Sabah 9 akşam 5 iş yerinde mesai içinde yapılacaklar, eve gidince yapılacaklar, sosyal yaşam için gidilecek organizasyonlar, sağlıklı yaşam için hazırlanacak beslenme menüsü, spor programı, yeni üstlendiğin sosyal sorumluluk projesi, eşinin sürpriz doğum günü organizasyonu, hafta sonu gidilecek şehir dışı gezisi için bavul hazırlığı, oğlanın ya da kızın okul gösterisi, köpeğin veya kedinin maması…
Kendini bu aralar “Her şey üstüme üstüme geliyor, sanki hiçbir şey benim kontrolümde değil ve hepsini ben yapmazsam kimse yapmayacak.” derken mi buluyorsun?
Üstüne üstlük eşinle de tartıştın ya da içinde bulunduğun durumdan dolayı ilişkini sorgulamaya başladın. Yalnızlık hissi de geldi ve tüm bunların içinde kendini çaresiz mi hissediyorsun?
Biliyor musun? Bunun ruhsal boyutta bir açıklaması var…
Sana gönderilen bir mesaj olabilir mi?
Seni bilmem ama ben yaşamda hiçbir şeyin tesadüf olmadığına inanırım. Karşımıza gelen durumların veya kişilerin bize bir şey göstermek için mesaj getirdiklerini düşünürüm. Peki ama bir anda her şeyin üstüne üstüne gelmesi ve bir görevi daha kaldıramayacağım stresinin ruhsal mesajı ne olabilir?
Şayet yaşamındaki gelişmeler ve etkinlikler arttıysa, büyüyorsun demektir. Konfor alanının dışına çıktığında, henüz kendine konfor ve rahatlık alanı yaratmış olmadığından, yeni alan bir anda ürkütücü gelebilir ve bu belli bir süre sende stres yaratabilir. Şayet bunu stres yerine büyüme ve yeni oluşturulması gereken planlamalar süreci olarak görmezsen!
Tabi bu kolay bir durum değil; çünkü belirsizlik ve stres anlarında limbik sisteminin bir parçası olan amigdala devreye girer ve salgılattığı hormonlar ile “kaç ya da savaş” sendromlarını başlatır. Şayet fizikselliğinin ve zihninin ötesine geçip kalbine ve inancına öncelik verirsen; stresin azaldığına, çok daha rahat karar verip, proaktif adımlar atabildiğine, plan program yapabildiğine şahit olursun.
Savaşmak için gücün var mı?
Kendini “Bu kadar da mı olur ya, bu da çok fazla!” derken bulduğunda sevinebilirsin. Çünkü, ruhsal olarak büyüyorsun demektir. Çoğu insan bu tür durumlarda oflayıp poflamayı ya da durup hiçbir şey yapmamayı seçebilir; oysaki dönüşüme çok çok az kalmış olabilir.
“Yaradan sana kaldıramayacağın yükü vermez.”
Durmak yerine koçluk stratejilerinden “Yeniden Çerçeveleme” çalışmasını uygulayabilir, “Duygusal Ustalık” sürecini kullanıp proaktif bir çalışma olarak “Planlama” yapabilirsin.
Anthony Robbins der ki;
Yaşam sana sıkıntılar sunuyorsa, gelişiyorsun demektir. Büyük bir heyecan ile “Daha da, daha da ver” demelisin ve seni durdurması yerine daha da ileriye götürmesi için bunu kullanmalısın.
Şayet şu anda Uplifers’da kişisel gelişimin üzerine bu yazıyı okuyorsan gelişmek istiyorsun demektir, değil mi? Belki iş, belki finans, belki ilişki, belki sağlık, belki ruhsal alanda. Ruhsal yolculuklarında ileri seviyede olanlar bilir; sıkıntı ve baskı hissettiğin zaman büyüme anı gelmiş demektir ve bu iyi bir işarettir. Durma, kutla bu anı ve adım atmaya devam et.
Uzun süreden beri stres hissediyor ve bu baskıyı ne zihinsel ne de duygusal olarak kaldıramıyorsan yaz bana, mutluluk yolunda içindeki güce bağlanıp, beraberce hayallerine doğru yürüyelim.
yeliz@yelizruzgar.com / yeliz@powercoaching.us
Yazarın diğer yazıları için tıklayın.