X

Sevmeyen bizden değildir: Rüya gibi bir Kaş seyahati

Zorlamak ve oldurmaya çalışmak bu aralar benim hayatımdaki iki eylem… Ne kadar daha uğraşırım da olamaz belki görmek derdim bilmiyorum ki. Sizin de var mı kabullenemediğiniz ve olması için her şeyi yaptığınız şeyler? Sonunda yine ama evren ve zaman kazanıyor. Olmuyor ama çok güzel olmuyor ki sen sonra bu -olmamasının acısı soğudukça tabii- işin hayrına olmadığını anlıyorsun. Geçmişe bakmak bir şey kazandırmadı ve kazandırmayacak da hiçbirimize. Tek geçmişe dönüp bakacağımız şey geziler olsun. Ne güzel gezdik, yedik, içtik ve aldık diyelim. Anılar sadece seyahatte güzeller. Gerisi maalesef geçen zamana yenikler…

O zaman duygusallığı bırak hadi yine geçmişe ışınla bizi Kaptan diyenleri sıcak bir rotaya yolluyorum. Mesela Kaş-Kalkan hattında olalım. “Sevmeyen bizden değildir” denecek yerlerden. Öyle değil mi?

Anılar sadece seyahatte güzeller. Gerisi maalesef geçen zamana yenikler…

Ben kelimenin tam anlamıyla bayıldım bu rotaya ve dolu dolu da geçirdim orada (Dolu dolu kısmı gerçek bayağı bir dolu dolu keza). Kültür seviyesi de çok yüksek oldu. Bu sefer bayağı önceden araştırıp gittim çünkü. Bu hikayede tek pişmanlığım Kalkan’da konaklamak oldu. Kaş seçmeliydim diyorum hep. Ancak Kalkan’da kaldığım pansiyonda güzel bir deneyimdi. Ama şimdi yazarken bile kararsızım. Yazının başındaki olanı değiştirme çabama bir selam! Hala öğrenemedim olana ölene çare yok. Nil Karaibrahimgil sloganı bana lazım olan. Başucu yapmalıyım hatta. Keşkeleşme ilerle!

Keşke orda kalmasaydım diyorum ama kaldım kötü mü oldu? Hayır. Ama illa bir keşkem olmalı ya bulacağım… Neyse Moonlight pansiyonda (evet, İngilizce isim kullanmışlar) kaldım Kalkan’da. Adı üstünde roof katı muhteşem bir ay ve deniz manzarasına sahipti. Yemekler ve kahvaltı 10 numaraydı. 90’lar tarzı bir pansiyon ama klima, mini buzdolabı ve TV yok. Gerekmedi de. Bize yetti çok da uyguna geldi. Gel de çıldırma diyor musunuz şimdi bana? Bu kadar olumlu tarafını yazdım acaba neden kalmasaydım diyorum değil mi? Hem gündüz deniz hem de yemek sonrası dolaşmak için her akşam Kaş’a gitmek ve bunun 20 dakika sürdüğünü söylesem? Kaş virajları da cabası. Ha bu arada araba kiraladık biz orda kaldığımız müddetçe. Acayip gerekli. Hele ki Kaş’ta kalınmıyorsa! Alın bir neden daha.

İlk sabahtan başlıyorum o zaman: güzel kahvaltı sonrası kendimizi Kaputaş’a attık. Tanrım ne muazzam bir yer! Her gün yedim o merdivenleri o sıcakta evet, o dalgada yüzmeye çabaladım evet, o tek belediyeye ait yerde olan ne var ise (alkol yok) yedim ve içtim evet. Hepsine evet. Bende aşk oldu mu her şeyine evet oluyor. Körleşmek mi bu yoksa koşulsuz sevgi mi? Ben bilemedim. Ama Kaputaş ya çok seviliyor ya da bir daha gelinmiyor. İkinci seçeneği seçen biriyle arkadaş bile kalamam dermişim (haha). Ben çok sevenlerdenim.

Özetle: Kaş merkezde de zaman geçirmek inanılmaz keyifli. Kafeleri klasikleşmiş artık dolup taşıyor. Lokma’da yer bulup oturmak ne güzel şanstı mesela. Yasemin çiceğinin altındaki masa denk gelmiş yemek yerken, düşedursun kokusuyla sen mestsin zaten. Fazla mı romantiğim? İlk akşam da böyle son buldu.

Günler su gibi geçiyor. Çünkü zaman Kaş’ta tam da olması gerektiği gibi huzurla akıyor.

Geçelim ikinci güne… İkinci gün yazılardan birinde bahsettiğim Meis yaptık. Sabah 10 akşam 23 arası tüm gün orada geçti. Hatırlamayanları eski yazıya alalım lütfen… Hatırlamayanları eski yazıya alalım lütfen…E 2. gün de bitti. Geçelim 3.güne… Bugün biraz uzun bir gün; hem kültürel hem deniz anlamında. Patara’ya gitmeden olmazdı ama değil mi? Siz de “olmazdı” diyenlerdeniz o halde yollara düşelim yine beraber. Tabii ören yerleri gezmeden ben dönmeyenlerdenim. Buraya gelmeden de evde araştırmamı yaptım. Xanthos’a geldim. Kalkan’dan yaklaşık 30 dakika. Tabii hava sıcak ama olsun değer mi? Değer. Likyalılardan kalma, Unesco dünya mirası listesinde. Orada bir de 50 yıldır bekçisi olan Durmuş Kiraz ile karşılaşırsanız (ki karşılaşacaksınız) inanın bana ve siz de ondan rehberlik isteyin. Fotoğraf çekilin ve bir dahaki gelişinize kadar hoşça kal dileyin. Anlayacaksınız (Gidenler anladı bile)…

Patara’ya geçelim şimdi haydi! Upuzun kumsalı, çölleri aratmayacak kadar kumu ve dalgalı deniziyle çok sevdim mi? Pek değil. Ama güzel bir deneyim olarak ekledim hafızaya. Akşamına yine ver elini Kaş. Güzel bir meyhanede demlenerek ama eğlenerek 3. gecenin finalini de verdik. Günler su gibi geçiyor. Çünkü zaman Kaş’ta tam da olması gerektiği gibi huzurla akıyor.

Bir rüyadan daha uyanma vakti.

Geçelim 4. güne o zaman… Tekne turu yapıldı o gün. Tüm gündüzü kaplayan ama değdi. Koylar muazzam ve bonusu da Simena Kaleköy oldu. Burası bir ada aslında ama nekadar az insan kalmış yaşayan… Acaba farkındalar mı, cenneti ölmeden yaşayabildiklerinin. Fark ettikleri anda bozulacak o an zaten. O yüzden umarım uyanmazlar. O kadar güzel ve doğal ki hayat orada. Aşina olmamak alışmamak ne mümkün. Ruh direkt oraya çekiliyor güzele. Akşamını pansiyonumuzda yemek ve ay ışığına ayırıyoruz. Tekne turu sonrası keza dinlenmek iyi geliyor.

Artık son gün ben yine Kaputaş yapıyorum. Bu bir veda aslında yine gelmek için vereceğim bir söz ya da… Çünkü geleceğim. Vazgeçilmezler listesine eklendi bile. Uzun bir Kaputaş günü yapıyoruz ve saatlerce sudan çıkmıyoruz. Ama bitmesin dediğimiz her şey gibi bu son gün de bitiyor. Tatil de bitiyor. Dolayısıyla artık dönüş vakti. Bir rüyadan daha uyanma vakti.

Kaş’a ve aşıklarına selam olsun diyor ve çok yakında yine görüşmeyi diliyorum.

İlginizi çekebilir: Dalyan’a 30 saatlik bir “Sonsuz Yaz” ziyareti: Deniz, kum, güneş ve farkındalıkDalyan’

Görsel Kaynakları:
Kaş Marina
Sanat Karavanı
Yolda Olmak

Pınar Cengizoğlu: Uplifers yolculuğuna pandemiden önce gezdiklerimi aktarmak icin başlamıştım. Daha sonra malum bu gezme süreci aksayınca izlediğim, okuduğum ya da gördüğüm bir şeyden etkilenerek bir şeyler yazma serüveni başladı. Olay sadece gezmek değilmiş ki; kelimeler bir yerlere sürükledi diyorum şimdi... İlham mi deniyor buna bilmiyorum ama yazıya dökülecek bir konu, bir olay, çekiyor seni yazmaya diyelim. Uplifers ailesinde yazmaya devam ediyorum bu yüzden seve seve .. Hepimize bol okumalar!

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale