New age’lerden devam edelim. Lise yıllarındaki Microsoft hayranlığı Age of Empires 2 ile başlamıştı. Disket oyunlarından bu yana oyun bir şekilde bizim hayatımızda oldu. Kadimlerin apaçık gördüğü, 21. yy insanı için muazzam derecede örtülü olan iki enerjiden, daha doğrusu maddeden bahsedeceğiz. Bu bahis belli bir süredir yaşanılan döngülerin, realitlerinden elde edilen gözlemlerden oluşuyor.
Yine aynı ırmağa girelim, girdiğimizde de biz olalım. Antik Yunan’daki inisiyeleri geçerken, Lethe ırmağında duralım ki sytx’i anlayalım. Unutturulan bir beden mekanizması içinde kapalı şuuru nasıl deneyimliyoruz? Varlık etrafıyla nasıl ilişki kurup, bağ kurmayı öğreniyor? Kurduğumuz bağlarda keşfediyoruz realitemizi. İç ve dış kavramı oldukça önemli hale geliyor burada. Dışımızdaki şeyleri nasıl adlandırıyoruz? Dışımızda ne var ki? Beş duyu ile yarattığımız bir realite? LHC’de yapılan deneylerde realitenin olmadığını, madde gözlemlendiğinde var olduğunu bize gösterdi. Biz derken? Şüpheci bir şuurla maşallah diyeceğimiz bir eğitim sistemiyle sadece kafa üstü çakılmış dünya aklının eğitildiği kişileri kastediyorum.
Bu ne demek? Bu dışarıda O’ndan başka bir şey yok demek. Ama dışarısı var? Hoş geldiniz “illusion town”. Konuştuğumuz şey realitenin algılanması ve beş duyu sınırlılığı. Ancak realitenin algılanmasına fazla girmeden esas konumuza geri dönelim.
Varlık kurduğu bağlardaki ego/sevgi seviyesine göre realiteyi ifşa ediyor. “Realite nedir?”i geçtik, ifşa olan şeylerden birine geliyoruz şimdi. Ben realiteyi sevgi ya da cinsel enerjiyle dokuyorum ya da cezbediyorum. “Varlık Hayatı Cezbeder” sözü buraya ait sanırım. Buna şöyle örnek verebiliriz Uzay/Zaman içinde hareket eden bir cismin etrafında meteorlar, gök taşları, değişik şeyler var; onlar da hareket ediyor sağa, sola, yukarı, aşağı, on yönde gidiyorlar. Sen birine sesleniyorsun, “Hoop hey! Bakar mısın?! Pardon!” Dönüp bakan, sana doğru gelen yok. Senin ihtiyacın o hareket edenlerin içinde, özellikle de birkaçında.
Varlık, etrafındaki şeyleri kendine çekmek için ya sevgi enerjisi kullanır ya da cinsel enerjiyi. (Bu seviyede bunu söyleyebilirim, ileriki hallerde nasıl bağ kurarız, temel bağ kurma enerjisi nedir bilemiyorum.) Sevgi enerjisiyle bağ kurduğunuzda, varlık nasıl açılacak, özünü nasıl deneyimleyeceksiniz, size sakladığı, sizin de ihtiyacınızın olduğu özü size nasıl verecek? Bir de cinsel enerjinin nasıl bağ kurduğuna, onu nasıl deneyimlediğinize ve varlığın kendisini nasıl açtığına bakın. Aradaki farkı görebiliyor musunuz? Maddelerin cinsel enerjiye verdiği tepkiyi ve açılmayı yani?
Sanırım hepimizin şuur maddeleri biraz daha eşitlendi. Okey, bu iyi. Şuur zaten ortak bilmek anlamına geliyor. Böyle gidersek dünya okulunu daha kısa sürede kapayabiliriz. Belki Meşiyah da gelir? Gelsin, beyaz eşeği ile bekliyoruz kendisini. Cinsel enerjiyle varlık deneyiminden kastım, o astreoidleri, gök taşlarını ne geçiyorsa artık alanlarımızda, onları deneyimlemek ile sevişmenin, bildiğimiz ikinci çakranın sulu işlerini kastetmiyorum. Orada da aktif bir cinsel enerji deneyimi var, ancak şu anda dediğim başka bir şey. Bir kestane ağacının sağlıklı olması, bir gülü koklamak, güzel bir taş gördüğünde onu bilmek istemenin kaynağı ne? Ne çekiyor seni o güle de kokluyorsun, gül kendini saklıyor hem de açıyor. Sen ondaki özü alırsan, o senin için açık.
İnsanlık ailesi olarak kaba maddelerin içinde var olup yaşadığımızı anlamaya çalışıyoruz. Deli gibi yoga/pilates yapıyoruz, şekerli şeyler yiyoruz ya da sıfır şeker diyoruz, dönüp bedensel diyetlerle dikkatimizi bedene veriyoruz. Gluten Free diyoruz ya da vejetaryen/vegan diyoruz. Bir beden değiliz, sadece bedeni dikkat maddesi ile hareket ettiren varlığız. Beden bu dünyaya dört elemente ait. Onu kullanmayı bilmeden dışsal yüzeyde değişik işlere takılmış duruyoruz. Dikkatimiz yine kabadan gelecek izlenimlerde. Şuurumuzu daha yukarıda duran görünmeyen fikirlere eriştirelim lütfen. Bu niyetlerle dolanalım etrafta. Dünya astralinde bizi bekleyen birçok karşılaşma var… Doğanın bu şekilde bize bağ kurdurmasına gerek yok… Yolu aramaya devam dostlar.
Tabii ki bütün objektif gözlemleri paylaşmadım burada. Varlıksal ihtiyaçlar için oluşturduğumuz mekan/olaylar ve karşılaşmalar bize özel ve biricik. Olayları daha objektif okuyalım ve ortak bilelim dostlar.
Varlıksal karşılaşmaların özlerine…
İlginizi çekebilir: Ruhani bir önsöz: Kalbi hissedebilmek üzerine düşünceler