X

Şikayet etmek her zaman kötü değildir: Verimli şikayet nedir?

Onları tanıyorsunuz. Hani durmadan şikayet eden insanlardan bahsediyorum. Onlar şikayet edecek konu sıkıntısı hiç çekmezler. En kötü ihtimalle havadan şikayet ederler, trafikten şikayet ederler, anlayacağınız ne yapıp edip mutlaka şikayet edecek bir konu bulurlar. Eğer siz de bu şikayetçiler grubunun asil bir üyesi olduğunuzu düşünüyorsanız yazımızı okumaya devam edin.

Hayatta en önemli unsurlardan biri dengedir. Dolayısıyla hiç şikayet etmemek gibi bir hedef olamaz. Ayrıca şikayet etmek bizi harekete geçirdiği zaman işe yarayan bir eylemdir. Bazen şikayet etme isteğimiz bize bir şeylerin yolunda gitmediğini gösterir. Diyelim bir restoranda yemek yiyorsunuz, çorbanız sıcak değil, salatanız taze gözükmüyor. İşte bu durumda ettiğiniz şikayet, sizi hoşunuza gitmeyen bir durumu düzeltmeniz açısından harekete geçireceği için verimli bir şikayettir. Yani eğer şikayet etme eylemimiz bizi bir durumu düzeltmeye, iyileştirmeye sevk ediyorsa faydalı bir eylem olarak görülebilir. Şikayeti verimli bir hale dönüştüren anahtar kelimeyse “harekete geçmektir”. Evet şikayetlerimiz ancak bizi harekete geçiren bir tarzdaysa verimlidirler. Örneğin hava durumundan şikayet etmek, hava durumunu değiştirme üzerinde hiçbir gücümüz olmadığı için verimsiz bir şikayettir.

Bir de değiştirme gücüne sahip olduğumuz halde değiştirmek yerine sadece şikayet etmekle yetindiğimiz durumlar vardır. Diyelim işinizden çok şikayetçisiniz. Bu şikayetinizi sık sık ailenizle, arkadaşlarınızla paylaşıyorsunuz. İşinizle ilgili ettiğiniz şikayetlerde, durumun içeriğine bağlı olarak yapabileceğiniz birçok şey varken, eğer hiçbir şey yapmayıp sadece şikayet etmeye devam ediyorsanız verimsiz bir şikayet örneği sergiliyorsunuz demektir. Bu tip bir şikayet etme tarzı bizi kurban psikolojisine sokar, bizi pasifleştirir. Sürekli bu şekilde şikayet edip durmak yüzünden hayatımızı kendimiz yönetmiyormuşuz gibi hissedebiliriz. Oysa hayat bizim başımıza gelen bir şey değildir, verdiğimiz kararlar neticesinde hayatımızı biz şekillendiririz.

Peki insanlar neden bu kadar şikayet edip duruyorlar? Şikayet etmek risksizdir, şikayet etmek bedavadır, şikayet etmek güvenlidir. Uzun lafın kısası çözüm üretmek, harekete geçmek zor ve korkutucu, şikayet etmekse tanıdık ve kolaydır. Değiştirebilecekleri konular hakkında harekete geçmek yerine şikayet etmeyi yeğleyen insanların bu durumdan bir çıkarları olabilir. Şikayet ederek ilgi çekmeyi arzuluyor olabilirler örneğin. Ya da kişi kendini sabote eden bir yapıya sahiptir ve şikayet etmeyi bu amaç için kullanıyordur. Siz de şikayet etmeyi bir harekete geçme aracı olarak kullanmak yerine, sadece şikayet edip duruyorsanız bunun neden böyle olduğunu hiç düşündünüz mü? Durmadan şikayet ederek kendinizi sabote ediyor olabilir misiniz? Şikayet etmenizin ardında yatan neden, kendinizi yeterince sevmemeniz mi?

Sık sık şikayet etmek insanın enerjisini tüketebilir. Şikayet etmek için harcadığınız enerjiyi hayatınızı daha güzel bir hale getirmek için harcamaya ne dersiniz? Bir deftere, sürekli olarak şikayet ettiğiniz konuların bir listesini yapın. Aralarından hangileri sizi en çok rahatsız ediyor? Bu konulardan hangilerini düzeltebilir ya da değiştirebilirsiniz? Diyelim kilonuzdan şikayetçisiniz. Bu konu hakkında neler yapabilirsiniz?

Gelelim listenizde olan ama değiştiremeyeceğiniz konulara. Artık bu konular hakkında şikayet etmek yerine onları kabullenebilir misiniz? Unutmayın şikayet etme konusunda önümüzde iki seçenek var, ya şikayet ettiğimiz konuyu kabul edip artık o konu hakkında şikayet etmeyeceğiz, ya da şikayet ettiğimiz konuyu düzeltmek için harekete geçeceğiz. Gördüğünüz gibi seçenekler arasında “bir konu hakkında durmadan şikayet edip enerjimizi boş yere harcamak” yok.

Size tüm enerjinizi faydalı şekilde kullanacağınız günler diliyorum. Bu arada size bir eğitim haberim var. WhatsApp ya da FaceTime üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık Öz Sevgi eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail.com adresine yazabilirsiniz. Psikoloji ile ilgili egzersizler paylaştığım Instagram hesabım ise @ranakutvanrsolaker@gmail.com .

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

İlginizi çekebilir: Pozitif psikolojiyi günlük hayatınızda nasıl uygulayabilirsiniz?

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale