X

Sıfır atık rehberi 11: Okulda sıfır atık yaşam tarzı için öneriler

Uzun, çok uzun bir zamanın ardından yüz yüze eğitim yeniden başladı. Okula dönüş telaşına düşen anne ve babalar da hızlıca okul alışverişine başladılar. Formalar, yeni defterler, sırt çantaları, kalem setleri ve okulda ihtiyaç duyulacak tüm malzemelerin temini için en uygun fiyatlı, en kaliteli ve en dayanıklı okul gereçlerinin peşine düştüler. Ancak bu arayışta kolayca akıllardan çıkabilecek ve en az kalite, dayanıklılık ve uygun fiyat kadar önemli bir özellik daha var: Sürdürülebilirlik. Satın alacağınız okul gereçleri ne kadar çevre dostu? Plastik atık miktarını ve karbon ayak izimizi azaltmaya çalışırken okulu es geçemeyiz. Gelin, yüz yüze eğitime nasıl daha çevre dostu geçiş yapabiliriz, bir bakalım.

Yenisini almadan önce var olanı kullanın

Okul için istenen kareli ve çizgili defterler, cetveller, ataşlar ve boya kalemleri gibi malzemelerden söz etmek istiyorum. Eminim hepimizin kitaplığında ya da ofis dolabında (veya siz bu malzemeleri her nerede saklıyorsanız orada) sadece biraz kullanılmış ama hala sağlam, yeterli ve iş gören kırtasiye ürünleri vardır. Okul alışverişine çıkmadan önce bu dolapları bir karıştırıp, neleriniz var, neyiniz eksik bir kontrol edin. Kullanılabilir durumdaki malzemeleri listeden çıkarın. Böylece hala iş görecek eşyaların çöp olmasını engeller ve daha az satın alarak tasarruf edersiniz.

Çevre dostu malzemelere öncelik verin

Evinizde olmayan, eksik malzemeleri belirlediniz ve alışverişe çıktınız. Defter reyonunda öğretmenin talep ettiği özelliklere sahip beş farklı çeşit defter var:

  • Plastik kapaklı, telsiz bir defter
  • Plastik kapaklı, plastik telli bir defter
  • Karton kapaklı, plastik telli bir defter
  • Karton kapaklı, telsiz bir defter
  • Karton kapaklı, metal telli bir defter

Hangisini tercih edersiniz? Bu noktada karar verirken malzemenin sürdürülebilirliği ve geri dönüşümü göz önüne alınmalıdır. Plastiğin çevre için kötü haber olduğunu biliyoruz. Metaller %100 geri dönüştürülebilen malzemelerdir ama hem madencilik çalışmaları çevre tahribatına sebep olduğu için karbon ayak izi yüksektir, hem de metal defter telleri paslanma sorunu ve estetik kaygılar sebebiyle plastik bir kaplama ile kaplanırlar. Bu nedenle en sürdürülebilir olanı, karton kapaklı ve telsiz defter olacaktır.
Bu analiz etme ve eleme yöntemini kalemler, kalemtıraşlar, defterler, beslenme kutuları, cetveller, su mataraları ve okul çantaları için de kullanabilirsiniz. Daha az toksik madde içeren, daha az plastik barındıran ve ağırlıklı olarak karbon ayak izi en düşük malzemelerden üretilmiş ürünleri seçmeye çalışın. Bu sadece gezegenimiz için değil, sizin için de daha sürdürülebilir bir yaklaşımdır. Böyle malzemeler dayanıklıdır, kolay kolay eskimez. Bu nedenle de kullanım ömürleri uzundur ve sizi her yıl yenisini satın almak zorunda bırakmazlar.

Beslenme çantasını kendiniz hazırlayın

Çocukların beslenme çantasına paketli hazır yiyecekler koymak ya da beslenme hazırlamak yerine okul kantininden bir şeyler satın alması için fazladan harçlık bırakmak eminim özellikle çalışan ebeveynlere büyük kolaylık sağlıyordur. Ancak, okul kantinindeki hijyen kurallarından ya da kullandıkları malzemelerin ne denli kaliteli ve temiz içerikli olduğundan ne kadar emin olabiliriz ki? Plastik ambalajlı gıdalar ile birlikte çocuklarımıza koruyucu katkı maddeleri, rafine şeker ve Çin tuzu da yediriyoruz. Bu maddelerin uzun vadede insan sağlığını olumsuz etkilediği de iyi biliniyor.

Hem plastik ambalajları tüketmemek hem de çocuklarımızın sağlıklı beslendiğinden emin olmak için beslenme çantasını kendi pişirdiğimiz, ellerimizle hazırladığımız yiyecekler ile doldurmak gerek. Okulda pet şişeden su almak zorunda kalmasın diye su matarasını evde doldurup yıkayarak uzun süre kullanabiliriz. Okulun yemekhanesi varsa ve yemekhanede plastik tabaklar, bardaklar, çatallar ve kaşıklar kullanılıyorsa, çocuğumuzun çantasına yeniden kullanılabilen bambu veya metal alternatifleri koyabiliriz. Zahmetli gelebilir ama gezegenimizin ve çocuklarımızın sağlığı için değer. Hem, insanlık tarihi boyunca insanların başına gelen kötü olaylar hep doğruyu seçmek yerine kolayı seçmekten kaynaklanmadı mı?

Örnek olun

Çocuklar ve çevre başlıklı önceki makalemde de bahsetmiştim; çocuklar bir arada yaşadıkları ve sevdikleri insanları taklit ederek öğrenirler. Ona çevre bilincini aşılamak, çevre dostu tutum ve davranışlar sergilemesi için onu yönlendirmek istiyorsanız öncelikle sizin bu tutum ve davranışları sergiliyor olmanız gerekir. Ona sözlerinizle emir vermeyin, davranışlarınızla örnek olun. Neden bir defter almak için dükkân dükkân gezdiğini ya da başka çocuklar öğle yemeği olarak paketli abur cuburlar yerken neden sizin hazırladığınız sebzeli sandviçi yediğini kavramalı.

Elbette her şeyi plastiksiz bulmak ya da her gün ona özel bir mönü çıkarmak mümkün olmayabilir. Fakat mümkün olabildiğince dikkat etmeliyiz ki hem sürdürülebilir alışkanlıklar kazanalım, gezegenimizi koruyalım hem de bilinçli bir nesil yetiştirelim. Gelecek nesli oluşturacak olan bugünün çocukları bizim geçmişte yaptığımız hataları yapmamayı öğrenirse, gelecek felaketleri önleyebilir ve gezegenimizi kurtarabiliriz.

Kaynaklar
Gittemary Johansen
Yeşilist
Going Zero Waste

İlginizi çekebilir: Sıfır atık rehberi 10: Atıksız evcil hayvan bakımı

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale