X

Şiddet “ötekileştirme” olduğu sürece var olmayı sürdürecek

Modern yaşam şiddeti barındırmak istemiyor ama şiddet insanoğlunun değişmeyen bir yanı. Zamana, mekana, toplumsal durumlara göre belirme şeklini değiştirse de ötekileştirme olduğu sürece var olmayı sürdürecek.

Birkaç gündür gittikçe artan bir şiddetle savaşa tanık oluyoruz. İsrail-Filistin savaşı “ötekileştirme” tohumunun zaman, mekan tanımadan, nesiller boyu sıçrayıp, büyümesidir. Bugün sivil halkın olduğu hastaneyi bombalayanlar 80 yıl önce gaz odalarında soykırıma maruz kalanlardı. Bu nesil şiddeti yaşadı, şiddetin en kötüsüne alıştı ve bunu kuşaktan kuşağa aktararak büyüdü. Bu aktarımda seçtiği şeyin, iyi ve kötü olmasından bağımsız seçimler zaman geçtikçe normalleşen toplumsal bir bilinç ve kolektif bir zihin hali yaratan öneme sahiptir.

Kötülük de normalleşebilir, süreç ailede başlar, yakın çevreye yayılır, toplumun içine sızar. Sözden, eylemden, toplumsal bir soykırıma dönüşebilir. İnsanın en önemli yanı bulunduğu şartlara hızlıca uyum sağlayıp, alışkanlık göstermesidir. Kötülük oldukça kötü olma haline ya da buna maruz kaldıkça onunla yaşamaya alışırız. Kocasından şiddet gören bir kadın için o evden çıkabilmek belki de sandığı kadar imkansız değil ama o şiddete alıştığı zaman artık evden çıkması imkansız. Zihin hayatta kalabilmek için devamlılık gösteren şeye alışır, kurgularımızla en büyük hapishanemiz ya da çiçek bahçemiz olabilir.

Şiddeti dönüştürecek şey barışın kırılgan güçler dengesi üzerine kurulmamasıdır. Güç, desteğini şiddetten aldığı sürece her daim yıkıcı bir biçimde belirmeye devam eder. Bugün modern dünyada şiddete hiç başvurmadan kaynaklarımızla yaşamımızı sürdürebiliriz. Hapishane yerine çiçek bahçesi inşa edebiliriz. Ama evrimden gelen bir yanımız şiddeti var olma mücadelesiyle eşleştiriyor. İktidar olabilmek için güç kullanma eğilimi dolaylı ya da dolaysız şiddeti seçiyor. Var olabilmek için ötekileştiren, intikam alan, kötülük yapan kolektif bir zihin olduğu sürece şiddet varlığını sürdürmeye devam eder.

Rene Girard bu sürdürme hali için mimetik arzu teorisinde, insanın taklit yeteneğinin ne kadar güçlü olduğunu ortaya koyar. İnsan birinin su içtiği gördüğünde, hem su içen hem de içeni gören kişinin beyninde aynı bölümlerinin aktif hale geldiğini gözlemlemiştir. Durmadan beliren şiddet intikam duygusuyla ortaya çıksa da hep öncekinin taklididir. “İnsan, daima ötekinin arzusuna göre arzular.” der. Zincirleme intikam mimetik arzunun zirvesidir. Burası birey ya da toplumların farkındalığını tamamen yitirdiği bir kara delik. İntikam arzusu o kadar yıkıcı ki yapana zarar verse bile devam ediyor, kendini yok etme pahasına sürdürüyor.

Hegel, “Toplumları şiddet ve güç değil, herkesin paylaştığı temel düzen duygusu bir arada tutar.” der. Bu körleştiren yok etme isteği karşı cephe oluşturup “biz” ideolojisini yaratmış gibi dursa da var olmayı sürdüremez kırılmalara, ayrılmalara yol açar. Çünkü her zaman iyi olan varlığını sürdürecektir. İyi olanın kitleselleşmesi insanı ve toplumları büyütür, geliştirir. İyiye inanmak, iyi olmaya alışkanlık kazanmak nesiller boyu tarihi değiştiren bir seçimdir.

İlginizi çekebilir: Hayatımızdaki hiçbir kötü şey birden olmaz, bu sonuçtur ama bu hikayenin bir de başı var

Hazel Kurtuldu: Merhaba ben Hazel, 1988 İstanbul doğumluyum. Lisans ve Yüksek Lisans eğitimimi İstanbul Üniversitesi'nde tamamladım. Yogayla ilk tanışmam 2011 yılında oldu. Kişi tutkuyla sevdiği bir şeyde derinleşmeye başlarsa, oradan yaşamını dönüştürecek bir sihir çıktığına inanıyorum. Hem Türkiye'de hem de yurt dışında birçok eğitmenden aldığı eğitimlerle Hatha Yoga, Vinyasa, Yin ve Hamile yogası gibi ekollerde dersler vermekteyim. 2018 yılında tamamladığım Mindfulness Eğitmenliği ile, bu alanda düzenli eğitimler açıyor, hem özel gruplara hem de kurumsal firmalara seminerler veriyorum. Yaşamın hayatımı değiştirdiği yönüyle yeniden yüksek lisans yapmaya karar verdim ve şu anda özel bir üniversitede Felsefe yüksek lisans eğitimim devam ediyor. “Farkındalık Sanatı” ismiyle düzenli yayınlar yaptığım podcast kanalımda hem Doğu öğretileri hem de Batı felsefesini içeren içerikler hazırlıyorum. Burada olmaktan ve sizinle buluşmaktan dolayı çok mutluyum, yazılarımda buluşmak üzere...

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale