X

Sigarayı bırakınca kilo almak istemiyorum: Sigarayı bırakmak kilo aldırır mı?

Okumaya başlamadan önce biraz düşünmenizi istiyorum:

  • Sigara içmenin kilo kontrolünde faydalı olduğunu mu düşünüyorsunuz?
  • Sigara içen ve kilolu olan tanıdıklarınız var mı?
  • Sigara kilo kontrolü sağlasaydı tanıdığınız tüm sigara içiciler incecik olurdu değil mi?
  • Obez insanların 4’te 3’ü sigara içerler biliyor muydunuz?
  • Sigaranın içerisinde kalori yakan herhangi bir maddenin bulunduğunu mu düşünüyorsunuz?
  • İnsanın 4 bin zehirli dumanı içine çekmesinden kurtulmasıyla kilo almanın/vermenin nasıl bir bağlantısı olabileceğini düşünüyorsunuz?
  • Sizce sigarayı bırakan insanlar kilo alırsa neden alırlar?

Sigarayı bırakmak sağlıklı bir yaşama doğru çok önemli bir adımdır, belki de en önemli adımdır. Bu adımı atmak üzereyken birçok insan kilo alacağını düşünür ve endişe taşır. Hatta bu endişe birçok kişide (özellikle de kadınlarda) bu adımı atmaktaki en büyük engel olur.

“Sigarayı bırakmak kilo aldırır” düşüncesi nereden geliyor?

Bu düşünce ne kadar yanlış olsa da, bu düşünceye kapılmamızın birçok nedeni vardır:

  1. Çevrede onlarca sigarayı bırakmış ve kilo almış örnekler,
  2. Kişinin kendi geçmiş deneyimleri,
  3. Sigaranın iştah kapattığına dair yanlış bilgilendirmeler,
  4. Sigaranın metabolizmayı hızlandırdığı ve fazladan kalori yakımı sağladığına dair yanlış bilgiler,
  5. Sigaranın bağırsakları çalıştırdığına dair bir yanlış inanış daha…

Evet, irade gücüyle sigarayı bırakan kişiler kilo alırlar çünkü sigara yerine bütün gün bir şeyler yerler ve içerler. Hep ümit ederler ki bu bir gün kendiliğinden geçecek. Bu yaptıkları şey sigarayı “bırakmak” değildir! Sigaranın yerine “bir şey koymaktır”. Yani var olan çok ciddi bir sorunlarını hayattan çıkartmak isterken yerine başka bir sorun koyarlar. Halbuki doğru yöntemle sigarayı bıraktığınızda kilo almanız söz konusu değildir.

Kilo almak beslenme tarzımız ve hareket oranımızla ilgilidir! “Beslenme tarzım ve hareket oranımda hiçbir şey değişmedi, sadece sigarayı bıraktım ve kilo aldım” diye bir gerçek yoktur. Kilo almak ne demektir? Vücudumdaki yağ oranı veya su oranı veya kas oranı arttı demektir. Sigara kullanmıyoruz diye birden vücut yağ veya su depolamaya başlamaz, kendi kendine kas da yapamaz. Dolayısıyla şu gerçeği artık lütfen kabul edelim; sadece sigara bırakarak kilo almanız mümkün değildir.

Sigara içicilerin çok iyi bildiği bir durum vardır. Belki siz de çok kez yaşamışsınızdır. Karnınız acıkmıştır, bir şey yemezsiniz onun yerine sigara içersiniz ve birkaç dakika sonra o açlık duygusu kaybolur, doğru mu? Ve biz bu açlık duygusunu sigaradan dolayı bastırdık diye düşünürüz, doğru mu? Peki şimdi sigara içmeyen birisini düşünün lütfen, karnı acıkıyor ve bir şey yemiyor, sizce birkaç dakika sonra ne oluyor? Evet, onların da açlık duygusu kayboluyor… Allah Allah, bunun için hiçbir şey yapmaları gerekmedi, akıllarına sigara içmek de gelmedi.

Siz açlığınızı kontrol edebiliyorsunuz, sigara içmenize rağmen, ondan dolayı değil. Nikotin denilen maddenin iştahınız üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Sigara içmenin kilo kontrolünde herhangi bir faydası olsaydı çevrenizde hem sigara içen hem de kilolu olan hiç kimse olmazdı. Araştırma sonuçlarına baktığımızda obez insanların 3/4’ü sigara içerler! Böyle bir araştırma sonucu da olamazdı! Ve sigara içenlerin çoğunun spor yapmaya hali olmadığı için de ayrıca kilolu olurlar. Birçok kişi sigarayı bıraktıktan sonra ilk kez hayatlarında spor alışkanlığını geliştirir ve kilo vermeyi de başarır.

Kilo vermeyi sağlayan bir başka durum ise; yıllarca “kendimi zehirliyorum, bile bile öldürüyorum” düşünceleri vicdanımızı kemirirken sigarayı bıraktıktan sonra “başardım” düşüncesi muhteşemdir. Kişi kendisini hem fiziksel, hem zihinsel, hem duygusal olarak yeniler. Bu yenilenme sürecinin sonunda kendimize güvenimiz artar. Ve yıllardır hayata geçiremediğimiz birçok kararı hayata geçirmeyi başarırız!

Neden sigara içmek kalori yakar diye düşünürüz?

Sigara içen bir kişinin vücudu, uzun yıllar saat başı aldığı zehirli dozları atmakla meşguldür. Bağışıklık sisteminin hayati önem taşıyan bu görevi yerine getirebilmesi için tabii ki enerjiye ihtiyacı var. Ancak bu fazladan harcanan enerji insanlara kilo aldıracak/verdirecek kadar değildir. Bir de fazladan yapılan el hareketlerinden dolayı kalori yaktığını düşünenler vardır. Evet, her hareket kalori yakar! Elimi hareket ettirmek için kendimi zehirlemek zorunda değilim! Kilo verdirecek kadar hareket etmenin tek yolu: düzenli spor yapmaktır!

Nikotin bağımlılığının kişilere düzenli olarak yaptırdığı tek şey sigara içirmektir. Bu kadar sık ve düzenli yapılan bir şey ise tabii ki günlük hayatımızda yaptığımız birçok şeye denk gelir ve o kadar sık ve düzenli denk gelir ki beynimizde şartlanmalar oluşur. Tüm içicilerin kendince “ayrılmaz ikilileri” vardır! Kahve- sigara, yemek sonrası-sigara, iş bitirdim- sigara, tuvalet- sigara… Bunlar yıllar içinde o kadar ayrılmaz hale gelir ki, kişi sanki birini diğeri olmadan yaşayamam inancına kapılır. Halbuki insan varlılığının tuvalet ihtiyacı, yani bağırsakların boşaltma sisteminin çalışması milyon yıllık evrensel bir geçmişe sahiptir. Bağırsaklarımızın çalışması ilk çağlardan bugüne bize miras kalmıştır! Sigarayla şartlanması dışında hiçbir alakası yoktur.

Doğru metotla sigarayı bırakan hiç kimse kilo almaz hatta verir! Bu yüzden “kilo alırım” bahanesinden bir an evvel vazgeçin ve dünyanın en güçlü bağımlılığından kurtulmak için doğru adımı atın!

Bu konuda desteğe ihtiyacınız varsa bana www.ilknurustunucar.com/tr/ adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlıkla ve sevgiyle kalın.

 

İlginizi çekebilir: Sigarayı azaltarak bırakmak daha mı kolay?

Yazarın tüm yazılarını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

Uzman Psikolog İlknur Üstünuçar: Uzman Klinik Psikolog İlknur Üstünuçar Freie Üniversitaet Berlin - Tıp Fakültesi’nde Psikoloji Uzmanlık eğitimini tamamladı. Yıllarca klinik deneyimleri yanı sıra bir çok ülkede çok sayıda eğitim ile hep kendini geliştirmeye devam etti. (Gestalt-terapi, Geliştiren Koçluk, Allen Carr terapisti, Nefes ve Gevşeme Teknikleri uzmanı) 2000 yılı itibariyle kendi Eğitim ve Danışmanlık şirketini kurdu ve binlerce insan ile çalışma imkanı buldu. Halen kendini ve çevresini iyi hissettiren ve geliştiren çalışmalar sürdürmekte. Bu kapsamda stresi yönetme, orta yaş krizlerini anlama ve fırsata çevirme, beynin yapısı ve duygu yönetimi, konularında 60 dakikalık pratiğe yönelik, keyifli ve interaktif seminerler verir. Evli ve iki oğlu var.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale