Mars’a tek yönlü seyahatlerden, uzay istasyonlarında sabahlamaktan değil; yakın gelecekte ciddi ciddi tatillerimize yön verecek trend ve teknolojilerden söz etmeye geldik. Ne kadar zamandır tatile gitmediğinizi hatırlayıp kederlenmemeye çalışarak okuyunuz. Başlayalım…
Sıfır karbon ayak izli otellerde vicdan azapsız gece uykuları
Doğa içinde,“dağ-tepe-göl” denklemi içine kurulan butik oteller trendi belirledi, şimdi zincir oteller de karbon ayak izlerini sıfırlama trenine atlıyor. Doğa içindeki oteller bu işi atıklarını kompost haline getirme, enerjisini sürdürülebilir kaynaklardan edinme, kuvvetli yalıtım, sürdürülebilir hammaddeler kullanma gibi yollardan yaparken zincir oteller şimdilik biraz daha “Karbon ayak izimiz şu, bunu sıfırlamanın yolu bu kadar fidan dikmek.” gibi laflar ediyor. Sıfır karbon ayak izli otel, turizmin geleceğindeki bankolardan biri.
Biyometrik sistemler ile her kapıdan temassız geçiş
Pasaportunuzu polise, uçuş kartınızı görevliye uzatarak fiziksel mesafe nereye kadar? Havalimanları ve hava yollu şirketleri şu an haldır haldır yüz yüze iletişimi minimize etmek, elden ele bir şey aktarımını sıfırlamak için çözümler arıyor. Dokunmaya gerek bırakmayan parmak izi okuyucuları, göz bebeği tarayıcılar, yüz tanıma teknolojileri, dokunmadan kapıları açan çipli pasaportlar, el hareketlerini tanıyan sistemler şimdiden tartışılıyor. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği IATA’nın One ID adlı biyometrik sistemi, kullanılmaya başladı bile. Londra’da yüzünüzü pasaport haline getiren bir sistem deneniyor. Yalnız “Biri bizi gözetliyor” paranoyası da bu senaryolarda epey yüklü tabii.
Elini cebine atmadan hesap ödeme
Gelecek nesiller hesap isteme, cebinden cüzdan çıkarma gibi alışkanlıklara çok şaşıracak. Amazon’un “İstediğini alıp hesap ödemeden çık.” mağazası konseptini hatırlayın, işte o. Artık ödeme yolumuz mobil uygulama mı olur, kimliğimizdeki bir çip mi olur, omuriliğimize enjekte edilmiş bir aparat mı olur, onu bilemeyiz. Ancak restorandan, otelden, mağazadan elimizi kolumuzu sallayarak çıkacağımız, hesabın otomatik ödendiği bir sistem çok uzak değil.
Her köşede bir robot
Bizim havalimanlarımızdaki check-in robotları şimdilik oyuncak ayarında ama robotlar ciddi ciddi turizm ve seyahat alanlarında kullanılmaya başlandı. Japonya’da tüm ekibi robot olan bir otel bile var. Temizlik, oda servisi, bavul taşıma, robot asistanlar, güvenlik görevlisi robotlar, peşinizden sizi takip eden robot bavullar şu an ciddi ciddi kullanılıyor, daha da fazla göreceğimiz aşikar.
Artırılmış gerçeklik
Bir Google Glass vardı sahi, ne oldu ona? Glass’ın heves edip yapamadığı şey çok yakın. Belki henüz gözlük olmayacak ama telefonumuzun kamerasını bir sokağa yönelttiğimizde, ekranımızda gördüğümüz gerçek görüntülerin üzerine yol tarifi, gidilecek yer önerileri, restoran puanları gibi sanal objelerin yerleştirilmesi işi çok yakın gelecekte tamam. Cebinizde emrinize amade bir turist rehberi var gibi düşünebiliriz.