X

Sağlıklı bir ilişki için partnerinize söylememeniz gerekenler

Sağlıklı ve uzun ömürlü bir ilişki, karşılıklı empati, saygı ve güven temelinde yükselir. Ancak, ne yazık ki bazen istenmeyen birtakım durumlar, partnerler arasında istenmeyen konuşmaların geçmesine neden olabilir. Ya da bazen duygusal yakınlık arayışımız, boşlukları doldurma çabamız veya beklediğimizi bulamamış olmaktan dolayı partnerimize karşı söylemememiz gereken bazı şeyleri dile getirebiliriz… Bu yazımızda benzeri söylemleri ele alacağız. İşte partnerinize söylememeniz gerekenler:

“Gereksiz yere büyük tepkiler veriyorsun”

Partnerinize gereksiz tepkiler veriyorsun ya da bu kadar büyük tepki vermene gerek yok gibi cümleler kurmanız, onun duygularını, düşüncelerini görmezden geldiğinizi gösterir ve onun yaşadıklarını ‘geçersiz’ kılar. Onun kendisini önemsiz ve değersiz hissetmesine neden olabilir. Ancak, sağlıklı bir ilişki, uzlaşmayı, şefkatle dinlemeyi ve anlamaya çalışmayı içerir. Böyle demek yerine, onu dinleyebilir ve karşılıklı olarak ortadaki sorun ne ise onu çözmeyi deneyebilirsiniz.

“Çok hassassın”

Bu ifade, tıpkı bir önceki söylemde olduğu gibi partnerinize onun duygu ve düşüncelerini önemsemediğiniz mesajını verebilir. Ayrıca, hissettiklerini belli ettiği için onu suçluyormuşsunuz imajını da verebilir. Partnerinizin, bir durum, olay, söylem karşısında gösterdiği tepkiyi beğenmemeniz, onun yaşadıklarını geçersiz kılmaya çalıştığınızı da gösterebilir. Ancak, insanların kendilerini inciten şeylere karşı tepki gösterme eşikleri vardır; yani duygusal duyarlılık bir karakter kusuru değildir. Dahası, o tepkinin ‘derecesini’ belirlemek de sizin tasarrufunuzda değildir.

İlginizi çekebilir: Toksik ilişkilerin 10 göstergesi

“Sadece bir şakaydı, boş ver artık”

Mizah, oldukça öznel bir kavram. Neyin komik, neyin saldırgan, neyin kırıcı olduğuna bir başkası adına siz karar veremezsiniz. Dolayısıyla, sizin ‘komik’ sanarak yaptığınız bir şaka, partnerinizi incitebilir, sizin söylemlerinize alınabilir. Buna karşılık, sadece bir şakaydı, boşver, unut gitsin, aş artık gibi söylemler kullanmak yerine, kendinizi yeniden ifade etmeyi deneyebilirsiniz; üzgünüm, seni kıracağımı düşünmemiştim, böyle hissettirdiğim için özür dilerim gibi cümleler kurabilirsiniz.

“Neden bu kadar zorsun?”

Neden bu kadar zorsun gibi bir söylem, partnerinize hem onu suçladığınızı hem de ondan, yaptıklarından rahatsız olduğunuzu hissettirebilir. Bu, haksız yere partnerinizin kişiliğini suçlamanız olarak algılanabilir. Oysa ki birlikte üstesinden gelmeniz gereken ya da üzerinde çalışabileceğiniz bir konu ise, bunu tüm açıklığıyla tartışmanız gerekir. Örneğin, partnerinizin beklentileri, size ‘fazla’ ya da ‘yanlış’ geliyorsa, ona ne kadar zorsun, çok şey istiyorsun, niye böylesin, gibi ithamlarda bulunmak yerine, orta yolu bulmaya çalışabilirsiniz.

“Sende kesin bir sorun var”

Size ters gelen bir durum olduğunda, bunu partnerinizi suçlayarak, onu eleştirerek, kendisini kötü hissetmesine neden olarak söylemek, ilişkinize hiçbir fayda sağlamaz. Sende kesin bir sorun var, hakaret olarak da algılanabilir ve partnerinizin fazlaca kırılmasına, üzülmesine neden olabilir. Bunu size göre ‘şaka’ yollu dile getirseniz bile yanlış anlaşılabilirsiniz. Partnerinizin yapısında olan, onun karakterini, kişiliğini şekillendiren ve size ‘tuhaf’ gelen bir şey için, onu sorunlu olmakla suçlamak yerine, ‘ne kadar farklı düşünmüşsün, ben böyle düşünmemiştim, bu bana biraz tuhaf geldi, sence nasıl’ gibi daha yapıcı ifadelerle iletişim kurabilirsiniz.

“Sen hep … sen hiç …”

Sen hep ya da sen hiç ile başlayan cümleler, genelleme yaptığınızı ifade etmenin yanı sıra partnerinizi eleştirdiğinizi de gösterir. Bu da ilişkinizdeki bir sorunu, bir çatışmayı çözmek yerine, partnerinize saldırıda bulunduğunuza işaret eder. Sen hep ya da sen hiç ile başlayan cümleler kurduğunuzda, bunlar aynı zamanda partnerinizin savunmaya geçmesine neden olacağından, gereksiz yere tartışmaya girmenize de zemin hazırlayabilir. Bunun yerine, spesifik olarak o anki sorun ne ise, ne hakkında konuşmak istiyorsanız, onun hakkında açık iletişim kurabilirsiniz, genelleme yapmaktan kaçının.

İlginizi çekebilir: Tartışmaları yönetmeyi öğrenin: “Ben dili” nedir?Tartışmaları yönetmeyi öğrenin: “

“Ben daha iyisini yapardım”

Konu ne olursa olsun, ben daha iyisini yapardım dediğinizde, partnerinizin kırılmaması gibi bir ihtimal yok. Belki ev temizliği, belki akşam yemeği, belki de bir proje sunumu… Ne olursa olsun, fark etmez. Partnerinizin ortaya koyduğu bir emeği küçümsemek ve dahası kendinizi ondan üstün görmek, hem kendisini kötü hissetmesine hem de size karşı cephe almasına neden olabilir. Bunu yaptığın için teşekkürler, eline sağlık çok iyi olmuş, ben olsaydım belki şu kısmını farklı yapabilirdim, gibi daha yumuşak söylemlerle fikrinizi beyan etmeniz daha iyi olabilir.

“Sorunlarımızın olması, tamamen senin suçun”

İlişkinin, iki kişi arasındaki bir dinamikten oluştuğunu ve sizin de partnerinizin de eş sorumluluklar paylaştığınızı unutmayın. Eğer, ortada bir sorun varsa, bunda muhtemelen ikinizin de payı vardır. O yüzden ilişkinin tüm yükünü partnerinize atarak işin içinden çıkmaya çalışmamalısınız.  Partneriniz tek suçlu olarak saldırıya uğradığını hissederse, çözümleri birlikte belirlemek yerine savunmaya geçecektir. Bu da işlerin daha da içinden çıkılmaz bir hal almasına neden olacaktır.

“Annem/babam gibisin”

Partnerinize söylememeniz gereken sözlerden bir diğeri de onu annenize ya da babanıza benzetmek. İyi ya da kötü bir açıdan, bir partnerin anne ya da baba ile karşılaştırılması aranızdaki ilişkiyi zedeleyebilir. Hem ona kendinizce bir rol biçiyormuşsunuz gibi algılanabilir hem de yanlış anlaşılmalara neden olabilir. Eğer ki ebeveynlerinizle aranızda zorlayıcı bir ilişki varsa ve buna karşılık böylesi bir benzetme yapıyorsanız, işler daha da karmaşıklaşabilir. Üstelik, yalnızca anne veya babanızla da değil, kimseyle partnerinizi kıyaslamamalısınız.

“Bana sahip olduğun için çok şanslısın”

Elbette ki partneriniz size, siz de partnerinize sahip olduğunuz için, yani birbirinizin hayatında yer aldığınız için çok şanslısınızdır. Ancak, bunu özellikle bir tartışma sırasında söylemek, yanlış anlaşılmalara neden olabileceği gibi, kendinizi partnerinizden üstün gördüğünüzün mesajını da verebilir.

İlginizi çekebilir: Sağlıklı iletişim mümkün: Çatışmaları doğru yönetmenin püf noktaları

“Ben senin için … yaptım”

Ben senin için şunları yaptım ya da sen benim için ne yaptın gibi söylemler, partnerinize kendisini yetersiz hissettirebileceği gibi pişmanlık yaşamasına da sebep olabilir. Sizin, onu sevmediğinizi düşünebilir ve onun için yaptıklarınızdan pişman olduğunuzu düşünerek üzülebilir. Ayrıca, yaptıkların sizin tarafından geçersiz sayıldığını görmek de onu pişmanlığa ve hayal kırıklığına sürükleyebilir. İlişki, karşılıklı olarak bir şeyler katmayı içerir ve bazen sizin bazense partnerinizin katkısı daha fazla olabilir. Bunun çetelesini tutmak, ilişkinize zarar vermekten öteye geçmez.

Tüm bu örnekler ve benzeri söylemler, ilişkinizi temelinden sarsabileceği için partnerinizin kırılmasına ve savunma moduna geçmesine de neden olabilir. Zaman zaman tartışmaların, kavgaların neticesinde tansiyonlar yükselebilir ve istenmeyen sözler sarf edilebilir. Ancak, sakin kalmayı başarmak, cevap vermek için değil, anlamak için dinlemek ve en önemlisi ‘bir söyleyip iki düşünmek’ ilişkilerin sağlam adımlarla ilerlemesi açısından çok önemli.

Eğer partnerinizin bu tür söylemlerine maruz kalırsanız da aynı tonda karşılık vermek yerine, -zor da olsa- sakin kalmaya ve yapıcı bir iletişim kurmaya gayret edin. Açık olun, sabır, empati, sevgi ve saygı eşliğinde konuşmalarınızı şekillendirin. Söylemek istediği şeyi doğru ifade edip etmediğini partnerinize sorun, kırıldığınızı ifade edin, misilleme yapmak yerine sakin bir tavırla karşılık vererek uzlaşmak ve gerçekten sağlıklı bir iletişim kurabilmek için doğru ortamı yaratın. Eğer sinirler fazlasıyla gerginse, nefes almak ve sakinleşmek için biraz ayrı kalın. Sessiz sakin dinlenip düşündükten sonra yeniden konuşmak istediğinizi söyleyin. Sağlıklı ilişkiler inşa etmek zaman ve emek ister, bunun için ikinizin de çabalaması gerektiğini hatırlatın.

İlginizi çekebilir: Tanışma soruları: Karşınızdaki kişiyi tanımak için sorulacak sorular

Kaynak: liveboldandbloom

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale