X

Sigarayı bıraktıktan sonra kötü hissetmenin sebepleri

Sigarayı bırakmak daha iyi bir sağlık için atılabilecek önemli bir adımdır ve bedeninizin kendini iyileştirme sürecini bir kaç gün içinde başlatır. Ancak yeniden normal hissetmeniz biraz zaman alabilir.

Bir süreliğine daha kötü hissedebilirsiniz ve kilo alabilir, kaygı ve bitkinlik yaşayabilir, tekrar sigara içmek isteyebilirsiniz. Bu duygular bir kaç ay boyunca devam edebilirler. Ancak güzel günlerin yakında olduğunu da bilmelisiniz.

Sigarayı bıraktıktan 3 ay sonra bile neden kötü hissedersiniz?

Sigarayı bıraktığınızda, bedeniniz sigaraya bağlı hasarları tamir etmek için iyileşme moduna girer ve nikotinsiz bir yaşama adapte olması gerekir. İlk olarak bu değişimler biraz rahatsızlık verebilirler.

Bu dönüşümde metabolik değişimler, detoks, fizyolojik düzenlemeler ve özellikle dopamin başta olmak üzere nörotransmiter işlevlerinde değişimler rol oynar. Bunlar yorgunluk ve bitkinlik gibi belirtilere sebep olabilirler. Bir kaç ay sonra bile bu değişimler hala sürmeye devam ederler. Araştırmalara göre 3 aylık başarılı şekilde sigara içmeme sürecinde kişilerin dopamin işlevlerinde sigara içtikleri döneme göre iyileşme görülüyor. Bu nedenle henüz olmadıysa bile olması yakındır.

Sigarayı bıraktıktan sonra yaşanan yan etkiler

Sigarayı bıraktıktan bir kaç ay sonra bile aşağıdaki durumları yaşayabilirsiniz:

  • Psikolojik düzenlemeler: Bazı bireylerde sigara bir başa çıkma mekanizmasıdır. Bıraktığınız zaman stresi yönetme ve duygularla başa çıkma için yeni yöntemler bulmanız zor olabilir ve bu da ruh halinizin geçici olarak kötüleşmesine sebep olabilir.
  • Kilo alımı: Bazı insanlar sigarayı bırakınca kilo alırlar. Bu kilo alımı özellikle fazlaysa size rahatsızlık verebilir.
  • Altta yatan sağlık problemleri: Bazen sigarayı bırakmak, sigara tarafından maskelenmiş olan başka sağlık problemlerini ortaya çıkarabilir. Bu da işlerin kötüleştiği algısına sebep olabilir ancak aslında belirtiler doğrudan sigarayı bırakmaya bağlı olmazlar.
  • Geri çekilme belirtileri: Sigarayı bıraktıktan aylar sonra bile bazı bireylerde yoksunluk belirtileri olabilir. Bunlar arasında ruh hali dalgalanmaları, sinirlilik, bitkinlik, anksiyete ve konsantrasyon zorluğu bulunabilir.
  • Akciğer işlevlerinde iyileşme: Sigarayı bıraktıktan sonra akciğerler genelde daha iyi işlev göstermeye başlarlar ancak nefes darlığı ve öksürük gibi belirtiler aylar sonra bile devam edebilirler. Bunun sebebi akciğerlerin geçmişten kalan atıkları temizlemek için çaba göstermeleri.
  • Tat ve kokuda iyileşme: Tat ve doku gibi duyusal algılarınız iyileşmeye başlarlar ve aylar içerisinde daha iyi hale gelirler.

Sigarayı bıraktıktan aylar sonra bile bazı insanlarda bırakma sürecinden kaynaklanan bitkinlik ve yorgunluk devam edebilir. Çalışmalara göre bırakma yorgunluğu, bıraktıktan sonra altıncı haftada zirve yapıyor ve sonrasında dengeleniyor ve ardından zamanla azalıyor. Ayrıca sigarayı bırakmak için gereken irade, günlük yaşam stresleri gibi faktörler de buna sebep olabilir. Ancak bedeniniz sigarasız hayata alışırken, bu bitkinlik de zaman içerisinde azalır.

Sigarayı bıraktıktan sonra iyi hissetmek ne kadar sürer?

Sigarayı bıraktıktan sonra pek çok insan günler ve haftalar içerisinde daha iyi hissetmeye başlıyor çünkü dolaşımda iyileşme ve karbonmonoksit düzeylerinde azalma ortaya çıkıyor. Fakat tamamen normal hale dönmeniz aylar ve hatta yıllar sürebilir. Sigara içiciliğinizin süresi, yoğunluğu, genel sağlığınız, yaşınız, yaşam tarzınız ve alışkanlıklarınız gibi pek çok şey bu süreci etkiler. Sağlık problemleri olmayan genç bireylerde iyileşme daha hızlı olur.

Sigarayı bıraktıktan 3 ay sonra akciğer fonksiyonları

Akciğer fonksiyonları bireyler arasında değişik hızda iyileşseler de, iyileşme süreci genelde sigarayı bıraktıktan sonra haftalar ve aylar içerisinde gerçekleşir. Bu aşamada ciğerler kendilerini tamir etmeye başlarlar ve akciğer kapasitesi aşamalı olarak artar. Bazı kanıtlara göre akciğerlerin tam olarak iyileşmeleri yıllar sürebilir ve hatta tam olarak gerçekleşmeyebilir.

Sigarayı bıraktıktan sonra yan etkilerle başa çıkmanın yolları

Yan etkiler ile başa çıkmak için aşağıdaki yöntemlerden faydalanabilirsiniz:

  • Su için: Bol su içmek toksinleri atmanıza yardımcı olur ve sigara isteğini azaltır.
  • Alternatifler bulun: Şekersiz sakız, nane, atıştırmalıklar gibi şeyler ile dudak alışkanlığını azaltabilirsiniz.
  • Fiziksel aktivite: Düzenli spor ruh halinizi iyileştirebilir, stresi azaltabilir ve sigarayı bırakmaya bağlı kilo alımını yönetmenize yardımcı olabilir.
  • Destek alın: Destek gruplarına katılın, aile ve arkadaşlarınızla konuşun, danışmanlık alın. Böylece cesaret ve motivasyon kazanabilirsiniz.
  • Derin nefes ve rahatlama teknikleri: Bu yöntemler stresi, kaygıları ve huzursuzlukları azaltabilirler.
  • Yeni bir hobi edinin: Yeni bir hobi keşfetmek, örneğin bahçecilik ve satranç gibi şeyler sadece zaman almazlar aynı zamanda stresinizi azaltma konusunda etki sağlayabilirler.
  • Nikotin replasman terapisi: Sigarayı bırakma sürecinin başlarında nikotinli sakız, yama gibi şeyler kullanarak nikotin alımınızı aşama aşama azaltmayı tercih edebilirsiniz.
  • Kutlayın: Bir gün de olsa, hafta da olsa, ay da olsa sigara içmediğiniz süreci kutlayın. Böylece motivasyonunuz artacaktır.

Bazı bireylerde sigarayı bırakma sürecinde 3 aylık dönem bedenin henüz ayarlamalara devam etmesi nedeniyle zorlu olmaya devam eder. Bu süreçte beden aktif olarak toksinleri atar, iyileşir, akciğerleri tamir eder ve dolaşımı iyileştirir. BU değişimler ise yorgunluk, öksürük ve nefes darlığı gibi belirtilere yol açabilirler. Bu belirtileri iyileşme sürecinin bir parçası olarak görmek temeldir ve uzun vadeli iyileşme için önemlidirler. Eğer zorluklarla karşılaşıyorsanız, daha iyi günlerin önünüzde olduğunu unutmayın.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Vücudumuzu sigaranın zararlarından arındırmak için en iyi besinler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale