile koşabileceğimi sanmıyorum şimdilik, bu yüzden pek sevdiğim ayakkabılarıma da gereken ilgiyi göstereceğim.

‘Nasıl oluyor da oluyor’ diyorsanız, ince detaylar için şöyle buyurunuz…

Aklınıza takılan soruları yanıtlamak çok hoşuma gidiyor ve her zamanki gibi mektuplarınızı bekliyorum: kivergu@gmail.com

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg
İlgili Makale
whatsapp