X

Sigarayı bırakmak neden zordur?

Ne biçim bir hobi bu böyle; yaparken keşke yapmasam dedirten, yapmazken de kendini özleten? Okumaya başlamadan önce üzerinde biraz düşünmenizi istiyorum:

  • Sigarayı bırakalı birkaç yıl olmuş ancak halen sigaranın hayalleri kurulur, hep böyle biliriz ve en yakın çevremizde de böyle olduğunu duyarız, değil mi?
  • Bu zavallılar yüzünden mi sigarayı bırakmayı bile düşünemeyiz?
  • “Bir kere bağımlıysan, hep bağımlı olacaksın, içsen de içmesen de…” yoksa bu tür saçma sapan uzman görüşleri yüzünden mi?
  • “Nikotin çekilmesi” sürecince acı çekmekten, krizler yaşamaktan mı kaçınırız yoksa?
  • Daha önceki denemelerimizin başarısızlıkla sonuçlanması bizi tekrar motive etmekte zorlar mı?
  • “Sigarayı bırakmanın bu kadar kolay olduğunu bilseydim çok daha önce bırakırdım…” hiç duydunuz mu?
  • Sigarayı bırakmayı düşünmek bile korku yaratır değil mi?
  • Şifreli bir kasayı açmakta şifreyi bilmeden zordur değil mi? Ancak şifreyi bilirsek nasıldır? “Kasa” sigarayı bırakmak olsa, sizce sigarayı bırakmak gerçekten zor mu? Yoksa hep yanlış şifre mi kullanılıyor?
Ne biçim bir hobi bu böyle; yaparken keşke yapmasam dedirten, yapmazken de kendini özleten?
Sigarayı bırakmak neden bu kadar zor geliyor?

Birçok içiciye sigarayı bırakabilmek mucize gibi gelir, bazıları daha önceki bırakma girişimlerimde haftalarca ağır depresyonlar yaşamışlardır veya depresyon olmasa da sıkıntılı ve gergin günler geçirmişlerdir. Ve bunların sonucu olarak yine bir sigara yakarlar, tadı iğrenç gelir ve neden o sigarayı yakma gereği duyduklarını anlamaya çalışırlar. Bir an her şey çok anlamsız gelir ama yine de içmeye devam ederler. Bütün tiryakiler anlam veremedikleri bir gücün etkisi altında olduklarının farkındadırlar. İlk zamanlar insan kendini “bırakacağım, bugün değil ama yarın” düşüncesiyle avutur. Sonunda öyle bir noktaya gelinir ki, ya irademizin olmadığını ya da sigaranın doğasında yaşamdan tat alabilmemiz için gerekli bir şey olduğunu düşünmeye başlarız.

Sorun bırakmanın neden zor olduğunu açıklamak değil. Gerçek sorun insanların neden sigaraya başladıkları veya neden bir zamanlar dünya nüfusunun yüzde altmışından fazlasının sigara içtiğidir. Bu sigara konusuna akıl sır ermez.

Toplumun insana yaşam boyu cüzzamlı bir hasta olarak bakmasına, daha da kötüsü gerçekte akıllı ve mantıklı olan bir kişinin ömür boyu aşağılanmasına yol açan etken sigaradır. İnsan farkında olmadan sigara paketinin üzerine ufacık yazılmış uyarıyı okuduğunda, nefes darlığı çektiğinde, göğsünde bir ağrı olduğunda, sigara içmeyenlerden oluşan bir grubun içinde bulunduğunda ya da kansere veya ağız kokusuna karşı bir kampanya sırasında kendisini yine aşağılanmış hisseder.

Aklının bir köşesinde bu berbat gerçekler varken sigaradan ne elde edebilirim? Hiçbir şey! Eğlence? Keyif? Rahatlama? Destek? Enerji? Herhalde, “İyi, güzel biliyoruz ama bir kere tuzağa düşünce bırakmak zor geliyor” diyorsunuzdur.

Peki, ama bırakmak neden bu kadar zor ve neden sigara içmek zorundayız? (Sigara tiryakileri yaşamları boyunca bu soruların cevaplarını bulmaya çalışırlar!)

  1. Bazısı sigaranın eksikliğini şiddetli bir şekilde duymaktan korkar. Aslında nikotin eksikliğinin yarattığı özlem duygusu o kadar hafiftir ki birçok tiryaki uyuşturucu bağımlısı olduğunu fark etmeden yaşayıp ölür.
  2. Bazısı sigaranın çok keyifli olduğunu söyler. Bu doğru değildir. Sigara pis ve iğrenç bir şeydir. Bunun keyifle bir ilgisi yoktur. İnsanlar dondurma yemekten zevk alırlar ama hiçbir zaman günde yirmi tane dondurma yeme gereksinimi duymayız. Hayatta zevk aldığımız başka şeyleri yapmadığımız zaman çaresizlik içinde kıvranmayız.
  3. Bazısı sigara içme nedenlerini psikolojinin derinliğine inip, “Freudyen sendromlarda” veya “anne kucağındaki bebek” dönemlerde arar. Aslında durum tam tersidir. Sigara içmeye başlamamızın asıl nedeni yetişkin ve olgun olduğumuzu göstermek istememizdir. Herkesin önünde bir emzik emmek zorunda olsak utancımızdan ölürdük.
  4. Bazıları bunun tam tersini, burnundan dumanı içine çekmenin ya da ateş solumanın farklı bir imaj verdiğini düşünür. Bu düşüncenin aslı yoktur. Çünkü kulak deliğinde yanan bir sigara ne kadar saçmaysa kansere yol açan katranı bedeninizin içine, ciğerlerinize doldurmak o daha saçmadır.
  5. Bazısı “El alışkanlığı” der. Peki, elinde tut dursun o zaman, neden ucunu yakıp içine dumanını çekiyorsun?
  6. Bazısı “Ağız alışkanlığı” der. Öyleyse neden yakıp içine çekiyorsun?
  7. “Dumanın ciğerlerime girerken verdiği duygu” derler. Berbat bir duygu o ve adına “boğulma” denir.
  8. Birçok kişi sigara içmenin can sıkıntısını geçirdiğini savunur. Neredeyse saat başı gün be gün aynı şeye yapmaktan daha sıkıcı ne olabilir? Sigaranın ilgi çekici bir tarafı yoktur. Yoksa şöyle bir şey hiç duydunuz mu: “Vay canına, dün bir sigara içtim, acayip heyecanlıydı…”
  9. Bazıları sırf arkadaşları içiyor diye içtiklerini söylerler. Kimse gerçekten o kadar aptal olamaz. Eğer öyleyse, dua etsinler de arkadaşları baş ağrısından kurtulmak için başlarını kesmeye kalkmasınlar!
Sigara içmeye başlamamızın asıl nedeni yetişkin ve olgun olduğumuzu göstermek istememizdir.

İğrenç bir tadı olan, bizi ölüme sürükleyen, bir servete mal olan, aslında bırakmak için can attığımız ve istesek bir anda keserek kurtulabileceğimiz bu pis ve tiksindirici alışkanlığı bırakmak neden bu kadar zor geliyor? Cevap sigara içmenin bir alışkanlık olmamasında yatıyor: SİGARA İÇMEK NİKOTİN BAĞIMLILIĞIDIR! İşte bu nedenle “bırakmak” zor gelir.

Birçok içici neden “bırakmanın” zor olduğunu anlatır bu ancak bunu sadece bir madde bağımlılığı olduğunu kabul etmezler. Sigaradan gerçek bir zevk ve/veya destek aldıklarına eminlerdir ve eğer bırakırlarsa gerçek bir fedakârlıkta bulunacaklarını zannederler. Böyle düşünenler için sigarayı bırakmak gerçekten çok zordur. Güzel olan şu ki, neden sigara içtiğimizin gerçek sebeplerini ve nikotin bağımlılığını anladığınız zaman, sigara içmeyi bırakacaksınız. Evet “küt” diye bırakacaksınız.

Kısa bir süre içinde anlayamadığınız tek şey neden bunca zaman içmek zorunda hissettiğiniz olacak! Sigarayı bırakmak neden zor olsun ki? Doğru yöntemle bırakınca sigara içmeyen bir insan olmanın ne kadar harika olduğunu ilk andan itibaren anlayacaksınız.

Minik bir test: Uygula ve anla!
  1. Sigarayı birkaç kez bıraktım ve çok zor günler geçirdim: Evet/hayır
  2. Sigarayı bırakmayı düşünüyorum ama hep erteliyorum: Evet/hayır
  3. Sigarayı bırakmayı hiç düşünmüyorum çünkü içmeyi seviyorum: Evet/hayır

Size en çok uyan 1. ise…

Sigara bırakma konusunda bugüne kadar attığınız tüm adımlar maalesef deneme aşamasında kalmış ve bu denemeler size ciddi sıkıntılar yaşatmış. Her şeye rağmen bırakma cesareti gösterdiğiniz için tebrikler! Geçmişte yaşadığınız her neyse emin olabilirsiniz ki doğru yöntemi kullanmadığınız için yaşadığınız sıkıntılar. Doğru hazırlık ve doğru yöntemle siz de sigaradan kurtulabilirsiniz. Sakın pes etmeyin!

Size en çok uyan 2. ise…

Tüm tiryakiler aslında sigarayı bırakmak ister. Ancak “bugün” değil, “bir” gün. “Şu tatil geçsin, şu proje tamamlansın, annemin tedavisi tamamlansın, çocuğun okul işi hal olsun, bayram sonrası inşallah…” Erteleriz çünkü hayat “onsuz” daha zor ve daha keyifsiz olacak diye korkarız! Bu yüzden o doğru gün hiçbir zaman gelmez. Ne olur içtiğiniz yılların sayısına bakın! Ve artık ertelemeyi bırakın. Doğru yöntemle bırakırsanız hayatınızın “onsuz” çok daha güzel olduğunu yaşayacaksınız.    

Size en çok uyan 3. ise…

Sizden istediğimiz tek şey: lütfen “Sigarayı çok seviyorum” başlıklı yazımı okuyun!

Bu konuda desteğe ihtiyacınız varsa bana www.ilknurustunucar.com/tr/ adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlıkla ve sevgiyle kalın.

 

İlginizi çekebilir: Sigarayı azaltarak bırakmak daha mı kolay

Yazarın tüm yazılarını okumak için buraya tıklayabilirsiniz. Yazarın tüm yazılarını okumak için buraya tıklayabilirsiniz. 

Uzman Psikolog İlknur Üstünuçar: Uzman Klinik Psikolog İlknur Üstünuçar Freie Üniversitaet Berlin - Tıp Fakültesi’nde Psikoloji Uzmanlık eğitimini tamamladı. Yıllarca klinik deneyimleri yanı sıra bir çok ülkede çok sayıda eğitim ile hep kendini geliştirmeye devam etti. (Gestalt-terapi, Geliştiren Koçluk, Allen Carr terapisti, Nefes ve Gevşeme Teknikleri uzmanı) 2000 yılı itibariyle kendi Eğitim ve Danışmanlık şirketini kurdu ve binlerce insan ile çalışma imkanı buldu. Halen kendini ve çevresini iyi hissettiren ve geliştiren çalışmalar sürdürmekte. Bu kapsamda stresi yönetme, orta yaş krizlerini anlama ve fırsata çevirme, beynin yapısı ve duygu yönetimi, konularında 60 dakikalık pratiğe yönelik, keyifli ve interaktif seminerler verir. Evli ve iki oğlu var.
İlgili Makale