Sevgili motivasyonsuzluğum, lütfen sen bu yılda kal
Masanın üzerindeki temize çekerim diyerek sağa sola aldığım notlara, yapılacak işlerin açık olduğu onlarca sekmeyle birlikte bana bakan laptopa, her seferinde dikkatimi veremeden okuduğum için tekrar tekrar başlamak zorunda kaldığım kitabıma, her akşam ‘kesin yazıyorum’ deyip asla toparlayamadığım tezime, televizyonda yeni sezonunun ilk sahnesinde durdurulmuş ama bir türlü izlenmeye devam edilmemiş diziye, mutfak tezgahında makineye yerleştirilmeyi bekleyen tabak çanaklara, bir ara ayıklarım diyerek elimi sürmediğim telefonda birikmiş ekran görüntülerine, uzun zamandır kafa dağıtmak için biriktirdiğim ama dinleyemediğim podcastlere, sonunu kestiremediğim uzayıp giden yapılacaklar listesine, gece yarısına yaklaşan saate…
Hepsine uzuuun uzun baktım. Ne birini görecek ne de yapacak enerjim vardı. Derin ve anlamsız boşluklarda buldum kendimi. Nasıl bu kadar kaybolmuştu tüm motivasyonum; bir sayfa okuyacak, iki satır yazacak, birkaç bölüm izleyecek enerjiyi ne ara tüketmiştim? Başlarını ve ortalarını kendimce fena atlatmadığım yılın son çeyreği neden bu kadar zordu? Sanki iyi geçen tüm günlerimin acısını çıkarırcasına neden bu kadar yıpratıcı geçiyordu? Cevapları kendimde bulamadım. ‘Neyse geçer herhalde’ diyerek usul usul atıştıran yağmura daldım. Geçer herhalde…
Seninle bir derdim yok 2021, fena geçtiğini de söyleyemem ama sonlara doğru hepimizi çok yorduğunu da belirtmeden geçemem. Tüm yaşanmışlıkları kabul ederek, sevsek de sevmesek de hepsini kucaklayarak veda edelim istiyorum sana. Hepimize bir şeyler katarken biraz da eksiltin; ama olsun, büyüdüğümüz kesin. Bir tek son zamanlarda yarattığın motivasyonsuzluğu sevmedim, o sende kalsın. Sana gelirsek 2022; büyük beklentilere girmediğim ilk yıl olabilirsin. Hoş gel, hoş git. Sadece bizi çok yorma; çıkacağımız tüm yeni yollar güneşle buluşsun, yeter.
İlginizi çekebilir: İçimizde birikenleri boşaltma vakti: Dertlerinizi anlatın, yoksa büyürler